Takdim ve Takdis Meselemiz

Yazan: 09 Ağustos 2022 1437

Bayram günüydü. Kurbanlarımızı çoktan kurban etmiştik Allah (c.c) için. Yetiştirdiği hayvanları pazara satmaya götüren çok değerli bir âlim büyüğümle bayramlaşmak, ona yardım etmek ve de onun duasını almak için kurban pazarındaydım. Dünyalık telaşın en çok olduğu yerlerin başı pazar yerleri. Girdiğinizde sizi kendi dünyasına çeken bir havası var. Ortalık keşmekeş. Bir Allah dostu­nun ne işi olur burada der geçersiniz. Öyle fena bir yer ki bırakın orada bir âlimin mevcut olduğunu düşünmek, işaret etseler aramakla bulamazsınız. Fakat bedeni pazarda olsa da masivayı terk etmiş âlime kalbiyle bakan için ışıldıyor orta yerde.

“Sır sırdaşta güzeldir.”

Genç bir arkadaş geldi. Bu yılın yavrusu genç bir oğlağa müşteri olmuş. Hani oğlağı kendi ye­rinde, kendini oğlak yerinde sayıyor gibi. Oğlağa; gencecik kurban olayım senin gibi bende Allah’a der gibi. Gencin hali hal değildi. Nazar etmiş olmalıydı Allah dostu. Bu genç arkadaşın kalbinde bir sır gördüğünü özel ilgi göstermesinden anlıyordum. Allah dostu ile genç arasındaki hukukun zahiri bende sır iken batını aralarında sır. Göz ucuyla genci izliyorum. Kurban almaya gelmiş fakat hiç gözü kurbanlıkları görmüyor. Şaşa kalmış bir halde. Başına gelenlerden haberdar olmadığı her halinden belli.

Maneviyat radarına takılan bu gencin benimle tanıştırılması icap etti. İcap ettiğini düşünmemin sebebi daha önce çok defa deneyimlememden. Fakat her zaman karar verici değil karar uygulayıcı­sıyım. Emir eri sayın. Genç arkadaş bu tanışmanın âlim zatla ilişkisini anlayamadı. Neden benimle tanıştırıldığını ben söze başlamadıkça idrak edemedi. Allah dostunun heyecanı malum. Ben bir ta­lebesi olarak takdim ve takdis yapmalıyım ki o genç arkadaş sırra ersin. Takdim ve takdis görevimi yerine getirdikçe hem Allah dostu hem de ben emaneti yerine ulaştırmış olmanın huzuruna erdik. Artık karar gencin. İsterse peşi sıra devam eder. İsterse dünyalık telaşede kaybolmaya devam eder.

İşte hangi yönüyle ele alınsa ciltler dolusu kitap yazılası bu husus bizim en büyük problemle­rimizden. “Her şey bir vesileye tutunuk” şiarı ile son birkaç yıldır takdim ve takdis yapmayı ken­dime görev biliyorum. İnsan eğer bir ürün bir eser ortaya koyamıyorsa bu yapılacak işi kalmadığı anlamına gelmez. Yazı yazamadığını savunan insan söz söylemek ten muaf değildir. Söyleyecek söz bulamayan yürüyecek yolda mı bulamaz.

Büyük Doğu Seriyye teşkilatı olarak bu meseleye kendi cephemizden bakacak olursak. Servet TURGUT Reis gibi cevhere sahipken. Devasa eserler ortaya konmuşken. Bu eserlerin müellifi ve eserin kendisi takdim ve takdis için bizi beklerken. Kafamızı avuçlarımızın içine alıp düşünelim mi? Yoksa düşündüğümüz kâfidir cehdedelim mi?

Reisin bu hususta bize örneklik teşkil edecek halleri çoktur. Bir takdim ve takdis örneğidir hiç hafızamdan çıkmaz. Servet TURGUT Reis İstanbul’da bir konuşmasında Necip Fazıl KISAKÜREK üstadı takdim ve takdis ederken diyor ki. “Benim Necip Fazıl KISAKÜREK ’i taklit ettiğim söyle­niyor. Cevaben diyorum ki O’nu taklit edebiliyorsam ne büyük bir şeref. Eğer taklit edebilmişsem ne mutlu bana.”

Yine Reis son iki eserinde Necip Fazıl KISAKÜREK ’in eserlerinden esinlenerek, yola çıkarak bu eserleri kaleme aldığını kitaplarında da sohbetlerinde de açık açık beyan etmiştir.

İşte takdim işte takdis.

Reisin takdim ve takdisi için emek harcadığı üstat Necip Fazıl KISAKÜREK ‘te bu hususta önemli bir örnek teşkil eder bizim için.

Necip Fazıl KISAKÜREK mürşidinin takdim ve takdisi için neler yapmış neler yazmış bilme­yenimiz yoktur. Cilt cilt kitaplarla öyle bir takdim ve takdis yapmış ki; aradan geçen bunca seneye rağmen mürşidi ile beraber zikredilir hala.

Ne hoş ne derin ne sırlı bir takdim ve takdis cümlesidir.

Üstattan.

“Bana bir kerecik yan gözle baktınız.

Ruhuma büyük temel çivisi çaktınız.”

Ey Gönüldaşlarım, Ey Gardaşlarım vallahi billahi böyle bir Reisi takdim ve takdis boynunuzda borç halkası. Ya takdim ve takdis eder emaneti yerine ulaştırırız. Ya da bu emanet yükü ile ebedi kalırız Allah muhafaza.

Selametle…

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi