Bize sorsalar, “Devrimizin sürekli devrilmeye çalışılan Sultan Abdulhamid’i, Recep Tayyip Erdoğan mıdır?” deseler, bu suale “Evet!” diye cevap vermez miyiz? Veririz… Zaten hâl, fikir ve fiil lisanıyla bu cevabı verdik, veriyoruz ve Recep Tayyip Erdoğan, Sultan Abdulhamid kaldıkça da vereceğiz…

Amma işte…

Tarihî bir örtüşme mevzuunun, iç dinamiklerine vakıf olmadan, sırf onun bazı dış kabartmalarını gördükten sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ın her davranışını:

 “Bunları o değil, Sultan Abdulhamid yapıyor!”

Diye yellemek ve Recep Tayyip Erdoğan’a dost lisanı ve fikir ferasetiyle seslenen herkesi de:

 “Devrimizin Sultan Abdulhamid’ini devirmeye çalışıyorlar! Vurun!”

Diye fişlemek, gerçekte Sultan Abdulhamid’in de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aleyhine bir durum doğurmaz mı?

İşte bu suale de “Evet!” diye cevap veriyor, tam da bu noktada iç döküyor, şu şekil sitem ediyoruz:

Ah anakronizm ah!

Tarihî hadiseleri bağlamlarından kopararak ahmakça kullanma ameliyesi… Ne menem şeysin sen!

Ve ah anakronizm şarabıyla sarhoş anakronistler ah!

Sultan Abdulhamid’e karşı, devrin İttihatçılarıyla birleşen bazı âlimlerin, bu yanlış tavırlarını çerçeveleyen, sonra da bu çerçeveye, devrimizin İttihatçıları mesabesindeki kimseleriyle bir yerden sonra ittifak yapan devrimiz Sultan Abdulhamid’ini yerleştiren, bununla devir sultanına yaranmaktan başka, tarihî, siyasî, fikrî tek bir ulvi emel gütmeyen, anakronik bu hokkabazlıkla da milleti ve bazı rabbanî âlimleri, sırf devrin Sultan Abdulhamid’inde gördükleri bazı yanlışlıkları dile getirdiler diye, İttihatçılarla işbirliği yapan şaşkın millet ve âlim yerine koyanlar, ya siz yok musunuz, siz!

Ahhh… Gerçekte ne eski ne de yeni devrin Sultan Abdulhamid’ini değil, kendi kendini seven, her iki devrin Sultan Abdulhamid’ine de sırf bu sebeple toz kondurmayan ve amma eski devir bir yana, yeni devir de bir gün, kendi Sultan Abdulhamid’ini devirecek Hareket Ordusu’na yol verecek olursa, bu orduya da kendi devrinin Sultan Abdulhamid’ini devirmek, delik deşik etmek için zevkle katılacak, anakronist yalakalar ah!

Siz yok musunuz siz!

Keşke yok olsaydınız da; 15 Temmuz’dan itibaren, anlaşılmamak mevkiinde olanın millet, şaşkınlık mevkiinde olanın da devrimizin Sultan Abdulhamid’i olduğunu daha net anlatabilseydik!

Ama güç…

Çünkü ortalık, anakronizmin elinizle patlatılmış foseptiğinden saçılanlarla kaplı…

Heyhat!

Devrimizin bütün Hareket Orduları, sizin fikirsiz yardakçılığınız içinde mündemiç iken, devrimizin Sultan Abdulhamid’i de gene sizlerden çatılmış çitlerin içindedir…