CHP’de, genel başkan Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasından sebep nicedir bir Alevi kadrolaşmasından şikâyet edilip durmakta… Hatta bu şikâyeti CHP’li bir genç, seçime birkaç gün kala gerçekleşen bir televizyon programı ardından Kılıçdaroğlu’nun suratına bizzat etti…

 Türkiye’de 3 milyon Alevi seçmen olduğunu, son seçimde CHP’ye 12 milyon oy verildiğini, Alevilerin tamamının CHP’ye oy verdiği düşünüldüğünde bile Alevi oylarının CHP oylarının ancak %25’ini oluşturduğunu, buna rağmen CHP teşkilatlarında Alevilerin görevlendirilme oranının %60-70’e kadar çıktığını kaydeden CHP’li genç, Kütahya ilinde kendisinin de CHP il yönetimine, ismi Ali olunca Alevi zannedildiği için alındığını, bunu da il başkanının bizzat kendisine söylediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu elbette canlı yayın şartlarında söylenenleri sakin sakin dinledi ve gerekeni yapacağını söyleyerek meseleyi kapattı…

Oysa meseleyi bu şekle getiren bizzat kendisiydi. Zira İstanbul’un 39 ilçesinin 32’sine Alevi ilçe başkanı atanırken, bunun bir denk geliş olduğunu düşünmek de deliliktir, bunun Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dışında yapıldığını düşünmek de!

Hatırlayın, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerine konuşulan günlerdi, kendi ittifak ortakları içinden bazı milletvekilleri çıkıp da “Alevi olduğu için olmaz, başkan seçilemez!”  dediği için linçlenmiş, bunun kimlikleri aşağılama anlamına geleceği gibi beylik laflar edilerek meselenin üzeri örtülmüştü. Biz de o dönem meseleye dair kıymet hükmümüzü, tam da o vekilin dediğiyle musavi olarak açıklamış, sadece Alevi olmasının Kılıçdaroğlu’nun seçilememesi için yeter bir kriter olduğunu kaydetmiştik. O zaman demiştik ki:

 -CHP’de, hatta Türkiye’de “Sünnici kâfirler” var, adamın İslam’la hiç alakası yok hatta İslam’a düşman ama Alevilerden de nefret eder, o nefret anında da Sünnilik duyguları kabarır! Bu sebeple Kılıçdaroğlu’na, Kılıçdaroğlu’nun İslam’la alakası olmadığı için oy vermesi gereken önemli sayıda insan, sırf Sünnilik ile alakası yok diye oy vermeyecek!

Bizim bu bildiğimizi sizce, Kılıçdaroğlu bilmez mi? Bilir ve bilen olarak da kalkıp seçim arifesinde video paylaşıp, siyaset arenasına çıktığından bu yana ilk defa Aleviliğinin altını, hem de bütün Sünnilerin bilinçaltına “Hepiniz yalancı ve hırsızsınız!” diye mesaj gönderircesine şöyle çizer:

 “Ben Aleviyim! Biliyorsunuz, Aleviler dürüsttür, çalmaz çırpmaz!”

Bu videoyu ilk izlediğimizde, milletin ona bilinçüstü tabelasından bakarak “samimi ikrar” dediği anlarda biz de ona bilinçaltı tabelasından baktık ve dedik ki:

 -Hah işte! İşte size, Kılıçdaroğlu’ndan, seçimi kazanmamak üzerine odaklanmış ve ince hesaplarla ayarlanmış bir hamle daha!

Öyle ya; sulu siyaset şartlarında şekerden muhtevaya sahip olan ve şekerliğini de bugüne kadar hep sakınmış bir kimse, kalkıp da şekerliğini hem de en çok sakınması gereken bir yerde, sulu siyasetin nehrinden geçerken ortaya çıkarıyorsa, bunu salaklık ve sakarlık ile açıklamak biraz safça bir yaklaşım olmaz mı?

Zaten gelinen noktada CHP’de, kâfirliğiyle namlı namlı nice tipin bu seçimde Kılıçdaroğlu’na oy vermedikleri yavaş yavaş ortaya çıkıyor… Küfrün bile şahsında mitoz bir bölünmeye tabi kılındığı CHP’de Alevi bir CHP genel başkanı iseniz, maşa baştan 3-0 mağlup başlamak gibi bir dezavantaja da sahipsinizdir. Dezavantaj demişken ve Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini CHP’ye lider olduğu 13 yıldan bu yana ilk defa, hem de en kritik bir anda ballandıra ballandıra haykırmasını hatırlamışken kaydedelim ki, bu avantaj Kılıçdaroğlu için aslında bir avantaj idi.

Amma sırf CHP genel başkanlığına getirilme avantajı!

Hani istenmedik şekilde süper performans gösterse bile Cumhurbaşkanı seçilemeyecek olma dezavantajının kendisine evvela CHP genel başkanlığını getiren avantajı!