İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Tam bu anda, ABD başkanlık seçimleri yaşandı bitti. Neticesi bekleniyor. Trump ile Joe Biden, başkanlık kemiğini iki yanından çekiştiren iki köpek gibi karşılıklı açıklamalar yapıyor… Seçimi kim kazanır ayrı husus, ABD Başkanlık Kemiği’nin, hangi köpekte kalacağı da ayrı husus, şuna dikkat çekmek istiyorum; ABD Başkanlığı, içinde bulunduğumuz zaman için dünyanın en büyük gücü olarak belirmiş durumda… Ve ABD Başkanı, “dünyanın en güçlü adamı” parantezine alınmış vaziyette… Zaten Trump da:
“İsa Mesih’ten sonra, dünyanın en tanınmış adamı benim!”
Derken, aslında bu hususun altını çiziyor…
İşte hal böyleyken, mesela ABD menşeli “Twitter” gibi sosyal medya şirketleri, “dünyanın en güçlü adamı” ile hırlaşabiliyor. Daha bugün, Twitter, seçim için Trump’un attığı bir mesajı sakıncalı bulduğu için siliverdi. Bunun manası, dünyanın en güçlü adamı ABD Başkanı karşısında, ABD menşeli sosyal medya kuruluşlarının “Ben daha güçlüyüm!” demesidir… Bu da, bir vakıa…
Şimdi bu vakıa ile beraber, Türkiye’de yasası yeni çıkarılan sosyal medya sahasına bakalım:
Yasaya göre, Twitter, Facebook ve İnstagram gibi sosyal medya uygulamaları, Türkiye’de ofis açmak zorundalar… Kabul etmediklerinde evvela 10 milyon, bir ay sonra 30 milyon ve daha sonra % 50 ve % 90 bant daraltma cezaları verilecek… Ve verilen sürenin ilk etabı bugün doldu ve tam da bugün, mezkûr sosyal medya uygulamalarına 10’ar milyon para cezası kesildi.
Yasanın daha konuşulma aşamasında gönüldaşlarımıza şöyle demiştim:
-Takmazlarrr!
İlk etapta, takmadılar da… Sırada diğer etaplar var… Bakalım ne olacak… Ama şu kadarını peşinen söyleyeyim:
-Hükümet muhtarı, mahalle ahalisi 20 yıldır sosyal medya eroinine alıştırılırken ortalarda gözükmezken, şimdi herkesin eroinman yapıldığı bir bağlamda ortaya çıktı ve eroini yasakladığını söylüyor!
Bu dediğimi işte; rant pastasını yalnız Türkiye’den değil, tüm dünyadan toplayan sosyal medya şirketleri de biliyor ve Türkiye’ye açıkça diyor ki:
-Açmıyorum lan ofis mofis… Elinden geleni ardına koyma… Cezanı kes… Nasılsa senin cezanı da sana, beni yasakladığın için kendi vatandaşın kesecek…
Yani eroinman mahalleli, eroine ulaşamayınca eroin satıcılarına değil, eroine ulaşmalarını engelleyen mahalle muhtarına saracak…
Şimdi muhtar düşünsün!
Mahalleli ufak ufak eroine alıştırılırken “Şenlendi mahalle!” diye sadece şen şakrak izleyen, mahalledeki ruhî ve sosyal boşluğu doldurmak için tek bir proje üretmeyip, tek bir hamlede bulunmayan, en son eroinmanlık mevzuu muhtarlığı tehdit etmeye başlayınca da orta yere atılan ve “Yassak hemşerim!” diyen, yani sosyal medya düzenlemesindeki vasatı bu olan, muhtar düşünsün…
Bizde, defaatle şu hususu düşünelim:
-Vatan ve millet, sayısız sahada, sayısız sahanın kendine has eroinine alıştırılırken hükümet kayıptır ve kafasını da ortaya yalnız, vatan ve millet, sayısız sahanın eroinmanı olunca çıkarmaktadır…
Ah işte ah!
Mahalle komple Twitter eroinmanı olduktan sonra “Yazbee” isimli “Yerli Twitter”i, o da yaz şerbeti gibi mefluç bir cürümle ve “Tarih yaz be!” gazıyla piyasaya sürmek ama arkasından kalabalık sürüklemek yerine, süründüğü için gene “Yazbee”yi, “Haddi bee!” diyerek sessiz sedasız piyasadan çekmek, eşya ve hadiseleri ardımızdan sürüklemek yerine, nasıl da eşya ve hadiseler ardından sürüklendiğimizi göstermektedir…
Cumhurbaşkanı’nın sezdiği ama tam da anlamlandıramadığı veçhile söylediği “Fikirde iktidar olamadık!” cümlesi, bu hakikatten damıtılmadır…
Şimdi fikirde salahiyet belirtilemeyen sahalarda, süpürge sapıyla müdafaa yapıyoruz!
Hep birlikte göreceğiz, eğer okyanus ötesinden daha büyük şeytanlıklar için araya giren ve sosyal medya şirketleri ile Türkiye’yi bir orta yola sokanlar çıkmazsa, Twitter, Facebook, İnstagram gibi şirketler sosyal medya yasağını daha da takmayacak ve kendini takmayan Türkiye hükümetini, Türkiye’deki sosyal medya eroinmanlarına işaret edecek:
-Parçalayın!
Bu bir vakıa… Nice Recep Tayyip Erdoğan hayranı kimse tanımaktayız ki; Twitter krizi tutunca ilk Recep Tayyip Erdoğan’a saracaktır!
Ve bu durumu, Twitter sahasına, maaşla sokulan ve tek işleri, hükümet lehine “twit atmak” olan kimseler de kotaramayacaktır. Zaten Twitter olmayınca, onlar da olmayacak ve hatta, Twitter yokluğunda, Twitter yokluğuna sebep olanlara düşmanlık edenler kalabalığına, onlar da karışacaklar…
Bu hususta gördüklerimiz bunlar ve bu gördüklerimizi, bizce hükümet de görüyor ve evveli ile sonrası düşünülmemiş sosyal medya yasağı vesilesiyle, kendisini orta yere Don Kişot gibi fırlatan mensuplarına da muruz çatıyor…
Manasız bakışlar ve manasız muruz çatışlar, bunlar…
Son söz sadedinde; bu kavgada, tarafımız Don Kişot’un tarafıdır elbette ama Twitter, Facebook, İnstagram gibi şirketler de, yel değirmenlerinin durduğu yerde değildir, aksine, yellenme mıntıkamızda iri parmaklar halinde akis çizenlerin, onlar olma ihtimali de pek yüksektir…
Zaman kötüdür, her yanımızla pek iyi kollanmak icabıyla beraber vaziyet, maatteessüf berbattır…