İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Keriman Halis’in güzellik kraliçesi olmasına türlü veçhelerden sevinenler olmuştur. Mesela Türk’ü Osmanlı kisvesinden soyup modern bir Avrupalı haline getirmek isteyenler, baldırı çıplak bir vaziyette Avrupalı jüri önüne çıkan ve buradan bir güzellik birinciliği kapan “Türk kızı Keriman”a sevinmiştir. Ya da Türk’ü kendisine benzettiği için hak etmediği halde Keriman’a birincilik payesi veren Avrupalı da onun bu vaziyetine sevinmiştir. Ama bu hadise, hakiki milli irfan hattında pek derin bir kırıklığın da karşılığıdır. Bilenler bilir!
Aynen öyle de; voleybol kadın milli takımının Avrupa şampiyonu olmasına da türlü veçhelerden sevinenler olmuştur. Mesela Türk’ü Osmanlı kisvesinden soyup modern bir Avrupalı haline getirmek isteyenler, müsabaka şortu dört parmak genişliğinde bir iç donu olan “Filenin Sultanlarına”, bu durumlarından vareste olarak “Atatürk’ün Kızları!” diye hitap edip sevinmiştir. Ya da Avrupalı, bu Avrupa şampiyonluğunun bazı kesimlerce aynı zamanda laik Türkiye’nin Şeriatçi Türkiye’yi galebe çalması manasına da geldiğini görüp sevinmiştir… Bu sevinçler, onu takınanlar ve sevindikleri şeyin kendilerine uygunlukları açısından tabiidir…
Ama işte; sıra beklemek yerine araya kaynayan madrabazlar gibi bu sevinç halesine hariçten katılan yeni bir zümre daha vardır ki, bunlar hem zatları, hem sevinçleriyle gerçekten mide kaldırıcıdırlar. Mesela kadın voleybol takımının mezkûr kıyafetleriyle attığı sevinç çığlığını bir fotoğraf halinde zapt edip, bunu da sosyal medya hesabından “Ağladım! Ya Allah, bismillah!” diye paylaşan, böylelikle bir mümin için bakması haram bir surete, İslamî bir siret eklemek suretiyle halt eden kimseler, Türkiye’de bir meseleye sevinme tabakalarının belki de en ucube ve en iğrenç tayfasını oluştururlar…
A be dangalaklar!
Sevinecekseniz, “Atatürk’ün kızları” diye sevinseniz ya! Ne diye bu işe Müslümanlık hislerini karıştırıp duruyorsunuz ki!
Utanmazsanız “İslam ordusunun son neferleridir bu kızlar!” diye marşa duracaksınız!
Gerçekte bu kızlar, milli bünye içinden artık mutasyonlarını tamamlamış halleriyle bir tabiîlik belirtirler de, hâlâ içimizde duran bu dangalakların devam etmekte olan mutasyonlarındaki sunîlik, midelerimizi kaldırıp asaplarımızı bozar…
Bir böcek, tabii yaşam alanında kaldıkça tabiî bir vaziyet belirtir de, sizinle iş arkadaşlığı etmeye kalkan bir böcek, sunilik belirten vaziyetiyle eşsiz bir zulüm unsuru olur…