Seyda Hazretleri Gitti... Yâr, Gitti!

Yazan: 15 Ekim 2023 1588

O’nun vefatı, belki de üzerine en çok şey yazabileceğimiz bir husus ama aynı zamanda üzerine hiçbir şey yazmak istemeyeceğimiz bir husus… Hayatımıza, Ankara’nın kasvetli ve kahpe havasından iyice bunaldığımız devrelerimizde, hem de bir sarhoşun vesilesiyle giren ve girdiği günden beri de gönlümüzün sultanı, başımızın tacı vasfıyla hep girdiği gibi kalan Seyda Hazretleri, bu denî dünyamızı bıraktı ve Rabbisine yöneldi… O’nun için iş gayesine ermiştir, burası kesindir… Artık bizde, yalnız bizde mi, bu dünyada da bir şeyler hep eksik gibi kalacaktır… Burası da kesindir…

O’nun vefatı hakkında ne yazılabilir ki? Ya tam susmalı, ya konuşmaya başlayınca hiç susmamalı… Hem bu nasıl olabilir ki? Susamıyoruz ki! Konuşamıyoruz da!     

Bir akıştı On’unki… Bir dünya nehrinden, dev bir evren galaksisine kadar her şey bir akıştadır ya, O’nun akışı da kulun, Allah’a doğru akışına müteşamil haliyle bir akıştı… Bir güneş gibi doğdu, bir güneş gibi gitti, yani batmadı, sefil hayatlarımıza nazır bir yıldız gibi akıp gitti…

Susuz bir köye kondurulan bir asa ve bu asa etrafında husule gelen nur halesi… Menziller menzili nihaen Allah olmak kaydıyla, Menzil Köyü’nde doğan irşad güneşinin gökte zirveleştiği anı, O’nun müminler nezdinde “Seyda Hazretleri” olarak teşahhus ettiği anına denk gelir… Ve Abdulhakim El-Hüseynî Hazretlerinden Muhammed Raşid Erol Hazretlerine intikal eden emanet, O’nda gayesine teslim olunur…

O’ndan sonra kim bilir neler olacak?

İrşad güneşi guruba doğru mu yaklaşacak, emanetin gayesine ermesinden sonra bu defa zayiatına doğru bir kıvrım mı verecek? Şu mu olacak, bu mu olacak ne fark eder ki! Bütün bunların artık bir önemi yoktur. Zira Seyda Hazretlerinin aşk ve imanla temsil ettiği dava, nice gönüller inşa ederek gayesine ermiştir. Ve belki de kelebek etkisiyle inşa edilen bu gönüllerden biri dünyanın bir uzak köşesindedir ve doğuracağı dünya çapında etki için lif lif örülmektedir. Kim bilir?

Yoksa siz Allah’a doğru akışı, çerçeveye sığar mı sandınız? Parantezlenebilir mi, vatandaşlık kaydıyla zapt edilebilir mi, özgelenebilir mi sandınız? Cübbe nakışlarını bildik bir atölyede bildik bir nakkaş işlemiş olabilir ama O’na ait gönlün nakışlarını tenkış eden el, ancak evren çapında belirebilecek bir şahsiyet hummasının teşahhus etmiş halidir. Bu yüzdendir ki o hayattayken, gerçek fikri her daim sahte cezbe çığlığıyla boğmaya kalkan adam tipine “Hadi, sevmemize de engel olun bakalım, becerebilecek misiniz?” deyip durmadık mı, O’nu her daim masivanın içine zerre hisse koyamadığı maverai bir sevgiyle sevmedik mi, fikir yelkenimize rüzgâr diye onun ılık nefesini doldurmadık mı?

Diyoruz ya; O’nun Rabbisine gidişi, üzerine en çok konuşabileceğimiz bir husus ama işte gene üzerine hiçbir şey konuşmak istemediğimiz bir husus…

Bu kaydettiklerimizi de, hıçkırıklarımızdan teşkil edilebilmiş bir avuç cümle farz ediniz ve öyle duyunuz…

Artık Seyda Hazretleri, maddeye saplanıp kalmaktan kurtulamayan ahvalimiz için maddesiyle çekip gitmiştir. Bu manada bu hayatın nice zorluğuyla mücadele ederken, her daim gönlümüzün “İşte orada, Menzil isimli bir köyde, o nur yatağında bir yerlerde!” şeklinde duyduğu özgüven ve rahatlığı kaybetmiş vaziyetteyiz. Bundan böyle Seyda Hazretlerini yanında hissedebilmek çapı, maddeden sıyrılıp da mana hattında kalabilmek çapınca olacak… E zaten evvelki gönül rahatlığını da, maddesine izafe etmemize rağmen gene O’nun manasından devşirmekte değil miydik? Kavga ettik, yanımızda bildik… Ağladık, yanımızda bildik… Mücadelemizin her bir safhasında, hep yanımızda bildik… Yalnız bilmedik, bulduk da! Evet, Seyda Hazretlerinin mübarek ruhuna yataklık etmiş mübarek bedeni ölmüştür ama Seyda Hazretlerinin ruhu diridir ve O’na ait ruha Allah’ın tanıdığı salahiyet ile alelade cinsinden insanlara tanıdığı salahiyet bir değildir…

Ey dünyevî ve uhrevî salahiyetine meftun olduğumuz Menzil medfunu büyük mürşid!

Asıl hayata intikalin mübarek olsun!

Sahte hayata batığız, hâlâ muhtacız, başlara taç himmetin üzerimize olsun!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi