24 Şubat’ta “Spiritler Derneği”, Ayasofya’da ayin düzenleyecekmiş de, Kültür ve Turizm Bakanlığı buna “son anda” izin vermemiş… Okullarda “Çocuk Yogası”na da Millî Eğitim Bakanlığı “son anda” engel olmuştu! Son zamanların bilindik tür bir vakıası bunlar… Birçok bakanlık, “son anda” müdahale diyor ve birçok şeyimizi “son anda” kurtarıyor… Son anda… “Son anda” nispetiyle hayal edelim:

-Esrarlı bir el, kemer tokamız etrafında uzun süre gezindikten sonra onu tam çözecekti ki…

-Bıdığımızda bir vakittir keman çalan kimliği belirsiz kör bir bıçak onu tam kesecekti ki…

-Evimizde bir süredir dolaşan meçhul şahıs evden dolu bir çuvalla tam çıkacaktı ki…

Son zamanlarda Türkiye’de olanları, fikirsiz bürokrat, gamsız siyasî ve budala idareci bulamacına bakarak temessül edersek, bunları daha da uzatabiliriz… Esrarlı el kemerimizi çözdükten, kimliği belirsiz kör bıçak gırtlağımıza yaslandıktan ya da meçhul şahıs evimizde dolaşacak rahatlığı bulduktan sonra, bugün donu indirilmemişiz, gırtlağı kesilmemişiz, evi soyulmamışız ne ki; yarın muhakkak donsuz kalacak, kesilecek ve soyulacağız! Yaban elini kemerimizi çözmek, kimliği meçhul kör bıçağı gırtlağımıza dayanmak, meçhul şahsı da evimize girmek fiilinden değil, fikrinden bile uzak tutacak devlet devi nerede? Cevap veriyoruz: Fikir gözü nereye atılmışsa orada! O göz gelince, yitik devlet devi de gelecek…