KADEM, kabuğunu İstanbul Sözleşmesi’nin feshi nezdinde yitirdiği nifak tosbağasının, 6284 sayılı kanunla temsil olunan içini korumak için ilanatta bulunmuş:

“Şiddetle mücadele noktasında 6284 sayılı kanunun daha da güçlendirilmesi ve uygulamalardaki sorunların giderilmesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz…”

İstanbul Sözleşmesi feshedilmesin diye de, Aile Bakanlığı’nı çekip çevirmeye kadar varan güçleriyle çalışan bu muhafazakâr feminist topluluğa, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih burcundan, biz de bir ilanatta bulunduğumuzu ilan ediyoruz:

“6284 sayılı kanun, İstanbul Sözleşmesi’nin pratize edilmiş şeklidir, onun da çöpe yollanması için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz!”

Aile kurumumuzu, fikirden mahrum ve kaba nefsanî çizgilerle belirmiş kafa yapılarıyla uçuruma doğru güden bu topluluk, dikkat edin; milleti mal yerine koymaktadır, İstanbul Sözleşmesi’nin bütün haldeki zehirli başağına hâlâ aşıktır ve bu ilanatla da aslında:

“Kepeğini kaptırdık, lifinde canlarını okumalıyız!”

Demektedir… Biz yutmadık, Anadolu da yutmayacak ve:

“Bu millet, zehirli başağınızı, kepeğiyle lifiyle ve eğer iştahanız kopmak bilmezse, sizinle de beraber çöpe yollayacak!”

Diyecek…