Bundan 8-10 evvel “2023 Hedefleri” mottosu, “yakın ama uzak” gelecek imajıyla su götürüyor, hitapların eyvanında bir heykel gibi yükseltilebiliyor, cümlelerin içine kolpa üç noktası olarak dikilebiliyor ve hatta tavandan tabana ve Türkiye’deki dost düşman herkes için hem gazlama yakıtı hem de gazını alma sibobu olarak kullanılabiliyordu.

Amma babacım!

2021’deyiz ve işte onun da yarısından çoğunu tüketmiş, 2022 yılını bir kulpundan tutmuş bulunmaktayız! Yani handiyse at yarışı tabiriyle kaydedelim ki; burnumuzdan çıkan buharlı nefes, 2023 yılının kuşağına değmeye başladı… Böyleyken bu durumu pek idrak edemeyen “alt kademe” yalama-yıkama-yağlama taifesi hâlâ kendilerine bir mikrofon tutulduğunda ya da çıkmalarına müsaade edilen bir kürsü bulduklarında:

-Dıj güçlerin oyunu bunlarrrr! Türkiye 2023 hedeflerine emin adımlarla yürüyorrr! Bundannnn! Osmanlı’nın ayak sesleri geliyorrr! Bundannn!

Diye, zurnasız, tokmaksız, davulsuz çalınan mücerret mehter eşliğinde haykırıyor, 8-10 yıldır lojiklerine aldıkları ezberden cümleleri saçıp duruyorlar…

Ulan!

2023’e emin adımlarla yürümek de nedir, 2023’e geldik işte!

2023’te ne olmak beklendiği mevzuu ayrı husus da, 2023 mevzuundaki bu doğal pişkinlikler aklımızı türlü saikle tırmalamıyor değil hani:

“Acaba 2023 yılı, astrolojik bir sırrı havi de, 31 Aralık 2022 tarihi ve 23:59 saatinde gözlerimizi gök burçlarına gidip bir harika mı beklememiz gerekiyor!”

Allah aşkına, eğer böyle bir harika gelmeyecekse, hiç bari bürokrasi ve siyaset sahasındaki şu 2023 tekerlemecilerine format atılsın, hiç bari onları uyuyakalmış otobüs yolcusu gibi dürttükten sonra kulaklarına eğilip:

“Birader! 2023’e geldik sayılır!”

Diyecek ve işi yalnız bu olacak birkaç yüz kişilik kadro açılsın!

Zira; haddini aşan şey, zıddına inkılâp eder ve haddi aşırılan 2023 mottosu, 1993’e iltica eder!