İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Pazar gününden Pazartesi gününe değil, pazardan Devletin tepesine sesleniyoruz:
Şimdi bize CHP ağzıyla konuşuyor diyeceksiniz ama durmuş saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiği bir vasatta, CHP’nin her dediğinin yanlış olmasının da zaten muhal olduğunu bilmelisiniz…
CHP, bizim baş nefret kutbumuzdur! Malumun ilânı halinde bunu belirttikten sonra, CHP’nin ağzıyla konuşmaktan Allah’a sığındığımızı ve dahi, CHP ile Pazar’a kadar değil, mezara kadar hasım olduğumuzu bildirdikten sonra sadede gelerek kaydedelim ki, biz, size Cumartesi’ni takip eden Pazar’dan değil, sadece nevale pazarımızdan sesleniyoruz!
Bürokrasinin kıvrımlı patikalarından, ekonomi politikalarının kurmay tepesine, yani Bakanlığa kadar uzanan yolda sergilenen rakam fetişizmleri, sırf bazı bürokrat ve bakanları başarılı göstermek için pazarımızın nabzıyla oynayadursunlar, bu nabzın bir yerde artık atmayacak olması faturasının ne ona, ne buna, sadece Devlet başına kesileceğinin farkında mısınız?
Ekonomi Bakanı, enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini, adeta suratına birkaç kat mağrur Napolyon badanası vurulmuş haliyle açıklarken, biz, aynı badananın pazarımızda, salatalığın, domatesin, kabağın, pırasanın endamına da vurulduğunun ve kendilerine doğru gelen her vatandaşa adeta Dalmaçya kıyılarına çıkartma yapan Napolyon edasıyla saldırdıklarının farkındayız ve yansıtıldığı gibi bu çarpışmanın vatandaştan pazar levazımatına doğru tersinden olmadığını, hele Waterloo önlerinde hezimete uğratır gibi muarızlarından Napolyon’a doğru bir istikamet belirtmediğini, bizzat pazarımızın içinden bilmekteyiz!
Pazardan, bürokrasi şatolarına, Bakanlık derebeylerine, hiyerarşi mayınlarına takılmadan direkt devlet zirvesine bağırıyoruz!
Geçen yıl, enflasyonun % 25’leri gösterdiği bu zamanlar misal, kilosu 2.5 lira olan süt 5 liraya çıkmış, bir sene boyunca 6 lirayı yanaklarından uzanıp uzanıp öpmüş ama işte geçen bir yıldan sonra enflasyon % 8.55’e çekilmişken, sütteki bu fiyat hassası, 2.5 liraya doğru bir esneme göstermemiştir! Alın sütteki bu fiyat ve enflasyon nispetini, pazarımızdaki her kalem mala teşmil edin!
İşte size bir de, pazarımızda tahtadan tezgâhlara değil, her bir vatandaşın zihin tezgâhına konan ve her bir zihin sahibinin gözlerinin ardıyla tersinden dikizlediği bir vehim ürünü arz edelim:
-Enflasyon verisi ölçülürken, eğer bu işin kurmay kadrosu tek tek ürün fiyatlarını bizim pazarlarımızdan alıyorsa, bizim fiyatlar niçin bu denli yüksektir, bizim pazarımızda fiyatlar bu denli yüksek iken, enflasyon neden bu denli düşüktür? Birileri bize, geçen yıl bu zamanlar, enflasyon rakamları yüksek çıkınca başkan yardımcısı görevden alınan TÜİK’in, enflasyonun düşük çıkmasını sağlayan bu düşük fiyatları hangi marketten aldığını açıklamalıdır, açıklamalıdır ki; biz de alışverişimizi o marketten yapalım!
Bu vehmin, alttan sessiz sedasız gelen bir iktidar kırıcı ve yıkıcısı olduğundan Devlet zirvesinin haberdar olmasını istemek, Devlet zirvesine karşı zırvalık etmek midir, yoksa acılık belirten bir dostluk göstermek midir?
Pazarımızda herkes, geçen yıldan bu yana elektrik ve doğalgaza periyodik olarak beş kez, toplamda % 60’lara varan miktarda zam yapıldığını biliyor, vergi mevzuunda “uçan kuştan” diyalektiğinin işletilmeye başlandığını hissediyor, memur ve emekli zam oranlarının kendisine göre belirleneceği tam da bu devrelerde enflasyonun çayına uyutucu hap atıldığını çakıyor, bütün bu ahvalde de ekonomi kurmayları, sırf nefslerine alkış için kameralar karşısına geçerken, pazarımızda her bir vatandaş da tezgâhların ardlarına, o da onları ilk seçimde bir hesaplaşma mevzisi olarak kullanmak üzere geçiyor!
Bilmem farkında mısınız, pazarımızdan size bir uyandırma cimciği atsak, bu cimciği duymak makamında mısınız?
Dedik ya; Devletin zirvesine, bu zirvenin eteklerinde zırvalaşmalar gösterenleri ihbar için, bu zırvalıkların kendi faturasını zirveye ödettirmeden evvel, pazardan sesleniyoruz!
Eğer biz sahtekâr ya da şizofren değilsek, Türk ekonomisini uçuşa geçirmiş gösteren bürokrasi ve basın, sahtekâr ve şizofrendir! Enflasyonun tek haneli rakamlara inmesini eşsiz bir ekonomi zaferi olarak gösterenleri size işaret ediyor ve bir zamanlar Alman muktedirlerin, Alman gazetelerinin hokkabazlığıyla tüm Almanya’ya, tüm Rusya’nın işgal sevincini yaşattıklarını ve bu sanal zafer ve sevinç heyulasının da ancak, Rus tanklarının Berlin’e girişine dek sürdüğünü hatırlatıyoruz!
Pazardan sesleniyoruz, devlet, zirvede midir, zirve, devlette midir, yada devlet zirvesi, devletin zirvesinde midir?
Sanayi muhitinden çekiç sesleri, senfonik bir canlılıktan, sokak arası çalgıcılığı seviyesine doğru evrilirken, evini geçindirmek derdiyle ömürlerini geçiren milyonlar, sırtlarındaki yükü günden güne daha da fazla hissederken, zam sağanağının artık ona maruz kalanlardan başka, başka iklimlerden bile müşahedesi mümkün hale gelmişken, hele devlet, devlet olmak azametiyle bugüne dek kasten gevşek tuttuğu vergi eyerlerine sık boğaz etmek üzere var gücüyle asılmışken, millî bünyeye en kabasından bir stetoskop koyun ve vatandaşın, bu pazarda bütün bu olanların hepsine birden acı zulüm “Neyse!” deyip geçebileceğini ama bütün bu acıtıcı ahvalin üzerine, ekonominin sahte Napolyonlarınca sahte zaferleri için geçit podyumları kurulmasını asla hazmedemeyeceğini görün!
Zira biliniz ki; vatandaş, kendi ağlayışı karşısında kahkahalar atan bir ekonomi idaresini, iktisat ve ruh vatanının işgalcisi gibi görmektedir ve onlarla beraber sahte tok olmak yerine, kendisiyle beraber ağlayacak bir ekonomi idaresinde gerçek aç olmayı yeğlemektedir!