İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Kavramı galiba ilk Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu adaylığının henüz netleşmediği günlerde, Altılı Masa’nın adayını açıklamamasına tepki olarak kullandı ve şu şekildeydi:
“O mu olsun, bu mu olsun, yoksa bir tavşan aday ifşa edelim de, asıl adayı geride mi tutalım arayışları zillet bir senaryodur!”
Kavramı daha sonra Doğu Perinçek’in ağzında ve Muharrem İnce’yi hedefliyor şekilde kullanılırken duyduk… Perinçek’e göre Muharrem İnce tavşan adaydı ve muhalefetin oylarının bölünmesi için Erdoğan tarafından desteklenmekteydi…
Neticede olanlar oldu ve gelinen noktada biz şu sonuçlarla karşılaştık:
Altılı Masa’nın adayını uzun zaman açıklamaması da, nihayet açıkladığında da en zayıfı olarak Kılıçdaroğlu’nu açıklaması da, aleyhlerine oldu… Aynı zamanda Muharrem İnce’nin kendi adaylığında son ana kadar diretmesi ve hatta oy pusulasında resmi kalacak şekilde son anda çekilmesi de, Altılı Masa’nın aleyhine bir durum doğurdu. Zira Muharrem İnce, ne idüğü anlamsız ve ortaya da çıkmamış bir kaset mevzuunun mağduru gösterilmiş, bu mağduriyetini gideren kimse olarak da Erdoğan ön plâna çıkarılmıştı. Bununla da, İnce’ye evvela yönelmiş oy potansiyelinin, o adaylıktan çekildikten sonra Kılıçdaroğlu’na değil de, Erdoğan’a yönelmesi hedeflenmişti. Öyle de oldu…
Şimdi işe kuşbakışı bakalım:
Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda, oy pusulası üzerinde dört aday vardı. Muharrem İnce, daha ilk tur arifesinde çekildi. Üçüncü sırayı alıp ikinci tura katılamayan Sinan Oğan, beklenmedik şekilde Erdoğan’a destek açıkladı. İkinci turda Erdoğan’la baş başa kalan ve adaylığının teşekkül günlerinde tavşan aday olma mevzusu tarafımızdan defaatle dillendirilen Kılıçdaroğlu’na gelince, seçimi kaybetmesinden sonra onun tavşan adaylığını bugünlerde CHP çevrelerinden bile dillendirmeye başladılar… CHP içinde tıpkı Ekmelettin İhsanoğlu gibi Kılıçdaroğlu’nun da aslında kazanmak değil, kaybetmek üzere aday olduğu fısıltıdan avaza bir lisanla çokça konuşulmaya başlandı.
Ortada tavşan adayların fink attığı böyle bir seçimden sonra dillendirilmekten en çok korkulan şey, dillendirmekten bir tek bizim korkmayacağımız şu sualin içinde mündemiçtir:
-Acaba bu seçim gerçekte tek adaylı bir seçim miydi?