İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Bugün 2024 yılının 21 Mart’ı… Merkez Bankasının faizi 500 baz puan daha artırıp % 50’ye çıkardığı gün… Bundan tam bir yıl önce, 21 Mart 2023’te Erdoğan faize afili bir meydan okumuş ve:
“Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece Türkiye’de faiz yükselemez!”
Demişti. Bunu dediğinde faiz % 8.5 idi! Erdoğan bu konuşmadan sonraki seçimleri kazandı, iktidarda olmaya devam etti ama faiz tarihî bir rekorla bir yılda % 41.5 artarak % 50 oldu. Bu vaziyetin Erdoğan hattından milli dimağa verdiği subliminal ve pek sırlı mesaj şudur:
-Bu kardeşiniz aslında Türkiye’de iktidarda değildir!
Evet, zaten biz de buna sitem etmekteyiz nicedir…
Zehri altın tasla sunarlar, bal da onun suç ortağıdır!
Şimdi kim zehirdir, altın tas ve bal kime ya da neye tekabül etmektedir, ayrı husus…
Gelinen noktada Erdoğan’la gerçekleşen ve gerçekleşmesi din aleyhine olan nice şey vardır ki; mesela bir Ecevit’le, bir İnönü, bir Baykal ve hatta bir Mustafa Kemal’le gerçekleşmesi zordur, zaten gerçekleşememiştir de… Misal mi verelim? Mesela zinayı suç olmaktan çıkaran bu isimlerden hangisidir, Müslüman Anadolu’nun Kemalist rejime entegrasyonu bunlardan hangisi iledir?
Evet; Erdoğan Türkiye’de gerçekten iktidar olsa suç olan zinayı suç olmaktan çıkartacak biri değildir. Böyleyken Türkiye’de zinayı suç olmaktan çıkartan kişi Erdoğan olmuştur…
Evet; Türkiye’de zina suç olmaktan çıkartılırken Müslüman Anadolu halkından hiçbir tepki gelmemiştir. Böyleyken Türkiye’de zina suç olmaktan çıkartılırken iktidarda Atatürk, İnönü, Baykal ya da Ecevit gibi isimlerden biri olsa Müslüman Anadolu halkının buna eylem koymaktan kalbiyle buğz etmeye kadar değişen türlü türlü tepkiler koyacağı da muhakkaktır ve zaten bu isimler de zinayı suç olmaktan bu sebeple çıkarmayı akıllarından bile geçirememiştir. Onların akıllarından bile geçiremediği Erdoğan yapmıştır! Ama Erdoğan’a kalsa zina asla suç olmaktan çıkmazdı. Zira Erdoğan zinayı suç olmaktan çıkarmak isteyecek biri değildir. Ama kalbiyle istemediğini eliyle eylemiştir… Öyleyse Erdoğan Türkiye’de gerçekte iktidar değildir. Başka bir güç namına vekâlet etmektedir… Ne dersiniz, bir gecekondu damından ve ilk bakışta görülebilecek bir basiti izah için şu an, Sokratvarî mantık kuleleri kurmakla mı meşgulüz?
Biz misale faiz ve zinayı getirdik, siz meseleyi değerlendirirken bu nevi bütün başlıkları şemsiyesi altında toplayabilecek toplam kabahate bakın ve değerlendirmenize bu kabahatin sualleşmiş peşreviyle balayın:
- İslam’a bütün halde gönlünü vermiş Müslüman Anadolu halkının, İslam’a kota koymuş Kemalist-Seküler-Laik düzene entegre edilmesi mevzuunda Atatürk mü, İnönü mü, Ecevit mi, Baykal mı, Erdoğan mı daha başarılı olmuştur?
Normalde Erdoğan, Müslüman Anadolu halkının Kemalist düzene entegrasyonunu isteyecek biri değildir… Ama gönlüyle istemediğini eliyle ciddi miktarda eylemiştir… Öyleyse Erdoğan Türkiye’de gönlüyle değil, eliyle iktidardır… Bunun da en bariz delili, “Bu can bu bedende oldukça…” diye başlayan ve canı bedeninde kaldığı halde asla yapmayacaklarını bir güzel yapmakla neticelenen cümlelerinin çokluğudur… Yoksa Erdoğan’a kalsa canı bedeninden çıkmadıkça yapmayacağı şeyleri çoktur… Ama işte ona kalmamaktadır? Peki öyleyse kime kalmaktadır?