İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Ak Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Nihat Zeybekçi, İzmir’e belediye başkanı olamayacak ama galiba asırlık bir deyimin ismi tarihten silinip gitmiş mucidi olacak:
“İzmir’e oya giderken, Anadolu’daki toydan olmak!”
Ufkunda Allah’ın Resulü olmak kaydıyla bir dava adamı, cemiyetinin yanlışları üzerine gitmek ve onları yenmek keyfiyetinin deruhte ettiği asil insandır. Allah’ın Resulü, Peygamberliğinin ilk zamanlarında, ancak bütün Mekke’yi ilgilendiren felâket zamanlarında dövülen gongu çalıyor ve toplanan müşriklere sesleniyor:
“Ben Allanın Resulüyüm ve sizi kıyamet gününün dehşetiyle korkutmaya, ürkütmeye memurum!”
Bu ilânla gelen çile ve nihayet zafer… Nihat Zeybekçi ise, CHP inhisarındaki İzmir Belediyesini almak için yola ilk çıktığında şöyle sesleniyor:
“İzmir şarabını dünya markası yapacağım!”
İçinde, İzmir’i Anadolu’dan saymamak kabulü de bulunan bu budalaca lafa karşı Yozgat, Konya, Erzurum, Sakarya’dan homurtular gelince de, evvelki izahatını sıvamış olmak türünden yeni bir açıklama yapıyor:
“Ben müftü müyüm? Şarabın haramlığı beni ilgilendirmez!”
Tam da “Çocuk da yaparım, kariyer de!” hikmetinden süzülme bir politika herzesi:
“Şarabın haram olduğunu da bilirim, şarabı omuzlarım üzerinde de taşırım!”
Sahi; Ak Parti’nin varlık sebebi ne idi? Kemalizm’in idraklerini iğdiş ettiği nesilleri iyileştirmek ve Anadolu’yu CHP patronajından kurtarmak… Ya Nihat Zeybekçi’nin Ak Parti’deki varlık sebebi? Şunu herkes anlamalı: CHP’den İzmir’i, kendi öz şahsiyetiyle görünüp almadıktan sonra, CHP’den İzmir alınmış olunmaz, CHP’li İzmir’e silolar dolusu kurbanlar verilmiş olunur. Ölçü terse dönmesin bir kere… Kıbrıs bahsinde Üstadımızın, ölçü getirmek için söylediği:
“Makaryos… Müslüman olsun, Kıbrıs onundur!”
Sözünü, İzmir özelinde Nihat Zeybekçi’ye şeytanî ve derin CHP hassası şöyle fısıldar:
“Nihat! Gerçekten CHP’li olsan İzmir senindir! Ama olamayacaksın ve İzmir senin olmayacak!”
Nihat Zeybekçi, kendini bir şarap fıçısı içine koydursa ve İzmir Kordonboyu’nda omuzlarda taşıtsa da, İzmir onun olmayacak… Ya asalet ve öz şahsiyetini yele verici hikmet incisi (!) sözlerinden sonra Nihat Zeybekçi’ye ne olacak? Bizim muhitlerde Nihat Zeybekçi denince homurdanmalar ve pek de nazik olmayan ölçülendirmeler yapılmaya başlandı bile… Hususa has hikmeti Ebu Müslim Horasanî’ye ısmarlıyoruz:
“Yakınlaştırmak istedikleri düşmanları dost olmadı, ihmal ettikleri dostları düşman oldu, Herkes düşman safında birleşince de yıkılmaları mukadder oldu!”
O Emevîler için sonradan söylüyor ama siz bu cümleyi, Nihat Zeybekçiler’i artan Ak Parti için önden öttürülmüş bir felaket sireni olarak duyun…