Allah, “Namaz kılın!” diyor ama “Namaza tapın!” demiyor. Namaz, tapınmanın -ibadet etmenin!- aleti… Aynen bunun gibi, “Tefekkür edin!” diyen Allah, “Tefekküre tapın!” da demiyor… Tefekkür, hakikati benimsemenin, imanı tazelemenin aleti…

Türkiye’de, Batı’dan gelen bir heyula olarak bazı mankafaların, tefekkür pozuyla sündürdükleri nefisleri, onları en nihayet tefekkür pozlu düşünce tapıcısı olarak meydan yerine çıkarmış, daha doğru bir ifadeyle küfür çukuruna düşürmüştür… Bunlar, düşünceye tapınırken Allah’a tapan müminleri küçük görür, bu eşekliklerini de, Allah’ı küçük görmeye kadar sündürürler…

Düşüne düşüne düştüler, sündüre sündüre, süründürülecek kıvama geldiler…

Dünya ve ahiret hesabıyla…