Dünyanın En Alçak Muhalefeti, Bizde!

Yazan: 20 Ekim 2020 1680

Dünyanın en yüce iktidarı bizde değildir ama dünyanın en alçak muhalefeti her zaman bizdedir!

 CHP, var olduğu sürece değişmeyecek olan bu hakikati, bana bu kez tedai ettiren şeyse, iktidar zürafasını devirebilmek için sağdan soldan sırtlan gibi atlayıp duran muhalefeti, bir haber vesilesiyle izlemem oldu… Haber de pek tabii ki; muhalefet sırtlanlarının, diş ve pençe darbelerini zürafa but ve döş mıntıkasına eriştirmek için bir asansör gibi işleyen, kronik muhalif FOX TV’den…

Haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası vesilesiyle kürsüdedir ve haliyle Fazıl Say’ın piyano ile nasıl yakıştığından bahsetmeyecek, balık sezonunun bu sezon bereketli geçmesi temennisinde de bulunmayacaktır, panele uygun bir içerikle ve mutlaka önüne konulan bir metin üzerinden, dine, diyanete dair konuşacaktır…

Zaten öyle de konuşmuştur ve haberin manşete çektiği kısımları da aynen şunlardır:

“Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta ise sabretmektir. Gerçek mümin musibetler karşısında ‘Kahrın da hoş, lütfun da hoş!’ diyerek, acıyı bal eyleyendir…”

 İş buraya kadar normaldir ama kaydettiğimiz üzere, Recep Tayyip Erdoğan’a bakınca, her ne pahasına olursa olsun devrilmesi gereken bir zürafa gören muhalefet sırtlanları, kendilerine mikrofon gibi değil, asansör gibi uzanan FOX TV’yle dakikasında organize olmuşlar ve memleketin bin türlü ahvaliyle, müminin daimi tek ahvalini kokteyl yapmışlar, diş ve pençe hesabına da, dil ve endam kıvırmışlardır…

5.a dunyanin.en.alcak.muhalefeti

Söze peşrevi CHP ve onun, daha evvel açık açık muhalefeti “Doğrunuza da yanlış demek bizim işimiz!” diyerek tanımlayan sözcüsü yapıyor ve Cumhurbaşkanı’nın, yeryüzündeki her mümin için tarifi aynı olan “müminlik” tanımlamasından yola çıkarak cezbeye geliyor:

“Allah, Saray’ı varlıkla, milleti yoklukla mı sınıyor, Allah bu kadar adaletsiz değildir! Adaletsiz olan sensin! Erdoğan! Sen saraylarına saray katarken, varaklı sandalyelerde poz verirken, çöp konteynırından ekmek arayan insanın derdiyle niye dertlenmezsin…”

Püff…

Sonra topa, Saadet Partisi, hem de Hacivat kılıklı lideri seviyesinden giriyor ve o da, tek bir mümin tarifinin trambolinine basarak işi, yirmi adetli lüks uçak dırdırına vardırıyor:

“Laflar güzel, camilerde de çok güzel şeyler söyleniyor. Bir insan ayakkabısını alıp camiden çıkınca bunları unutuyorsa onun hiçbir faydası olmaz… Yirmi tane özel uçak olmadan rahat edemiyorlar… ABD Başkanı kadar lüks bir uçağa binmezse, büyüklüğünü ispat edemezzz!”

Püff ki, ne püf…

İyi Parti durur mu, onun da adına sözü, artık kırk bin tekrara vardırdığı için bıkkınlık veren lojiğinden parti sözcüsü yapıyor ve hususi muhitlerinde kendisini “Kimseye deme! Erdoğan’dan sonra ben geleceğim!” diye gaza getirmek performansını, sade bir müminlik tarifini, Recep Tayyip Erdoğan’ın müminliğine kırık not vermeye vardırmak şeklinde sürdürüyor:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu veciz konuşmasını, Recep Tayyip Erdoğan’a dinletmek lazım… Bunların ne kadarına riayet ediyor kontrol etmesi lazım… Sayın Cumhurbaşkanı, bu söylediklerini biz söyledik saysın ve kendisini muhasebe etsin… Bu söylediklerinizi yapıyor olsaydınız, biz size muhalefet etmez, dua ediyor olurduk…”

Püfff, bin kere püff de püfff…

Recep Tayyip Erdoğan’ın, fikrî bir bakış açısıyla eleştirilmesi gereken belki de bin mevzuu var iken, fikirden mahrum oldukları için muhalefeti aşüfte magazincilik seviyesine indiren, böylece muhalefet yoluyla edinilecek verimden memleketi mahrum bırakan, bu mahrumluğu tersinden bir de, alçak muhalefetle gelen bereketsizlik malikliğine erdiren bu muhalefete baktıkça, ne iktidara şirinlik, ne muhalefete gıcıklık, tastamam fikir haysiyetinden gelici ve doğruya doğru, yanlışa yanlış dedirtici tarafımla, en başta dediğimi sonda da diyerek yineliyorum:

“Dünyanın en yüce iktidarı bizde değildir ama dünyanın en alçak muhalefeti her zaman bizdedir!”

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi