Müdür Sen Ne Yaptın, Tatlı Su Müslümanları Uyanmasın Şimdi?

Yazan: 30 Mayıs 2022 834

Hikâyemizin kahramanı Bursa’da Mithatpaşa Ortaokulu’ndaki 9 yıllık eğitimcilik serüveni Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açığa alınmakla sonuçlanan Müdür Haydar Akın.

Sağ ve sol medya haberlerini karşılıklı okuyarak meselede anlaşılmaz yer kalmamasına gayret ettim. Hedefimde kesinlikle solaklar yok. Kemalistleri özel hayatımda muhatap bile almayan bir insanım, onlar için bir yazı kaleme almak lüzumsuz bir uğraş bence. Müslümanların edilgen olmasından kaynaklı bu başıboşluğu resmetmek istedim. Böyle bir vaziyet varken Büyük Doğu Seriyye ’nin “Çağrımız İslam’da Dirilişedir.” çağrısı kimedir.

Kahramanımız solaklara göre yobaz bir eğitimci. Fakat görev süresine ve dinamik veli öğrenci aksiyonlarına bakılırsa işinde başarılı bir eğitimci. Veliler, öğrenciler ve idarecilerle birlikte işine odaklanmış, eğitimin verimli olması için daha ne yapılabilir diye uğraşları olan gayretkeş bir müdür. Siyasi ya da ideolojik bir kimliği öne çıkmamış.

Şeriat geliyor diyerek yaygarası yapılan uygulaması da İslami hassasiyetlerden ziyade eğitimin daha verimli olması çabasından ibaret. Müdüre direnç gösteren diğer eğitimcilerin asıl hedefi de İslamiyet ya da çağdaşlık kaygıları değil. Eğitim hiç değil. Amaç 9 yıllık Müdürü iş yapamaz hale getirmek. Dikkat ediniz lütfen. Müdür 9 yıldır okulda. Okula gelir gelmez yaptığı bir icraat değil. Dolayısıyla bu çocuklar kızlı erkekli oturmuyorlardı. Beraber oturmaları için yazılmış bir yazı da mevcut değil. Olmaz da zaten. Birileri bu çocukları böyle oturmaya teşvik etti, belki de zorladı.

Böyle bir şahsi çekişme ortamında faka basan bizim Müdür olur. Açığa alınmasıyla (kahramanımız açığa mı alındı görevden mi alındı farklı beyanatlar var) sonuçlanan yazıyı yazarak propaganda malzemesi verir rakiplerine. Mevcut siyasi yönetimin sakıncalı görmeyeceğini sanarak hatta bu vesileyle siyasetçilerin gözüne girme ihtimalini de düşünerek yazılı talimat verir. Köprünün altından çok sular geçti. Müdür memleketin siyasi idaresindeki değişimden de habersiz. Ayrıca lüzumsuz bir talimat verir. Yazı yazmaya ne hacet.

Fakat nefsani bir kapışmaya dönen hengâmede yazı yazılır.

 “Değerli öğretmen arkadaşlarımız 22/03/2022 tarihi itibariyle tüm sınıflardaki oturma düzeninin değiştirilmesi ve erkek öğrenciler ile erkek, kız öğrenciler ile kız öğrencilerin denk geleceği şekilde bir düzen oluşturulması gerekmektedir.”

Büyük mahkeme “sosyal medya” da orijinal haliyle yer alan bu resmi yazı “Şeriatın ayak sesleri” etiketiyle paylaşılır. Mesele okul müdürü meselesinden İslam’a saldırmaya kadar varır. Çünkü karşılıklı çekişmenin gündeme gelmesi için sansasyonel olması şarttı. Resmi bir yazı ile mükemmel bir malzeme de ele geçmişti. Görüldüğü üzere ne eğitim ne de Şeriat’ tır mesele. Kedi köpeğin kemik kavgasından öteye gitmeyecek bir itiş kakış hepsi bu.

Akit Gazetesinde yer alan habere göre Müdür haklıdır. Haklılığına deliller eğitimcilerin faaliyet yürüttüğü dernek başkanlarının demeçlerinde saklıdır. Hükümete yakınlığı ile bilinen gazetenin çabası okul müdürünün göreve iadesinden ve Şeriat’tan ziyade başka kaygılardır. Onu da siz düşünün.

İşte eğitimci dernek başkanlarının demeçleri.

Aile Bilim Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Adnan Kalkan, şunları dile getirdi: “Okul müdürünün öğretmenlere velilerin tepkilerini iletmesi sonucu söz konusu öğretmenlerin bu konuyu sendika üzerinden sosyal medyaya yansıtması sonucunda müdür görevden uzaklaştırılmıştır. Evvela karma eğitimin gençlerde psikolojik sorunlara yol açarak başarıyı negatif yönde etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaldı ki müdürün karma eğitimi ortadan kaldırmadığı sadece aynı sınıfta kız ve erkeklerin aynı sırada oturmaması şikâyetlerini dile getirdiği söz konusudur. Böyle bir sebeple müdürün görevden uzaklaştırılması kabul edilemez.

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü de, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavrını eleştirerek şunları dile getirdi: “Maalesef MEB tartışmalı meselelerde, karşı tarafın ‘irtica, mürteci, nereye gidiyoruz’ gibi gürültüler çıkardığı yerlerde çok hassas davranıp hemen müdahale ediyor. Ancak öbür tarafta, Türkiye’deki çoğunluğu oluşturan Müslüman toplumu rahatsız eden davranışlarda ise duymazlıktan geliyor. 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda çocukların büst karşısında secde ettirildiği davranışların üzerine gidilmiyor, ciddiye alınmıyor ama böylesi bir şeyde hemen uygulamaya geçiyorlar. Burada iki farklı tavır vardır ve bunu kabul etmek mümkün değildir.”

Müdür görevine iade edilir. Mesele eğitimcileri ilgilendiren bir meseledir. Şeriat açısından başından beri taraf olan kimsede olmamıştır. Beklenen reaksiyon alındı mı alınmadı mı bunu anketler gösterecek galiba.

Ey Anadolu’mun Müslüman insanları. Yorum yapmadan ve ekleme yapmadan mesele bu. Eğitimin oyuncak olduğu hepimizce malum olan memlekette maalesef dinimizi de oyuncak etmeye niyetlenmişler. Basit bir oturma düzeni sorunu. Çocukların aileleri de Müdür ile aynı görüşte. Fakat ortaya çıkan sonuç bu. Konunun Şeriatı ilgilendiren tarafı da zaten baştan butlan malumunuz.

Siz sakin sakin dinlerken bu hikâyeyi. Öfkesi ve söylemleri sebebiyle eleştirdiğiniz Seriyye Vakfı Genel Başkanı Servet TURGUT hatamı ediyor yani? Mesele çetin değil mi? Cüretkârlıkları öfkelendirmiyor mu sizi? Cesaretiniz yoksa cesur insanları takdirde mi edemiyorsunuz? Şeriat sabotaj malzemesi mi?

Sonu gelmez sorular…

Necip Fazıl KISAKÜREK ’in Sakarya şiirini anladığınız gün Servet TURGUT’u da anlamışsınız demektir.

Anlamaya gayreti olanlara;

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi