Bu Taksimi Kurt Yapmaz, Emekliye Şah Olsa!

Yazan: 30 Ocak 2022 996

Televizyonda… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, emekli aylıklarına gelen zamlardan bahsediyor… Herkesin malumu; her yıl sonunda maaşlar, giden yıl enflasyon oranına göre belirleniyor… Enflasyon oranı artışına ilaveten, zam olarak… Ve giden yıl, resmî enflasyon bile % 36 olarak gerçekleşmiş… Asgarî ücretlilere bu manada, enflasyon oranının üzerine bir de % 14 koyulmuş ve toplam % 50 oranında zam yapılmış… Memur ve memur emeklileri ise şu ek bu ek derken, zamda ancak % 30’a varabilmiş… Yani hem enflasyon oranının altında kalmışlar hem de hakiki zamdan mahrum… Ya işçi ve Bağ-kur emeklileri? Bakan Bey açısından, izahı sıkıntılı başlık da orası… Zira işçi ve Bağ-kur emeklilerine zam, enflasyon oranının bile altında ve pek tabii hakiki zamdan da mahrum olarak, sadece %25 olarak açıklanmış…

İşte program sunucusu, çanak sualini bu zemin üzerinde arz etmiş ve Bakan Vedat Bilgin de, işçi ve Bağ-kur emeklilerine edilen bu devlet nekesliğini izaha çalışıyor… “En düşük emekli aylığı!” diyor, “1500 TL idi, biz onu 2500’e tamamladık!”… İşte tam bu anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin surat burcuna, sanki de devletin bütün erzak depolarını, milletin bütün açlarına kısıtsız açmış da, onun gurur sancağını çıkartıyor ve aynen şöyle diyor:

“Böyle bakınca emekli maaşlarındaki zam oranı %60 olmuş oluyor!”

Şüphemiz yok; Batılıların “False Anology” dedikleri sahte mantık, teşahhus etse ve tam da bunları derken Bakan Bey’in bu dediğine muhatap olsa, karşısında kendisini mutlaka en bedihî hakikat sayardı. Bakan Bey’inki zira, sapsahi bir sahte mantık! Bu sapsahi sahte mantığıyla Bakan Bey, en düşük emekli maaşına seyyanen yapılan 1000 liralık zammı alıyor, onu yüzdelik oranının sihirbaz şapkasına atıyor ve oradan, bütün emeklileri eğleyecek şirin bir tavşan şeklinde çıkarıyor!

Ne ayıp!

Surat burcuna gurur değil de, ar sancağı çekmeyi mucip bir ayıp!

Bu ayıp, şurada bir dursun…

Zira tam da aynı günlerde gerçekleşen ve gene zam mevzuunda tecelli eden başka bir hadiseye projektör tutmalıyız… Şöyle ki:

Türk Parlamenterler Birliği’ni (TPB) biliyorsunuz… Aktif ve emekli bütün milletvekillerinin üyesi bulunduğu bir dernek… Bunların her yıl sonunda maaş zamları, enflasyona göre değil de, Cumhurbaşkanı maaşına göre arttırılıyor. Şimdiye dek sesleri belli ki, enflasyon bu derece yüksek gerçekleşmediği ve mevcut zam artış matematiği de bu sebeple işlerine geldiği için çıkmamış… Yani memuru-işçisi-emeklisinden şimdiye dek, oran olarak yüksek zam almışlar. Ama işte 2021 yılı enflasyon %36 gerçekleşince, kendi maaş artışlarındaki aritmetik biraz canlarını sıkmış… İşte buna itiraz ediyorlar. İtiraz ettikleri aritmetikse şu: Cumhurbaşkanı maaşının %40’ı, Cumhurbaşkanının emekli maaşıdır ve işte bunun da %45’i, milletvekili emekli maaşı… Hesap böyle yapılıyor. Sizi hesap kitapla muhatap etmeyelim… Şu an emekli bir vekilin maaşı 16.473 liradır… Verdiğimiz hesap şekline göre maaşları 18. 473 lira oluyor. Net artış, 2300 lira! Hani işçi ve memur emeklisine seyyanen yapılan 1000 liralık zammın, 2.3 katı… Üstelik bu zamla maaşları da, 18.473 lira oluyor. En düşük emekli maaşının tam 7.5 katı… Böyleyken emekli vekil beylerin canları sıkılmış, soluğu aktif vekil beylerin yanında almışlar… Meclis’te! Hani adeta edaları “Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!” şeklinde belirmiş, Meclis’te dört dönüyorlar! Tabelaya çektikleri haksızlığa bakın ve onlar namına utanın:

“Vali ile bizim aramızda 2021 yılında 3000 TL fark varken, 2022 sonunda vali bizi geçiyor!”

İşte; Ak Parti grup başkanvekili Mustafa Elitaş da onları dinlemiş ve aslında kendi kendinin derdini dinleyip, kendi kendinin derdini çözercesine bir edayla şöyle açıklama yapmış:

“Ortada hak kaybı var! 13 milyon emekli bundan faydalanıyor. Sadece 2000 milletvekili emeklisi yararlanamıyor. Bütün siyasi partiler ortak önerge verirse, biz de buna katılırız!”

Vay paşalar vay!

Hak kaybıymış!

Valinin, gerisine düşmüşlermiş!

Dilendirilmek için kaçırılan çocukların karşısında, öfkeyle tavuk butu ısıran Erol Taş yattığı yerden kalksa, bu pişkinlik karşısında değil tavukların, kendi bacaklarının budunu ısırmaz mı, siz söyleyin!

Peki ya; adeta dilendirilmek için kaçırılmış çocuklar mesabesindeki garibim emekliler?

Ya onlar?

Ne yazık ki dilleri şişer de, tek bir ağızdan şu yuhu çekemezler:

“Tarihi boyunca asgari ücret, emekli aylıklarının her zaman gerisindeyken, emekli maaşlarının bu son taksimden sonra asgari ücretin yarısı kadar kalmasına ne demeli! 2002 yılında en düşük işçi emekli aylığı 257 lira iken, asgari ücret 184 lira idi! Yıl oldu 2022, en düşük emekli aylığı 2500 lira ve asgari ücret 4250 lira! Kurtlar şah olmuştur da, kuzu cürümlü emekliler için taksimat mı yapmıştır! Yuh ulan yuh!”

Ortada hak kaybı varmış da, bundan bir tek emekli vekiller yararlanamıyormuş!

Sanki; maaşı zamlarla 2500 TL yapılan milyonlarca emeklinin tek bir midesi var da, emekli vekil beylerin dört tane!

Vay vicdansız tosbağalar, vay!

Haksızlık diye feveran ettiğiniz maaş zammı bile 2300 TL iken (emekli maaşının kendisi kadar!) ve memleket de, dapdar bir ekonomik boğazdan geçiyor iken, nasıl da boğazınızın derdine düşmüşünüz, namütenahi kere size yuh olsun!

Diyecek çok şey var da, demeyip geçelim…

Ama demin… Hani, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, 1500 TL’lik emekli maaşını seyyanen 1000 TL arttırmasını ve sonra da olaya Pollyanna bakışıyla baktırmak ister gibi “Ama böyle hesaplayınca zam %60 olmuş oluyor!” demesini koymuştuk ya bir yerde…

Hah!

O da durduğu yerde dursun, hatta durduğu yerde yerin dibine batsın!

Nasılsa, burcuna, devletin bütün erzak depolarını, milletin bütün açlarına kısıtsız açmış da, onun gurur sancağını çıkartıyor gibi yaptığı o “Bakan suratı”, portatif bir surattır ve bu memlekette halkın kahır depremiyle bin kez yere batırılsa da, Herkül heykelleri gibi her defasında toprak altından yeniden çıkarılmakta ve “suratsızlık suratı” ismiyle her iktidar kafasına yeniden monte edilmektedir!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi