30 Ocak 2022… İsimleri nesne kılındığından lazım değil, en son ki TÜİK başkanı da bir gece yarısı kararnamesiyle görevinden alındı…

1926’da kurulmuş ve 2022’ye kadar toplamda 27 başkan görmüş TÜİK’in 96 yıllık tarihindeki şu başkan istatistiğine bir bakıverin:

-İlk 76 yıl (1926-2002); 18 başkan…

-Sonraki 19 yıl (2002-2021); 6 başkan…

-En son yıl (2021-2022); 3 başkan…

Bu seyirde devam ederse, elim sende hesabınca her bir ayın, bir sonrakine yalnız kendini değil, aynı zamanda yeni bir TÜİK başkanını da devredeceği bu istatistik, üzerinde düşünebilen için çok şeyler söyler…

İşte bir tanesi:

-Yahu kuzum! Savunma Bakanı değil ki, stratejisi; Hazine Bakanı değil ki, hesaplaması; İçişleri Bakanı değil ki, zaptiyesi; Mit Başkanı değil ki, gözetlemesi beğenilmesin! Hepi topu; emrindeki memurlar eliyle, raf ve tezgâhlara dizilen bilmem kaç kalem malı her ay bir sepette toplamak ve sonra onların fiyat değişimini hesaplamak olan TÜİK başkanları, son zamanlarda ne diye, daha koltuklarını ısıtmadan, hem de gece kararnameleri ile görevlerinden uzaklaştırılırlar ki?

Bu suali “Enflasyonu, gerçekleştiği şekliyle değil de, hükümet için gerçekleşmesi gerektiği şekliyle hesaplamadığından!” diye cevaplamayacak kaç haysiyetli vatandaş çıkar, bileniniz var mıdır?

Eğer öyleyse… İşte böyle:

-Aslî görevi, vatandaş enflasyon karşısında ezilmesin diye fiyat değişimlerini takip ve tespit etmek iken, vatandaş karşısında hükümet ezilmesin diye enflasyonu ayarlamak, hırsızlık için duvara merdiven dayamaktan, anahtar deliklerine maymuncuk sokmaktan, ceplere el sarkıtmaktan, tokatçı vasfıyla çarşı kenarlarına “Bul karayı, al parayı!” tezgâhı kurmaktan, taze ölü ağzından altın diş çalmak için mezar açmaktan daha büyük ve daha aşağılık bir hırsızlıktır!

Bir kefesine alın terlerinin dolduğu terazinin diğer kefesine eğer birileri, alttan parmak değdiriyor ve o kefe içindekileri olduğundan daha da ağırlaştırıyorsa, şerefsizlikte de daha ağırlaşıyorlardır!