Kısa Kısa Kıstırma

Yazan: 05 Aralık 2022 617
  • ● Alanda en çok söz söyleme salahiyeti olan bir yetkiliden, kulaklarımla duydum:

-Filan -İsmi lazım olmayan!- sentetik uyuşturucu hap su an, çocuklar için bakkaldan lolipop alma rahatlığında ulaşılır vaziyettedir… Dahası kanlarda bu hapların izine rastlanma oranı, evvelki yıllara göre patlamıştır…

İktidar ile muhalefet, “iktidarını koruma” ve “iktidara gelme” isimli iki uyuşturucu maddenin tesirinde birbirlerini suçlayadursunlar, biz gündelik hayatın içine bakıyoruz ve orada milleti, tam savunmasız bir ceylan vaziyetinde görüyoruz… Gezindiği kırlara kekik, yonca ve çim değil de, uyuşturucu madde serpilmiş, tam savunmasız bir ceylan…

  • ● Türkiye’nin mevcut vasatını en çok kalitesizleştiren unsur, net olarak siyaset kurumudur. İktidar ya da muhalefet fark etmeden kaydedelim ki; siyaset kurumunun endemik tipleri o kadar kalitesizdir ki, toplumu zekâda, estetikte, ahlâkta terakki ettirmek borcundayken tedenni ettiriyor, böylece kalitede dibin dibine doğru sürüklenen toplum kendi içinden daha da kalitesiz siyaset tipleri çıkarıyor, sonra bu tipler toplumun kalitesini daha da aşağıya çekiyor, kalitesi daha da aşağıya çekilen toplum siyasetçi tipindeki kalitesizliği daha da derinleştiriyor ve bu durum kısır bir döngü halinde sürüp gidiyor…

Allah aşkına ey millet!

Sen böyle kalitesiz bir millet değilsen, ki değilsin, senin aynadaki aksin halindeki şu iktidar ve muhalefet tiplerindeki kalitesizlik neyin nesidir?

Ve sen kartal bir milletsen, ki öylesin, seni temsil iddiasıyla Meclis’te kıvrılıp duran şu solucanlar da kimin nesidir?

  • ● Köy köpeği, hem köyü kurtarmak için kötü kurt ile canhıraş bir boğuşmada değil, hem de köyün kedi ve tavuklarını boğarken köyden müsamaha istiyor… Bir iktidarın, kendi seçmeninden kendisi için “Düşmanla mücadele var iken bazı arızalarımı görmezden gelmeli!” diye isteyeceği bir müsamahanın bundan ne farkı var? Makatını devlet makamına yerleştirmiş iktidar unsuru, hortumu devletin makat arasından sokup kanırttırmış, “ne iş?” kabilinden kendisine bakan seçmenine de “CHP var, birbirimize düşmeyelim!” diye bakıyor… Kötü köpek, sürüye kurt getirirmiş derler ya, anladık ki arsız köpek, sürüye kurt gibi bizzat dalarmış da!
  • ● Hasta olurum korkusuyla 70 yıldır yıkanmayan adam, duş alınca hayatını kaybetmiş! Gazetede hakiki manasıyla tahakkuk ettiği kaydedilen bu hadise bana ilk anda, laiklikten ayrı düşerim diye 99 yıldır dine yaklaşmayan, yaklaştığında da ya yok etmek, ya tahrif etmek için yaklaşan rejim için Allah’tan, bol köpüklü bir banyo diletti! 100’ü aşalım inşallah ve dine yaklaşmaktan kaynaklı duşu alalım da, içimizdeki ifrit vasfıyla üzerimizdeki kir gitsin ve tertemiz bir gerçeklik halinde ortaya, milletin gerçek devleti çıksın! İnşallah!
  • ● Verem ile sıtma arası bir zikzak rejiminde, şifa fikrinden tam kopuk veremci ya da sıtmacı ama mutlaka ölüme ram bir milletiz… Bir pinpon topuna döndürülmüşsüz ki, tokatları arasında gidip geldiğimiz iki raket, ülke masasının üzerinde helâli değil, haramın tonlarını kurcalayan iki alet gibi işlemekte… “Çalıyor ama çalışıyor da!” diyoruz ama milyonluk ihtimaller çeşnisi içerisinde “çalmadan çalışan” vasıflı bir seçeneğe yer veremiyoruz… Apaçık kendimizi suçlayalım; bu ülkeye tam helâlinden bir idare gelmiyor, gelemiyorsa, bunun müsebbibi “kötünün iyisi” deyişimiz ama bir türlü “iyi” demeyi beceremeyişimizdir…

Aslında çözüm bellidir; “O giderse bu gelir!” diye millete damardan verilen uyuşturucuyu ancak, “O da, bu da gidecek, yalnız iyiye, doğruya, güzele odaklı olan gelecek!” isimli iksir izale eder… Bir iksir ki, karıştığı tüpteki kaynayışını ilk gösterdiği anda, mutlak kötünün kuyruğu bacakları arasına kaçar ve daha az kötünün pabucu, siyaset hurdalığının damına atılır!

İşte size, birkaç cümlede de olsa, içinde bulunduğumuz ölüm kısırdöngüsünü giderecek tavrın ta kendisi…

  • ● Aileyi fakir kıl, kadını iş hayatının netameli dünyasına çek, evde huzuru dağıt, ilk tartışmada kadının aklına boşanmayı düşür, bunu düşürdükten sonra da geri dönüş yollarını Batı’dan alınan kanunlarla kapa, dahası ayrılık motivasyonunu beş yıldızlı otel konforunda inşa edilen kadın sığınma evleriyle arttır… Aile yapımızın hırsızları ailemizin içinde olunca, aile kapımızın kilit tutmayacağı aşikâr değil mi?
  • ●İki hırsız Esenyurt’ta bir eve dalıyor, yakalanıyor, adliyeye sevk olunuyor, nöbetçi mahkeme ikisini de adli kontrol şartıyla serbest bırakıyor ve bu işte bu iki hırsız, serbest bırakıldıkları o an ellerini kollarını sallaya sallaya giderken, ellerini ve kollarını boş durdurmuyor, kendilerini mahkemeye getiren polis memurunun oracıktaki bir masa üzerine bıraktığı çantasını da çalarak araziye karışıyorlar! Neyse, kameralar inceleniyor, çantayı alanın onlar olduğu anlaşılıyor, peşlerine düşülüyor ama sadece biri yakalanabiliyor ve yakalanan hırsız bu defa çıkarıldığı mahkemece tutuklanıyor!

Bu hadise insana nasıl da bir keşke dedirtiyor değil mi?

Keşke hırsızlıktan gaspa, yolsuzluktan cinayete kadar nice suç, onları belirleyen ve hükme bağlayan polisler ile hâkimler zümresine, bir yudumluk da olsa kendilerine karşı işlenmiş olarak tattırılabilse ve bu yolla keşke her polis her suçluyu, işlediği suçu bizzat şahsına karşı işlemiş gibi kovalayabilse ve dahi her hâkim her suçluyu, işlediği suçu bizzat şahsına karşı işlemiş gibi yargılayabilse!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi