Önce İzmir’de, sonra İstanbul Pendik, Kartal ve Tuzla’da cami hoparlörlerine sızdılar ve ancak Allah isminin terennüm ettirileceği nazlı minarelerden “Oynama Şıkıdım” işveli müzik yayını yaptılar…

Türkiye’de, minarelerden pop müzik çalınması için kafa yoracak ya da çalındığını duyunca zevke gelecek kâfir yok mu? Hem de ne var! Bunların sarsak bir kısmı, hadise sebebiyle zaten kendilerini gösterdiler… Peki, Türkiye’de; bu piçliğe öfkelenecek mümin yok mu? Hem de ne var! Hadise sebebiyle onlar da, oturdukları yerden ne kadar olursa işte, o kadar kendilerini gösterdiler… Peki ya Türkiye’de, her haliyle hem bilişim hem de inançlara hakaret kapsamında suç sayılacak bu hadiseye fatura kesecek bir devlet var mıdır? Eh işte, var da…

“Eh işte var da!” dedik; çünkü, üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen ne İzmir’den ne de İstanbul’dan tek bir fail, ensesinden tutulup ortaya çıkarılamamıştır…

“Eh işte var da!” dedik; çünkü, saygısızlık ve hücum minareye değil de heykele, Allah’a değil de idole, ezana değil de marşa yapılmış olsaydı, “minareden çalgı” hadisesinde yapılmayan ne kadar şey varsa hepsinin yapılacağını, kalkmayan ne kadar devlet asabı varsa toptan kalkacağını biliyoruz da ondan…

Türkiye’de eh işte; var denirse, ağzı ile burnu değil, Allah’ı ile idolü şaşmış bir devlet var…

Biz devlet diyoruz, siz “Batıcı Rejim” anlayın…