Ne oldu şimdi? Yıllardır, milyonlarca Müslümanı, Müslümanlık hanesine “top” atışı sayılabilecek İstanbul Sözleşmesi mevzuunda sustur, böylece “dilsiz şeytanlık”tan rol çaldırmış ol, hatta yüz binlerce Müslümanı da susmaktan öte, İstanbul Sözleşmesi lehinde konuştur, böylece bizzat şeytanlığa hempa kıl? Ve İstanbul Sözleşmesi’nden ancak on yıl sonra “Bu ne şeytanlıkmış!” diyerek dön!

Dikkat edelim; topluma mal olmuş siyaset önderlerinin böyle hassas mevzularda ettikleri hata ve hatada ısrar tavrı, İslam iman ve itikat züccaciyesine fil girmesinden beter bir netice doğurur… Siyaset, bu neticeye tam kör…

Bilmem, onu şöyle bir hitap dehşetinde kaç mümin görür:

-Açılınca, artık bir menfeze sokulması muhal bir şemsiyenin, sokulunca artık açılamayacağı bir netice burcundayız!

Tekrar soralım:

-Ne oldu şimdi?

-İstanbul Sözleşmesi’nden döndük?

Ya İstanbul Sözleşmesi filinin, ruh varlıklarımızın züccaciyesinde bıraktığı hasar? Ona ne olacak?

-Amman boş ver! Önümüze bakalım! 2023, 2053, 2071, yürrüü kim tutar seni!

Nasılsa şemsiye, milletin menfezinde… Ve kapalı…