Kendisi, ak ile karayı, nur ile zifti, hak ile batılı karıştırmak, böylece güya barıştırmak ve ennihayet, şeytana dair ne kadar pislik varsa bütün bunları “Allah’ın dolması” diye millete yutturmak konusunda ihtisas sahibidir…

Darwin’in evrim teorisi, insanî haysiyet perhizi sebebiyle bir dolma halinde ve topyekûn Müslümanlara yutturulamayınca, onun da dolmasını türlü ıkınılarla gene bu mütehassıs bey yapmaya kalkmış, hatta dillere pelesenk olacak bir hamakat ile bir ara Hz. Âdem’e baba bile uydurmaya yeltenmişti…

Evet; Mustafa İslamoğlu’ndan bahsediyoruz!

Ve gene doldurmaya kalktığı bir dolma vesilesiyle…

İhtisas ustalığı, şeytanî ana fikrî, Hakkın kelimeleriyle sunmak sahasında tecelli eden bay mütehassıs, bu defa da Ayasofya Camiî’nin, müze zulmünden beraatine takmış! Hülasa diyor ki:

“Ayasofya’nın camiye çevrilmesine, Kur’an’a aykırı olduğu için karşıyım!”

Ama aynı bay mütehassıs, yıllar evvel Fatih’in Ayasofya’yı kılıç hakkı olarak camiye çevirmesine methiyeler düzüyor, Ayasofya’nın ne sebeple cami olması gerektiğini ballandıra ballandıra anlatıyor, Ayasofya’yı müze yapan Kemalistleri kahırla lanetliyor ve hatta, İsmail Hakkı Konyalı’nın mezkûr hususta kaydettiği bir cümleyi, o cümleye tam iştirak ettiği kaydıyla beraber şöyle zikrediyor:

“Masonlarla Bizansperestler el ele verdiler, Fatih’in vakfiyesinde lanetlediği bir iş yaptılar. Camiden Allah’ın adını sildiler. Lanet olsun onlara!”

Apaçık görünüyor değil mi, eskinin Mustafa İslamoğlu’su, eskinin Fatih Vakfiyesi’ne yaslanıyor ve şimdinin, Mason ve Bizansperestlerle el ele, dil dile vermiş Mustafa İslamoğlu’suna lanet ediyor!

Diyoruz ya; Mustafa İslamoğlu, âlim ve arif babasının bile evlatlıktan reddettiği üzere, yanılgılara da düşebilen bir kişi değil, yanılgılara düşürmek üzere şeytan tarafından hazırlanmış bir terkiptir ve akın karaya, nurun zifte, hakkın batıla bulanmasıyla ortaya çıkan bu terkip yalnız karayı, yalnız zifti, yalnız batılı yükseltmeye amadelik belirtmektedir!

Ama hepsinden öte fark ettirmeye çalıştığımız bir şey var ki, o da şudur:

-Farkında mısınız; Allah, maymundan insan çıkarmak mevzuunda bile orta yere atılan Mustafa İslamoğlu’na, manevî manada kendi evrimini sessiz sedasız, hem de insandan maymun çıkarmak istikametli bir seyirle yaşatmaktadır!