İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Dedi ki:
Dedi ki:
Dedi ki:
107 senelik hayat ve memat mücadelesi ne için, Allah’ın Kuran’ı ve Resulü için… Doğumu 1920 Elazığ Hoş köyü… Babası Diyarbakır’ın Hani ilçesinde İmamzadeler’den Sufi Abdülfettah Efendi’nin oğlu Hacı Ali Efendi... 1920’li yıllar çetin ve zor… Çocukluk ve gençliği Hani’de geçiyor. 12 yaşında zor şartlarda hafız… ilim yolunda babası Elazığ’a getirir, merhum Hafız Mehmet Erçağ’dan tecvit, kıraat ve makam dersleri alır… Tekrar Hani’ye dönüş. Amcası Müderris Hafız Muhammed Efendi’den Arapça, tefsir ve Şafii fıkhı derslerini okur.
İlimde ve çevresinde dikkatleri üzerine çeker… Sene 1941’li yıllar… Hafız Abdullah Hoca Diyarbakır Ulu Cami’de mukabele okuyor, 16. cüzü okuyup kürsüden indiğinde tanıdığı Hanili Hacı Reşit Efendi ile tanımadığı bir gurubun kendisini beklediklerini ve yanlarına çağırdıklarını farkeder. Bunlar Diyarbakır’ın âlim ve büyük insanları… Davetlerine icabet eder, yanlarına giderek kemali edeple diz üstü oturur. Merhaba ve hoş sohbetten sonra kendisine bir kâğıt uzatılır ve “Bu sana bir hatıra, bir hediyedir evladım… Sen mukabele okurken yazıldı.” denilir ve okuması istenir... Bu, Diyarbakırlı âlim, yazar ve şair Abdülgani Bulduk Bey ile Fahri Bey tarafından Hafız Abdullah Efendi için yazılan bir methiye idi:
Hafız-ı hoş lehçe Abdullah’a yüz bin aferin
Çünkü Kur’an okur tecvid ile tertil ile
Vakfe, vasle, medlere gayet riayet eder
Ehl-i irfan yad eder bu tarzını tebcil ile
Eyler istihsan melekler şive-i elhanını
Zannedersin feyz almış himmet’i Cibril ile
Hak nazardan saklasın avazı hub bu hafızı
Kâbe’ye gitsin, yüzün sürsün gani takbil ile
Osmanlı Türkçesi ile 99 eser kaleme almıştır. Eserleri tefsir, fıkıh, dinler tarihi, kelam, tasavvuf, tarih ve edebiyata dair bilgiler içermektedir. 1000’den fazla hafız yetiştirmiş ve 5000’den fazla kişiye Kur’an-ı Kerim öğretmiştir. Allah ondan razı olsun…
Dedi ki:
Ya Rasulullah! mübarek cismi şerifin nurdur
Cihanda bir nazirin yok hilkatin bi kusurdur
Padişahlar huzurunda hizmetinle memurdur
Kapında cümle hükümran zübabtır, murdur
Seni tasdik edenler şüphesiz ki cümle mağfurdur
Senin din-i mübinin, ümmetin alemde mensurdur
Yüzünden dökülen ter ben olaydım
Ayağın bastığı yer ben olaydım
Bedir, Uhud savaş meydanında
Yolunda can veren er ben olaydım.
Ruhu için El-fatiha…