Ak Parti, seçim propaganda süreci boyunca CHP merkezli muhalefeti, bizzat lideri Erdoğan ağzından LGBT’ci olarak itham etti, Müslüman Anadolu’ya muhalefetin yönetime gelmesi halinde aile kavramının tarumar olacağını, LGBT’nin her yanı kuşatacağını söyledi, hatta Süleyman Soylu hızını alamadı, CHP gelirse insan ile hayvan evliliğini bile kanunlaştıracağını iddia etti.

CHP için onun kötülüğünü tarif sadedinde ne söylense kabul ederiz, o ayrı husus, ama biz Müslüman Anadolu’yu LGBT mevzuunda bu denli uyaran ve iktidarına devam beraatini de alan Ak Parti’nin, kötülüğe engel olma vasfı sadedinde söyleneceklere de pek itibar etmeyiz… Kötülüğü getirmek ile gelen kötülüğe engel olmamak arasında da, kötülüğün bahtı açısından bir fark görmeyiz… Niye fark görelim ki; tenha vadilerde yetiştirdikleri kurtları, köyün kuzularını yesin diye kamyon kasalarında köye taşıyıp salan bir şebekenin yaptığı şey ile dağdan tabiî bir sevk halinde köye inen kurtları, ellerindeki tüfekleri kullanıp püskürtmeyen, bu sebeple de kuzulara saldırmak salahiyetine erdirenlerin yaptığı arasında, kuzuların bahtı açısından ne fark vardır ki?

 Bu manada Ak Parti’nin yeni dönemde LGBT mevzuunda ne yapacağını tahmin edemiyor, merak ediyoruz. Aslında merak da etmiyoruz, zira biliyoruz ki, LGBT derneklerinin kurulup palazlanması Ak Parti iktidarları devrinde oldu ve Ak Parti, bu derneklerden tek birinin kapısına, hem de bunu yapması pek kolay iken kilit bile vurmadı. Ama görülsün bakalım, Müslüman Anadolu’yu LGBT’nin yayılması noktasında CHP umacısı ile korkutan Ak Parti, yeni devresinde LGBT’nin yayılmaması için ne yapacak, ya da şöyle mi diyelim, yayılması için bir şey yapıp yapmayacak mı? Zira 20 yıllık iktidar devresinde Ak Parti’nin LGBT’nin yayılması noktasında yaptıklarını şimdi saymaya kalksak, buradan fizana kadar yol olur!

Takip edecek, ele geçirilmiş lehte ve aleyhte delilleri elbette ilân edeceğiz!