İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
CHP, faizi helal bile değil, yasal görür. Ona din muvacehesinden bakmaz, kâr muvacehesinden bakar. Bu sebeple faizli sistemi bir kâr bufalosu gibi memleket ahalisinin üzerinde koşturur, böylece ezilen halklar faizli sistemin eziciliğinden kaçmaya ve faizli sistem karşıtı İslam’a sığınmaya müsait bir ruh haline bürünür…
AK PARTİ, faizi haram görür. Bu sebeple faizi sözümona Kur’an’a yaslandığını söyleyerek kaldırmaya kalkar, hiçbir alt yapı hazırlığı olmadan ve “bir sabah erkenden kalkmak” gibi sarsaklık belirten bir yöntemle (yöntemsizlikle) faizi kaldırmaya kalkınca da memleket tarihinin en ağır ekonomik krizine yol verir, böylece ezilen halklarda faizli sistemin değil de, faizli sistemi istemeyen kafa yapısının sözümona ait olduğu İslamî kafadan kaçmaya ve gayr-ı dinîliğe sığınmaya müsait bir ruh hali hâsıl olur…
Peki böyle olunca, “istemeden de olsa” kaydıyla İslam’a CHP’nin mi, AK PARTİ’nin mi, hangisinin daha alâ zararı olur?
İslam düşmanı CHP istemeden de olsa İslam davasına kuvvet verirken, İslam dostu Ak Parti’nin istemeden de olsa İslam davasına zarar vermesi durumu, ne kadarda hayrete şayan bir iştir…
Böyleyken işin; CHP’ye ait kısmında şu husus tartışılmazdır:
-CHP, zaten isteyerek İslam davasına kuvvet vermez, zira varlık sebebi net olarak İslam’ı yok etmektir!
İşin, Ak Parti’ye ait kısmında ise şu husus tartışma götürür:
-Acaba Ak Parti bir üst katında, İslam davasına “bile isteye” zarar vermek isteyenlere ait bir organizasyon mu vardır?
Ak Parti alt katlarında, iktidarda olmak nimetiyle bütün bir memlekete batan geminin malları şeklinde bakan sayısız malın varlığı, bu ihtimalin hem sebebi, hem sonucu değil midir?