İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
“Bugünün okçular tepesi sandıklardır!” aforizması bellidir ki, ferdi bir şapşallığın değil, teşkilatlı bir sersemliğin eseridir ve Ak Parti mıntıkasından çıktığı da pek açıktır. Hani sandıkları sonuna kadar bekleyin, seçim kazanıldı düşüncesiyle sandıkları terk etmeyin ki, olası bir ters durum yaşanmasın… Demek istedikleri bu…
Oysa Uhud günü Okçular Tepesi’ne tedbir amaçlı yerleştirilen 50 okçu mücahit, o tepede vazife gereği beklerken Uhud meydanındaki Sahabîler küfrün canına okumakla meşgul idiler ve zaten yanılgıda gene, küfür canının okunduğu noktasında çıkmıştı. Küfrün canı henüz okunmamıştı, elli okçu öyle sandı ve görev yerlerini terk edince, görev yerleri üzerinden felaket geldi. Şimdi bu aforizmayı üretecek kadar Müslümanlık ile ilgilerini sürdüren sersemler, bize, kurulu seçim sandıklarından zafer çıkınca küfrün canını okumalarına dair sarih bir emare gösterebilirler mi?
Yahu, bu kaçıncı sandık zaferidir ve sandık sandık, zafer zafer şımartıldıkça değil küfür canının okunması, küfürle toka yapıp sarılmaya taalluk eden bu kaçıncı halt yiyişinizdir! İslamî mefhum ve değerleri, dibine kadar sıyrılan bir tencere gibi yutmak ama iş İslam’ın bu mücadeleden aslan pay ve tahtı ile çıkması gerekirken İslam’a, ancak bir gıdımlık pay ve tek oturumluk sandalye göstermek, münafıklıktan başka kapıya çıkmaz… Bu keyfiyetle kaç meseleyi size nispeten değerlendirsek, kapınız nice defasında hep nifak kapısına çıkmıştır, haberiniz olsun!
Ha, vaziyetinize Uhud gününden illa bir karşılık bulmak isterseniz, İslamî değerlerin arkasından dolanmak, bu suretle onları aslî karşılıkları yönünden alt etmek, böyleyken onları nefsinize uyarlanmış vaziyetleriyle kullanmaya devam etmek biliniz ki, şahadet şuuruyla evvela Uhud meydanına gelen, sonra Okçular Tepesi’ne çıkan Sahabî mücahitlere değil, Okçular Tepesi’ni arkasından dolanıp İslam ordusunu sırtından vuran müşrik süvarilerine karşılık gelir… Seçim zaferini muhafazakâr kız avında nargile fokurdatarak kutlayan, Toplumsal Cinsiyet kavramını toplumsal refahın tütsüsü gören, Kur’an’a tam zıt olarak süresiz nafakayı savunan, 6284 kırmızı çizgimizdir diye böğüren, Mustafa Kemal için yeni duygu adresi olarak muhabbet hanına gösteren, İslamî kırk bin keyfiyeti kırk bin yerinden zedelemekten çekinmeyen ilahir ahvalinizle eğer Uhud diyorsanız, ahan da işte ahvalinize denk gelen Uhud karşılığı budur!