İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Yıllardır zaten söylüyoruz da, en son yedi ay evvel, 2021 Ekim’inde yazdık ve “terör koridoru” mevzuunda Türkiye’ye kurulan tuzaktan bahsettik… (TEZKERE VESİLESİYLE BİR İKÂZ: “TERÖR KORİDORU” MU, İPTEKİ CAMBAZ MI? başlıklı yazı)
Dedik ki; “terör koridoru” aslında sahte bir gulyabani olarak ABD tarafından üretilmiştir, kavramın ifade ettiği hat aslında ABD ve PKK-PYD’nin istemediğidir, istemedikleri halde musallat olma sebepleri de bu bölgeyi Fırat’ın doğusunda terör devleti için Türkiye’ye taksit taksit vererek teskin etmektir… Meseleye merak hasredenler, o yazımıza tekrardan göz atabilirler… Ama o yazıdan, serpilmiş tezine güveni de ifade eden bir bukleyi buraya koymamamız için bir sebep yok:
“Zaten terör koridoru baştan Türkiye’ye verilecekti ama bunu kanırta kanırta ve taksit taksit vererek, Türkiye’nin daha büyük felaketleri hem görmemesi, görse bile ses çıkartamaması sağlanmak isteniyor! Ahan da bir kenara yazın!”
O zaman dediğimizi aklının bir kenarına yazanlar, Türkiye’ye yeni taksit ödeme gününün geldiğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü (23 Mayıs 2022) basın toplantısındaki şu sözlerinden de anlayabilirler:
“Güney sınırlarımız boyunca, 30 kilometre derinliğinde güvenli bölgeler oluşturmak için başlattığımız çalışmaların eksik kalan kısımlarıyla ilgili yeni adımları atmaya yakında başlıyoruz. Ülkemize ve güvenli bölgelerimize sık sık yapılan saldırıların, tacizlerin, tuzakların merkezi konumundaki alanlar, harekât önceliğimizdeki alanlar başında yer almaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, istihbaratımız, emniyet güçlerimiz hazırlıklarını tamamlar tamamlamaz, bu operasyonlar inşallah başlayacaktır…”
Öyleyse; seçimlere az kala milli hislerin koru harlanır, Türkiye sınır ötesi operasyon kararlığını açıklar, ABD’den sert ve tehditvari açıklamalar gelir, ortam karşılıklı gerilir ama Türkiye büyük bir pervasızlıkla tınmaz, herkes ABD’ye kafa tutan ülkesiyle gururlanır, emanetin emin ellerde olduğunu bir kez daha anlar, patlayan terör tahkimatlarının görüntü sağanağı altında mehter marşları çaldırılır ve Türkiye’ye, zaten baştan kendisinin olan terör koridorun son taksiti ödenmiş olunurken, Fırat’ın doğusundaki “Teröristan” da daha bir tahkim ve takviye edilir… Öyle ya; her dem yaptığı üzere ABD:
-Yeter artık! Bana rağmen bu kaçıncı operasyon! Sabrım kalmadı!
Tiradını oynar, bu tiradla Türkiye iç kamuoyunda bütün gönüller:
-Ama gerçekten yeter! ABD’ye bu kadar parmak atmak baş ağrıtır! Bizimkiler de abartmasın!
Hissinin samanıyla doldurulur, tiradlı ve samanlı bu bağlamda da asıl kâr gene PKK-PYD’nin cebinde kalır… Sonra gene İç İşleri Bakanlığının, abaküste sayıp da aktarır gibi:
-Ülke içinde 248 terörist kaldı. Hayırlı olsun!
Mealli açıklamalar devri başlar… Ve Teröristan, onu dev güçlerin resmi olarak tanıyacakları günlerin eşiğine erdirilir ve millet uyurken-uyutulurken, TERÖRİSTAN’ı da tuğla tuğla örerler, örmekteler…
Bunlar, mutlaka olmaması gereken şeyler ama işte; gittikçe olmakta da olan şeyler… Görüyoruz, uyarmayalım mı!