Farkında mısınız, sessiz sedasız, bu ülkede çoğunluk olma vasfımız kaybolup gidiyor… Sahte çoğunluğumuz, şu bildik:

“Bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman!”

Klişenin tabelasından sırıtadursun, gerçek Müslümanlığın icap ettirdiği bir keyfiyetle değil yüzde 99, yüzde 9’luk bir kemiyetin tebessümüne bile muhtaç hale geldik…

Müslüman Anadolu halkının oyu ile seçilen ve önemli kısmı fikirsiz, davasız, şahsiyetsiz öküzlerden ibaret olan makam sahipleri, Müslüman Anadolu insanını adeta meşhur Yeşilçam filminin, hani şu hamallık edip para kazanmak için kamyon kasasına binmek isteyen ama her defasında hamal seçici kâhya tarafından durdurulan, en sonki binme girişimi de “Sen dur ulan ayı!” diye sonlandırılan artistine döndürürler ama hem Müslümanlığı, hem Anadolu’yu, hem de halkı tüm değerleriyle boğmak derdindeki kesimleri memnun etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar, bu uğurda devlet imkânlarını cömertçe harcamaktan geri durmazlar, CHP belediyelerinin hala tunç devrini yaşadığı heykel dikme mevzuunu geliştirir, bilmem kaç yüz drone marifetiyle göklerde icra eder, heykelcilikte uzay çağına sıçrarlar, televizyon dizilerinden çizmeli işgal güçlerinden beter, sıçmalı sıvamalı kültür baronlarına resmi geçit yaptırılır, çıplaklığa, pornografiden evvelki son çıkış cürmüyle hayal ötesi çıplaklık kreasyonları düzenletilir, erkek erkeğe ya da kadın kadına fuhuş sapıklığı memleketin her yanından dikine ve enine pikeler çekerken durum sadece izlenir, ekranlara elindeki kadehiyle diskotek ritmi tutan ve kadınlarla dans eden Bakan görüntüleri yansır, doğuda terörist ile çarpışan Mehmetçik’e anı anına küfreden aşüfte popçu, devlet eliyle kuruşu kuruşuna ödüllendirilir ve resmi konser pastasının başına oturtulur, İslam’la dalga geçmek için kuyruğa geçmişlerin kuyruğuna bile basılmazken, İslam’ın hakiki rükûnlarından bahsedenler için, sırf işlerine gelmediğinden sağlı-sollu marifetle her gün çarmıhlar kurulur, Müslüman Anadolu halkının omzunda yükselenler eliyle muhafazakârlığa, tumansız muhafazakârlık şeklinde bombe verdirilir, velhasıl, şu olur, bu olur, bütün bu olanlara karşı da ne zaman ezgin ve garip Müslüman Anadolu halkı:

“Noluyoruz!”

Diye içerlense, vatan gemisini idare edenlerden şu bildik cevap gelir:

“Bu gemide yalnız biz yokuz, başkaları da var, unutmayın!”

Artık kendilerinin de lezzet almaya başladıkları nice çirkinliği, onları sırf başkalarının da istemesi gibi bir bahanenin arkasına saklayarak ve mecbur oldukları için değil, artık istedikleri için uygulayanlar, bilmezler ki, içinde kendilerinin de olduğu Anadolu böylece bir tehlike yoluna doğru sokulur ve bu yolun sağlı-sollu yol levhalarında:

“Tükenişinize doğru, az kilometre!”

Yazdığı da görülmez… Maatteessüf, bu ülkede artık devir, Kemalist, Komünist, Siyonist, Satanist, topçu, popçu, hopçu için değil, Müslüman Anadolu halkı için:

“Bu memlekette yalnız biz yokuz, Müslümanlar da var!”

Denilir hale gelmiştir… Eyvah ki; “Parasıyla rezil olmak” tabiri bugün için, zahirde “Oyuyla rezil olmak” şekline girmiş, bâtında da aynı manayı koruyarak Müslüman Anadolu halkına, hem de bir deyim olarak değil, bir hançer olarak saplanmıştır…

Artık misal, dört mezhebe göre hak olan bir gerçeği bile dillendirmeye görün, İslam düşmanı Sol-Kemalist basın bunu dakikasında ağzınızdan burnunuzdan getirmeye kalkıyor ama yetmiyor, bir yandan da sağ-muhafazakâr basın “Sırası mıydı?” gibi hokkabazlıklarla üzerinize çullanıyor, bu da yetmiyor, Müslüman Anadolu halkının var ettiği muhafazakâr hükümet de, nihaî noktayı koyup infazı yapıyor…

Diyoruz ya, bu ülkede nimete konmak manasına herkese sıra geliyor da, bir tek Müslüman Anadolu halkına sıra gelmiyor… Nimette gelmeyen sıraysa, külfet anında hiç olmuyor ve biz, artık mecazî hale gelmiş “yüzde 99’luk” isimli avantajın burcundan, gözlerimiz ve ellerimiz bağlı olduğu halde aşağıya doğru atılıyoruz…

Hani “yüzde 9’luk” isimli avantajın üzerine düşsek, şükredeceğiz…

Vaziyet, anlaşılmayan keyfiyetiyle bu kadar kötüdür ve sessiz sedasız, daha da kötüleşmektedir…