İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Sinirlenmiş bir halde karşımda, soruyor:
-Yahu şimdi bu Kemal Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz’de zengin petrol ve doğalgaz yatakları olduğunu, Amerika’nın, Yunanistan’ın, Kıbrıs Rum yönetiminin, Katar’ın orada olduğunu ama bir tek Türkiye’nin orada olmadığını söylemedi mi?
Cevap verdim:
-Sağır sultan, hatta mezarında sağır İsmet bile duydu?
Ama o kızgın, soru şarjörünü boşaltmaya devam etti:
-Hatta Dışişleri Bakanı, bu derin cehalet karşısında dalga bile geçmedi mi, Doğu Akdeniz’de Fatih, Yavuz ve Barbaros gemilerimizle var olduğumuzu, hatta Oruç Reis isimli dördüncü bir geminin de yolda olduğunu söylemedi mi, böyle bir milli davada bile, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisiz bulunduğunu ve eğer isterse kendisini bilgilendireceğini söyleyerek tırrak geçmedi mi?
Konuşmama bile fırsat vermeden devam etti:
-E öyleyse bu televizyona çıkan adamlar halâ ne diye ‘Genel Başkan aslında öyle demek istemedi!’ diye gevezelik edip duruyorlar?
Suali bitmişti. Cevap verdim:
-Türkiye’nin kaderi budur ve Türkiye’de entelijansiya dedikleri zümre, baştakilerin yerli yersiz bırakıverdikleri kazuratu yiyerek temizleyen bok böceklerinden farksız bir mesai keyfiyetine maliktir. Kemal Kılıçdaroğlu bıraktı, solun bok böcekleri de bıraktığını, hamakatına delil kalmasın diye yiyerek yok etmektedir. Olan bu…
-Bu bok böceklerinden sağda da var yani…
-Hem de ne var… Öncü kahramanlarının kanlarıyla çizdikleri istikamet hattına, canları ve kanlarıyla dizilmek kahramanlığı artık, fotoroman çerçevelerinde nostalji balonudur! İyi düşünür olmak Türkiye’de bugün için, fikirden yana bomboş adamların daralan halkalar halinde toprağa bıraktıkları kazurat katlarında iyi eşelenir olmak demektir! Eşelemenin, yemek için hazırlanmak anlamına geldiğini söylememe gerek yok sanırım…
-Ya fikir haysiyeti ve namus?
-Fikir haysiyeti ve namus, bir avuç insanla beraber cemiyetimizin saklı zindanlarında mahkûmdur!
Çatalı havada kalmıştı, durdu, düşündü, bok böcekleri hakkında daha fazla konuşmaktansa sustu ve çatalını deminden beri bekleşen salata parçacıklarına çaldı…