Üstad Necip Fazıl Kısakürek

Yazan: 29 Ocak 2021 1811

Bütün haliyle İslam'a nispetli olmayan bir ideoloji, cemiyeti saramaz. Mutlak fikre, en ufak nokta nispetinde dahi açık bırakmadan intisap etmek, fikirlerin membaı olan İslam'a yekûnumuzla isnat ederek, çileler ve türlü kafa cehtleriyle ortaya dünya görüşü sunabilmek ise nihai masraflı ve son derecede asırlar boyu eksikliğini hissettiğimiz bir vecibe. Hali hazırda İslam toplumlarınca ve İslam'ın bayraktarı mesabesindeki milletimizce asırlarca eksikliğini hissettiğimiz, binaenaleyh medeniyetimizin sendelemesi ve gerilemesine müsebbip eylem ise; mutlak fikre bütünüyle nispetli dünya görüşünden yoksunluğumuz... Yoksunluğumuzdandır ki; asırlarca söz sahibi olmaktan yokluğumuz... Bu sebebe muttasıl olarak, 5 asır boyunca ferdi ve cemiyetsel paralize edilmiş idraklerimiz, İslam üzerine bina edilmiş, coğrafyalar boyunca cevelan etmiş medeniyetimizi mütemadiyen payimal etmiştir.

Son asrımızda ise beklenen sultan fikir tebarüz etmiştir. Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in şahsında statükocuların ve statükoların skalasını altüst ederek tecelli etmiştir. Ruhunun kaynayışı, Üstad’ı pınar başlarına götürmüş, kana kana serin sular içme iştiyakına sürüklemiş ve büyük pınar Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin tevessülü ile serin sular içmeye meyyal olmuştur. Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin Üstad Necip Fazıl Kısakürek ‘in üzerine üflediği lahuti nefes, Üstad’ı Allah ve Resulü'nün davasına ve Osmanlı Devleti'nin yükseltici aşk döneminden kalma su taneciklerini tekrardan okyanuslar derekesine memur kılmaya tahvil etmiştir. Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin yakan gözlerine bakmadan önce, yazar ve çizer taifesinin "Bir mısrasıyla millete şeref veren şair", "Tanrı (haşa) şair" diye nitelendirdikleri insan, kalemini İslam'a, olması gereken yere çevirdikten sonra, “Kalemine yazık etti, yobaz şair” diye nitelendirilmeye başlanmış ve Allah'ın düşmanlarından yergi dolu sözlere maruz bırakılarak Allah'ın rızasını, sevgisini almaya ilk adımlarını atmaya başlamıştır. Devleti inhisarında bulunduran, "10 yılda 15 milyon genç yaratarak" kendilerine oportünist kafanın takipçisi gençlik oluşturmayı hedefleyen muhtekirler; karşılarında muharrik seciyeli, statükoya baş kaldıran Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i bulmuşlardır!

Üstat Necip Fazıl melih mercan.foto.1

Anadolu'nun ahlâk ve geleneğine tasallut etmiş libertinist seciyeli sözde asrilerin hesap edemediği insan, alnı fikir çizgili insan; Üstad Necip Fazıl Kısakürek! Dönemin Başbakanı tarafından tüm basın matbuatına gönderilen "Allah'tan ve ahlaktan bahsetmek yasaktır." tamimine karşılık olarak, çıkardığı Büyük Doğu Dergisi’nin kapağına, yine şahsının ölçüsünü koyduğu; “Küfre avans vermemek lazımdır, ayıptır, günahtır!" cümlelerine muttasıl olarak, derginin kapağına; “Allah'a itaat etmeyene, itaat edilmez!" hadisi şerifini koyarak, sistemin kuzulaştırmaya çalıştığı Anadolu aslanına aslanlığını hatırlatan insan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Osmanlı döneminin 1600’lü yıllardan 1900’lü yıllara kadar yetiştiremediği ve dahi yetiştiremediği için çağa yetişemediği demlerden sonra, kalemiyle mutlak fikre nispetli olarak fikri bir muhasebe, murakabe ve tasavvur yapmış, bu eylemi, vecibelerin en muayyeni olarak görmüş ve millete, ümmete yüzden fazla eser bırakmıştır. Mutlak fikre nispetli fikrini Büyük Doğu olarak nitelendirmiş ve dönemin Cumhurbaşkanı tarafından dahi bir programda, "Biz Üstad’ın Büyük Doğu’sunu kurmaya çalıştığımız için üzerimize bu kadar geliniyor." cümleleri serdedilmiş, büyük siyasetçileri, edebiyatçıları, fikir adamlarını, tarihçileri etkilemiş, bugün cemiyet adına konuşanların hepsini fikir tezgahından geçirmiş, cemiyeti fikriyle tasarruf altına almış, Edirne'den Kars'a, Libya'dan İdlib'e, hulâsa Anadolu'dan başlayıp tüm dünyayı ağlarıyla sarabilecek çapta, ciğerinden kalemine kan çekerek, pergelin ucu İslam medeniyetine ve Ehli Sünnet’e sabit bir fikir sistemi ortaya çıkarmış insan, alnı fikir çizgili insan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!..

