Şeytan, hilkat kanunuyla oynar, ortaya insan cinslerinin şeytanca ilişkiye geçirilmesinden ibaret sapıklıklar çıkarır ve Anadolu insanı bu sapıklıkların hepsine topluca “ibnelik” der…

CHP, erkeğin erkekle, kadının kadınla cinsel ilişkiye girmesini insanî bir hak olarak görür, hatta bu insanî hakkın onu kullanmayanlarınca bile kullanılmasını sağlamak için tüm gücüyle çalışır, yani tüm gücünü bu sapkınlığın yasallaşması ve yaygınlaşması için kullanır, böylece kurumsal kimliğiyle “ibnelik” yapar…

Biz, CHP’ye karşı olmayı varlık sebebimiz sayarız, CHP’ye karşı olmayı imanî bir vecibe görürüz, CHP ile aynı safta olmayı şaşırmak, dalalete düşmek, İslam’a lakayt kalmak olarak yaftalarız ama bizim cenahtaymış gibi duran bir cins zümre, CHP’ye karşı olmayı sadece bir partiye karşı olmak olarak gösterir, İslam davasının bir vecibesi olarak algılanmasına karşı çıkar, böylece “ibnelik” edenler safına katılırlar.

Teorisyeni Şeytan olan ibneliğin bugün için Türkiye’de baş tutucu pratisyeni CHP ve CHP’nin bu tavrına karşı tavırda eşcinsel takılan kimselerdir… Sır mı bu? Hayır… İşte bakın; 31 Mart yerel seçimlerinde kazandığı başarılar vesilesiyle pervasızlaşan CHP’nin bir çok il ve ilçe belediyesi, manasını “bil cümle İbneler topluluğu” diye açımlayabileceğimiz “LGBT” namına geçtiğimiz gün kudurdu ve bu toplu ibneliğin kendince kutladığı “Onur Haftası”nı resmi sitelerinden tebrik ettiler! CHP’li İzmir Belediye Başkanı, ibnelik tekâmülünü bu seneye yetiştirememiş gibi “Seneye birlikte yürümek üzere!” diye mesaj paylaşırken, onlarca CHP belediyesi içinde en çok öfke celp edeni ise, sırf ismindeki “Geçilmez!” mana iştikakından dolayı Çanakkale Belediyesi oldu. Çanakkale, madde cihetinden 1915’te geçilememişti ama işte 2019 itibariyle bu şehrin, bu şehrin insanlarınca seçilmiş belediyesi erkekle erkeğin, kadınla kadının fuhuş yapmasına alkış çalıp destek vermekteydi ki, bu; söyleyin, vicdan sahibi herkese “İngiliz Çanakkale’yi geçse idi herkesi ibne yapamayacaktı ya!” nevinden içli bir mukayese havalesi yaşatıp ve Çanakkale’nin mana cihetinden geçildiğini ihtar etmemekte midir?

İbnelerin ibneliklerini alenen yaptıkları, CHP’nin de onlara alenen ve pervasızca destek verdiği bir hengâmda, devletin halâ, tek ve kararlı bir iradeyle bu ibneliklere dur diyememesi ne demeli! CHP, ibnelikte icraat işlerken, devlet ve devleti idare eden kimseler kocakarı yakınmasından ibaret bir akametin hamakında yellenmekteler! İşte Ak Parti grup başkanvekili Bülent Turan’ın, CHP ve LGBT’nin birlikte eyledikleri ve eylemselleştirdikleri ibneliğe “çok sert” tepkisi:

“Çanakkale içinde vurdular beni…”          

                İnsanın “Eeee?” diyesi gelmiyor mu, söyleyin?

İbneler:

“Sen yanmazsan, ben yanmazsan, nasıl çıkar bu ibnelikler meydan yerine!”

Diyerek, kıçtan davalarını kıç pervasızlığıyla savunurlarken, devleti idare eden dindar parti grup başkanvekilinin söylediklerinden payımıza:

“Sen vurulmazsan, ben vurulmazsam, ne güzel olurdu!”

Gibisinden manasız yakınmalar düşüyor. Peki ya hükümetin, Anadolu kadınının bahtını şekillendirsin diye ısmarladığı KADEM’in “Susarsam bana buradan bir pay çıkabilir!” telaşıyla CHP ve LGBT’nin ibnelik haftasındaki paylaşım ve yürüyüş aksiyonuna ne demeli? Onlara payı zaten evvel çıkardığımızı söyleyerek, ibnelik kınamalarını kaydedelim:

               “Eşcinsellik övgüsü, varoluş gerçekliği dışındaki sapkın yönelimlerin meşrulaştırılması demektir. Dolayısıyla söz konusu paylaşımlar, neslin devamına, toplumun inanç ve değerlerine saldırmaktadır…”

                İnsanın, önce gülesi, sonra ağlayası, sonra ikisinden de vazgeçip kafasını duvarlara vurası geliyor. Zira izledikleri vakıf politikası ve belirttikleri ailevî, İslamî ve örfî cehalete bakıldığında her insaflı kimse için şu kıymet hükmüne varmamak mümkün müdür:

-CHP ve LGBT’nin, azgın bir kurt gibi dağdan bayıra ve hurra diyalektiğiyle saldırdığı kuzu, KADEM’in merada yetiştirdiği ama en nihayetinde mangala yatırmak üzere okşayıp beslediği kuzudur! Zira Avrupa’dan üflenen ve KADEM’in candan savunucusu olduğu İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet projesi, ibneliğin “dün değil evvelsi günü” iken, gene Avrupa’dan üflenen ve CHP elinde ve öncülüğünde palazlandırılan LGBT, ibneliğin “yarın değil öbürsü günü”dür ve bu “dün değil evvelsi gün” ile “yarın değil öbürsü gün” hep birlikte aynı haftanın dokusudur!

Şeytan, dündeki gaflet ile yarındaki ihanet parantezlerini birleştirmek ve onlardan tam yuvarlak bir daire ve bütün bir ibnelik konsensüsü elde etmek isterken, Allah’tan niyazımız, dündeki gafleti ıslah, yarındaki ihaneti de kahr-u perişan etmesidir! Amin deyiniz…