Uyumayın, Terör Bitmedi, Güneyimizde Kemikleştiriliyor!

Yazan: 30 Mayıs 2022 1038

PKK terör örgütü, kırk yıldır Türkiye’ye doğusundan itibaren musallat… Bir şeyin size taalluku “musallatlık” ise ve o şeyin zamana teşmili de artık “kırk yıl” gibi bir kemal rakamıyla ifade edilir olmuşsa, artık zuhur ettiği ülke namına o şeye “terör tümörü” demek de, kaçınılmazdır…

PKK’nın, terörde artık tümörleştiği gün gibi ortadadır… Böyle bir belanın şifası için lazım olan şey, bilmem kaç başlığı kapsayan ve hepsinde de senfonik uyum belirten bir operatör hamlesidir… Bu hamlede hâlâ bulunulamamışken, hale bakın ki, bütün bir millet dimağına bu tümör artık yok edilmiş gibi bir sahte şifa havası teneffüs ettiriyorlar… Kimler ettiriyor peki? Ne salt sağ ya da sol, ne salt iktidar ya da muhalefet, bütün halde sağ ile solun ve gene bütün halde iktidar ve muhalefetin birlikte işlettikleri kokuşmuş sistem!

Türkiye’de sol zaten, beş çizgili müzik portesinde yan gelip yatan ve sırf sıra kendisine gelince baş doğrultup gamsız öten “sol” notası kadar olsun, halk yanlısı değildir, aksine Türkiye’de sol, asra varan ve daima kapitale kaltaklık ederek geçen hikâyesiyle ABD-Batı yanlısıdır… İşte bu sebeple CHP elebaşlı sol ve muhalefet, iktidarın ikide bir “Türkiye’de terör bitti!” şeklinde vatandaşa doğru püskürttüğü tineri, sırf Türkiye’de terörün bitmediğini apaçık göstermek durumunda kalmamak için kendisi de koklamakta, böylece iktidarı yıpratmanın bu eşsiz fırsatını, ABD-Batı’yı gücendirmemek için kullanmamaktadır…

Peki ya Türkiye’de sağ? Türkiye’de muhafazakâr kimlikle, devrimci CHP’nin çok partili hayata mecburen razı oluşundan bu yana halkın sırtına bine bine iktidara geleduran sağ, solun dışımızdaki dünyaya kaltaklık ettiği yerde o, halka gerçekten yaranlık mı etmektedir?

İşte apaçık söylüyoruz; Türkiye sağını temsilen iktidarın, iktidarına devam edebilmenin en esaslı propagandalarından birine çevirdiği “terörü bitirdik” mevzuu, koskoca bir yalandır, iktidarın bizzat kendisi bunun yalan olduğunu bilmektedir, olan şey, Türkiye içinde tümörleşmiş terörün giderilmemesinden başka şimdi de, Türkiye dışında, hemen sınırımızın az ötesinde onun kemikleştirilmesinden ibaret bir süreci havidir…

Evet; Türkiye’de kaltak sol ve muhalefet, PKK-PYD terörünün güneyimizde kemikleşmesi mevzuunda sırf ABD-Batı’yı kızdırmamak için susmakta ve Türkiye’de çatlak sağ, PKK-PYD’nin güneyimizde “devletleşme” sürecine girmiş olmasını sırf iç kamuoyunu ürkütmemek için örtmektedir!

Türkiye içinde öldürülen bir teröristi, tek bir tenya halinde kibrit çöpüne alan ve onun milletin gözüne yaklaştırıp dev bir ejderha şeklinde gösteren, bu yolla da vatandaşa “Müsterih olun, terörün canını okuduk!” mesajı veren hükümetin, terörün Suriye topraklarında on binlerce sırtlandan mürekkep bir ordulaşma sürecine girdiğini ne diye pas geçer, elindeki iletişim vasıtalarının gücüyle asıl bunu milletin gözüne ne diye sokmaz, böylece tehlikeye karşı farkındalık oluşturmak yerine, onun daha rahat serpilmesine ne diye avans sağlar?

PKK’nın, Irak-Kandil cenahından bir yılan mangası halinde Suriye’ye süzdürdüğü unsurları, Rusya ile semizlenmiş Esed rejimine yaklaşır, ona entegre olmak yoluyla dar kapsamlı bir özerkliğe göz kırpar, ama bununla da kalmaz, ABD kaltaklığına tahsis ettiği daha kapsamlı ve yeni nesil kadroları asgarî federatif bir yapı için dev güçlere cilve yapar, bu göz kırpış ve bu cilvelenme süreci uzadıkça da zaman her daim kendi lehlerine ve Türkiye aleyhine işler, uluslar arası bir müzakere safhasına henüz geçirilememiş bu sinsi plânlar içten içe örülüp durur ve millet, yani Türkiye’deki kokuşmuş rejimin sağdan ve soldan dimağını yumrukladığı geniş halk kalabalıkları, bütün bu olanlara dair ne bir habere denk gelir, ne dibimizde artık içtima almaya başlamış terör “ordusuna” dair tek bir resim karesi görür, ancak ve ancak İç İşleri Bakanının, abaküste sayıp aktarırcasına bildirdiği “Türkiye içinde kalan terörist sayısı”na bakıp keyiflenir ve bu kusturucu kabare bu minvalde bir süredir devam edip durur…

İkaz kastıyla bilmem kaçıncı kez soruyoruz:

Uluslararası müzakere safhası, sırf zamanın ABD-RUSYA-ESED REJİMİ-PKK lehine ve Türkiye aleyhine geçmesi sebebiyle başlatılmayan, ama sırtlanlar arası müzakere safhası uzun zamandan beri an be an yeni salınım ve yerleşimlerle ABD-RUSYA-ESED REJİMİ-PKK arasında yürütülen bu süreç yakın gelecekte, hem de Türkiye’nin kendini en kımıldayamaz hissettiği bir anda, ABD-RUSYA ortaklığı ve çatık kaşlı bir oldu bitti tavrıyla:

-Suriye’deki federatif Kürt devletini tanıyoruz!

Diye noktalansa, söyleyin o zaman Türkiye idaresinde her kim var ise bu noktayı hangi kudretin silgisiyle silebilecek?

Anlayacağınız dev güçlerden, onlara kaltaklık eden terör organizasyonlarına kadar herkes ve her şey, yürütücü bir üst hesap muhasebesiyle sahada iken, Türkiye’de herkes ve her şey, muhalefet ile iktidar arasındaki süründürücü bir kült hesap muhasebesiyle hokkabazlık etmektedir!

Türkiye, gezegenler arası savaş çıksa, bu savaşı dahi kendi aralarındaki didiş yanında kartopu savaşı kadar önemsiz görecek bir “iktidar-muhalefet hırlaşmasının” patronajında, bütün dertleri kendi altına süpürülen bir gam halısına dönmüştür, kimin umurunda!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi