Balıklar suda gezer ama suyu bilmezler ya…

O şekil…

Müslümanlar için de, Türkiye’nin son çeyrek asırlık siyasi manzarası, bakıla bakıla içine düşülen ama tam manasıyla izahı yapılamayan bir karmaşa belirtmekte…

Ters giden işler var, sızlayan yaralar var… İşlerin ters gittiği fark ediliyor, sızlayan yaralardan acılar çekiliyor ama bir türlü ne ters giden işlerin ne çekilen acıların tam izahı yapılamıyor…

İşte; anlatabilirsek, son çeyrek asırda aslında ne olduğunun kısa özeti:

Ak Parti, kendi varlık sebebi olan kitleyi, Kemalizm’le sulh etmek maksatlı ezik politikalarıyla kendisinden de ayrıştırdı ve zaten kendisine baştan Kemalist gelenlerin de iteklemesiyle, kendi varlık sebebi bu kitleyi “marjinal” kıldı. İstikbâlde, aklanamazsa, alnına silinmez boya ile çalınacak en katran kara, bu olacak…

Ak Parti içindeki Kemalistlerin, karşısında oldukları zamanlarda “İslamcı” parantezine alıp tecrim ettikleri bu “marjinal” kitle, aslında değişmemişti, marjinalleşmemişti, aynı ahvalini sürdürmekteydi, böyleyken şimdilerde, eski Kemalistlerden başka Ak Parti nezdinde de onlar “İslamcı” ve “bağnaz” parantezine alınır oldular…

Şimdi kaba hatlarıyla orta yerde üç kitle var: Eski Kemalistler, yeni Kemalistler ve ilk zümrenin tam ve net, ikinci zümrenin de yarım ve flu bir tiksinti nazarıyla baktığı, “İslamcı-bağnaz” kitle… Ak Parti’yi doğuran ama onu yoğuramayan, yoğuramadığı için de onun tarafından boğulmak istenen, mazlum kitle…

Bu kitle, varlığının önemli bir kısmını, Ak Parti şahsında husule gelen yeni Kemalist kitleye kaptırdı ve şimdi, Kemalizm’in eski ya da yeni, her tonu tarafından imha hedefinde… Ve adeta, eski ve yeni Kemalistlerin, kendi çivili tost ekmekleri arasında canı çıkarılmak istenen, küflü bir kaşar peyniri gibi görülmekte…

Ama gerçekte o, eski Kemalistlerin, Zümrüdü Anka kuşu gibi kendi küllerinden yeniden ve taptaze doğabilmesi için, tam imhası istenen ve aslında tam imha olunca, yeni Kemalist zümrenin varlık gerekçesini de ortadan kaldıracak olan ve hepsini birden Kemalizm paydasında eşleyecek bir mihrak kitlesi…

Yeni Kemalistler, rahata iyice alışmış kıçlarının selameti için bunları, koltuklarından fırtmış demir bir yay gibi hissediyor ve ne zaman kıçlarına batsa, o hışımla tutup koltuk süngerinin içine tıkıyor…

Eski Kemalistler de zaten bunları, en başından beri imha hedefi görüyor ve zaten Kemalizm’in de, bunları yok etmek üzere var olduğunu biliyor…

Ne tuhaf işler bunlar…

Eski Kemalizm, “İslamcı-Bağnaz” kitleyi yok etmek üzere doğdu, Yeni Kemalizm, Eski Kemalizm ile hesaplaşmak üzere “İslamcı-Bağnaz” kitle eliyle doğuruldu ve işte şimdi; Eski ve Yeni Kemalistler, el birliğiyle bu “İslamcı-Bağnaz” kitleyi boğmak istiyor…

Bizim tastamam Anadolu ruhu diye tesmiye ettiğimiz ama bu ruhtan azade kimselerin “İslamcı-Bağnaz” parantezine aldığı kitle, doğurduğu Ak Parti eli ile boğulursa, Ak Parti de boğulacak ve Kemalizm, sıfır kilometre bir ruh yutma aygıtı olarak Anadolu üzerinde daha nice zaman işlemeye devam edecek…

Ama ya böyle olmasın diye tevfik-i ilahi yetişir de, eski ve yeni Kemalistler, Anadolu ruhu tarafından boğulursa…

Ah işte ah…

Bu olmalı ve bu olacak…

Anadolu’dan ruhu çıkmayacaksa, bu böyle olacak ve Anadolu bünyesine habis bir ifrit gibi girmiş olan Kemalizm, eski ve yeni versiyonlarıyla çıkıp gidecek…

İşte o zaman “marjinallik” parantezi kırılacak, Anadolu ruhu, Anadolu bünyesine ilmek ilmek yeniden dolacak, eski Kemalistler ile ittifak eden yeni Kemalistlerse, ebediyen kalmak üzere “haysiyetsizlik” parantezine alınacaklar…

Ol sebepten, bunların abdestlisini, abdestsizini, cübbelisini, cübbesizini, besmelelisini, besmelesizini not edelim ve yeni devirler ufuktan bize doğru göz kırparken, her devrin iti köpeği olan bu kimselere, yeni devirlerimizin üzerine bevletmesinler diye önlem alalım…