Asırlarca kartal olmuş milletin, el birliğiyle tırtıllaştırılmaya yüz tuttuğu dönemlerde, cemiyetin yazar ve çizer taifesinin de adeta deve kuşu rolüne girdiği demlerde, kartal olan millete kartallığını hatırlatmaya çalışarak ihya etmeye uğraşan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Mayasını İslam’dan alan millete, Batı menşeili sahte maya dayatmaya çalışan jakobenlere karşı cemiyetin tam ortasında kollarını açarak “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!’’ diyerek haykıran Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Türlü zulümlerle ve korkutmalarla milleti pısırık bir kediye dönüştürmeye çalışan ve içinden öz mayasını söküp atmak için uğraşan müstağriplerin karşısına, kınından çıkmış kılıç gibi keskin ve yayından çıkmış ok gibi dik duran Üstad Necip Fazıl Kısakürek! Pısırık bir kedi mesabesine düşürülmeye çalışılıp gadre uğratılan milletine, aslında cesur bir aslan olduğunu hatırlatan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

İdrakleri ve ruhları iğdiş edilerek cellatlarına âşık olmaya temayül gösteren Anadolu insanının, idrak ve ruh haznelerini en diplerine kadar temizleyerek, Anadolu’ya cellatlarını işaret eden Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Üstat Necip Fazıl melih mercan.foto.2

Davasına sadece kalemiyle iştirak ederek değil, davasına bütün hayatını feda ediş tavrıyla iştirak ederek ve bu yönüyle son zamanların çıkardığı eşsiz mütefekkir olan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Sadece bir fikir sistemi değil; adeta bir okul inşa ederek nice insanlar yetiştiren ve bu yönüyle de bir “Hoca’’ olan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Türkiye’deki aydınların kasıtlı olarak İslam’a sırt çevirdiği, milleti de zihni ve imani iğfale uğrattığı günlerde, bütünüyle İslam’a dönülmesi gerektiğini ilk haykıran ve tezini sistemleştirerek, ruhi manada ıstırap çeken millete yol gösteren, bu sahayı çağında ilk açan Üstad Necip Fazıl Kısakürek!

Üstadı anlatmaya kalemler, kelamlar, sözler, cümleler yetmez biliyoruz… Elimizden geldiğince, bütün küçüklüğümüze rağmen, o büyük insanı anlatmaya çalıştık… Servet Turgut’un bir dizesiyle ve Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in bir dizesiyle yazımıza son vermek istiyoruz…

İlk olarak Servet Turgut:  

Ufkumsun, peşindeyim

Ben amade, sen beyim

Sofranda doyacağım

Fikrinden kanacağım

Saklansan körebeyim

 

Ve son söz sadedinde Üstadımız Necip Fazıl Kısakürek:

Hasretle beklenen gelir mutlaka;

Sultan fikir, şanlı otağa gelir.

Yırtılır güneşin kapkara zarı,

Dünyamız yepyeni bir çağa gelir!..

    

Rahmetle, özlemle, hasretle...

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi