İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Yaşlılık ya da hastalıktan değil de, yanlış ilaç yutumundan kaynaklı hiper bir enflasyon memleket bünyesini iflasa duçar edip, bu sebeple de konut fiyatları birkaç ay içerisinde bir katı aşan bir artış gösterince, hükümet azı gemiye aldı, aldı ama yangın alevine su yerine benzin dökercesine devayı, piyasaya ucuz faizle para pompalamakta buldu. Öyle ya; enflasyon ile piyasa fiyatlarının hepten yükseldiği bir hengâmda, Türk lirasını ucuza satmak manasına gelecek bu hamle bedahet halde belliydi ki; fırlamış konut fiyatlarını daha da fırlatacaktı. Öyle de oldu; hadiseyi kamuya duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan daha kürsüden inmeden, konut fiyatlarının tamamını kapsayan devasa bir artış dalgası daha yaşandı. Misal, bir milyonluk bir ev, on dakkada bir milyon iki yüz bin oldu!
Peki, müjde paranteziyle takdim edilen ve dar gelirliyi “ilk evine” kavuşturmak vaadindeki bu “ucuz faizli kredi”, öz zatıyla nasıl bir mahiyet belirtmekteydi?
Arz edelim; en düşüğü 100.000 ve geri ödemesi 170.000 olan düşük faizli kredinin, on yıl boyunca her ay 1428 TL olarak geri ödemesi var. Peki, bugünün vaziyetinde Türkiye’de 100.000 TL’ye ev var mı? Bu paraya tavuklar için kümes, ayılar için in, berduşlar için köprü altı belki bulunabilir ama insanın oturması için bir ev bulmak, kurması bile muhal bir hayal! Bu düşük faizli kredinin bir de, 2.000.000 olarak alınan ve faizci devlete 3. 426.000 olarak geri ödenen en yüksek tipi var… Bunun da on yıl boyunca (120 ay) geri ödemesi aylık 28.556 TL! İkisi de doktor bir karı-kocanın, kuruşuna dokunulmadan aktarılacak çift maaşı yetmez! Hani Türkiye 84 milyon ise, çiftçi, memur, emekli, işçi, esnaf diye uzayan ülkenin asgarî 83 milyonluk kesimini oluşturan çileli halk yığınları, bu ödeme plânının yanına yaklaşamaz, ona çok uzaklardan bile bakamaz!
Yani hükümetin, zor zamanlarda güya zorda kalmış vatandaş için çıkardığını söylediği bu düşük faizli konut paketi, gerçekte 84 milyonluk yoğurt kabının hepsini değil, yalnız bir milyonluk kaymak tabakasını ilgilendirmektedir!
Dikkat edelim ama; devlet, bu ödeme plânını vatandaşa doğru, konut fiyatlarındaki mağduriyetini gidersin diye bir ilaç olarak takdim etmekte… Ekmeğe ihtiyacı olana, kemirsin de oyalansın diye hurda araba tekeri takdim etmekten beter bu “düşük faizli kredi” atraksiyonu oysa, az biraz aklı olana herkese demektedir ki:
-Muradım başka benim! Fakirle olmaz işim, zengini kesmez dişim, duvarında nimet prizi varsa, onlara göredir fişim!
Anlayacağınız, Türk Lirası ucuza satılacak ama bu ticaretin satan ve satın alan taraflarında, hükümet ile 83 milyon kişi değil, hükümet ile bir milyon kişi bulunacaktır!
Ha, sorulursa, fakir halk ilk evine kavuşturuldu dersiniz!