“İran, İsrail’den Çok Daha Fazla Müslüman Öldürdü!"

Yazan: 30 Ocak 2022 3820

İran eski Cumhurbaşkanı Haşimî Rafsancanî’nin kızı, İran’da el’an muhalif ve popüler bir milletvekili… Faize Rafsancanî… İran rejimi ile başı sık sık belaya giren biri… İşte bu kadın,  birkaç gün evvel bir röportaj verdi ve nifakta baş çeken İran rejimini, rejim içre bir şiveyle eleştirirken kelimesi kelimesine şunları söyledi:

-İran, İsrail’den çok daha fazla Müslüman öldürmüştür… Sırf Suriye’de 500.000 Müslümanın öldürülmesine iştirak ettik… Yedi yıldır iç savaş yaşanan Yemen ve diğer bölgelerde de benzer işler yaptık… Müslümanlara yönelik katliamlar başlattık… İsrail’in, bugüne kadar öldürdüğü Müslüman sayısının 100-200.000’e ulaşacağını sanmıyorum!

Faize Rafsancanî’nin, son on yılı baz alarak kaydettiği bu İran katliam bilançosunu, biz nicedir ve bütün bir Şia tarihini baz alarak zaten kaydetmekteyiz… Köklü Pers fitne ve küfrü içinden bir yılan gibi süzüle süzüle gelen heyula, Sasanî şahsında varlığını İslam lehine kaybedince, öz hüviyetiyle kaybolmadı, saklandı, kamufle oldu ve ilk fırsatta da köklü fitne ve küfrünü içine duhul ettireceği bünyeyi, İslam’ın ilk karışıklıklar devrinde Şia olarak buldu… Pers, Şia’yı doğrulttu ve Şia, Pers’i donattı! İskelet ve et-kas bütünlüğü içinde de ortaya bütün bir nifak bünyesi çıktı…

İşte o günden bu yana; Pers iskeletli bünyesi ile Şia yalnız Müslümanlarla savaştı ve her ne zaman Müslümanlık dünyası, küfrü arzda boğmak üzere hamlede bulunsa, onu içinden-sırtından vurdu, saklı küfür kimliğinin himmetiyle böylece, aleni küfür dünyasının toptan imhasına engel oldu…

Bu kaydettiğimiz, tarihte olmuş bitmiş bir şey değil, tarihte olmaya başlamış ve olmaya da devam etmekte olan bir şey… Bu sebeple tarih kitaplarına bakıp da misal “Ah işte! Safevîler olmasaydı, Yavuz Sultan Selim’le muhatap olacak Avrupa’nın hali nice olurdu!” diye iç geçirmekle kalmamalı ve hatta ana bakıp “İran Şia rejimi olmasaydı, Suriye’de işler böyle içler acısı olur muydu?” diye de iç geçirip kalmamalı, meseleyi evvela ilmî ve fikrî cihetlerinden kavrayıp kavratmalı ve sonra istikbâl plânında İran’ın-Şia’nın, İslam âlemine açık ya da örtülü şer bulaştırmasının önü kesilmeli!

Bu şuur için biz, ferdan ferda bir gayret ve topluluk himmetiyle gayret edip durmaktayız… Ama bu şuurun tam ikamesi, bu şuura sahip bir devletin dahlini icap ettirir… O da, şimdilik gaip… 

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi