Kurtaranlarımızdan Kurtulmadıkça Bize Kurtuluş Yok!

Yazan: 05 Aralık 2022 682

Ak Parti düşmanı ultra Kemalist bir tip, televizyonda konuşurken “Kemalizm’in halklaşması” şeklinde bir tabir kullandı. Mezkûr tipin muradı, Kemalizm’in artık halka yayılmış bir fikir olduğunu işaretlemek… “Artık” zarfından muradının da, son yıllar, hassaten son yirmi yıl olduğunu söylemeye sanırım gerek yok… Ama gene muradı, bu işin “Ak Parti’ye rağmen” olduğunu kaydetmek…

Böyleyken aklıma, son günlerin moda kavramı “sessiz istifa” geldi… Sessiz istifa, bir iş yerindeki işçilerin, işten çıkartılmayacak kadar çalışmalarını ifade eden bir tabir… Ve aynı iş yeri için, kâr ederken bile ansızın iflas etmekle sonuçlanabilecek bir tehlikeyi içinde taşıyan, sessiz bir işçi isyanı, tehlikesi…

İşte; o an, “Kemalizm’in halklaşması” ile “sessiz istifa” kavramlarının zihnimde açtığı koridordan geçtim ve orada; Müslüman Anadolu halkının, Kemalizm zulmüne karşı en başından beri aslında bir “sessiz istifa” direnişi gösterdiğini fark ettim… Bu asil halk, Kemalist rejimin patronajı altında hep gönülsüz bir iştirak halinde dura gelmiş ve sessiz istifası ile aslında bu rejimin iflasına giden süreci de açmıştı. ANASOL-M (DSP-ANAVATAN-MHP) hükümetinin 2001’deki iflâsı, devlette bütün işleri tıkanma noktasına da getirmişti. Belki de devlet, içine habis bir ur halinde yerleşmiş ifriti kusacaktı, Müslüman Anadolu sessiz istifasıyla bu vaziyeti tahakkuk ettirecekti. Ama öyle olmadı, İslamî hasletleri, şeytanî hasletleri imha için kullanmak gerekirken, onları Şeytanî hasletleri de kapsayacak şekilde imar faaliyetinde bulunucu fikirsiz ama dindar sarsaklık, büyük bir sakarlıkla kusulmasına ramak kalmış ifriti, mide ilacı kullanarak içeride tuttu. Yani kusulma süreci, Ak Parti’nin, Yeşil Kemalizm tarzındaki bir orta yola, kötü yola düşer gibi düşmesine kadar sürdü… “İçimizdeki Cin”, içimize daha bir yerleşmiş, hatta içimizde tapu kaydı çıkarma derdine düşmüştü.

Yani diyeceğim gönüldaşlar, televizyon haberindeki ultra Kemalist tip, Kemalizm’in son yıllarda halklaşması mevzuunda haklıydı da, bunun Ak Parti’ye rağmen olduğu noktasında haksızdı, “Kemalizm’in halklaşması” son devrelerin gözlenmekte olan salgınıydı evet ama bu Ak Parti’ye rağmen olan bir şey değildi, Ak Parti ile olan bir şeydi!

Müslüman Anadolu halkı bu gerçeği fark etmeden, ne bu salgının tesirinden kurtulması mümkün, ne de; “kendisinin kurtarılması saikiyle ortaya çıkılması ama aslında gene kendisinin batırılması” şeklinde fiilleştirilebilecek makûs talihinin kısır döngüsünden kurtulması!

Öyle ya; asrı aşkındır Müslüman Anadolu halkını hep kurtarmak saikiyle batırıyorlar… Kurtaranlarımızdan kurtulmadıkça, bize kurtuluş yok, vesselâm!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi