İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Allah’ın Resulü, put gölgesine putlardan razı olarak seccade seremezdi. Başlarda gücü yetmedi. “Allah bir!” dediği için kızgın kumlara yatırılıp üzerine dev kayalar konulan Hz. Bilâl, Müslümanlığın ilk zamanlarındaki temessülüydü. Hal böyle olunca putlara buğz edilerek Mekke terk edildi. Bu bir tercih değil, dinini yaşayabilmek için bir mecburiyetti. Ama bu bir kaçış da değildi. Geri dönmek ve düşmanla hesaplaşmak üzere gidişti. Öyle de oldu. Medine’de güçlenildi, Mekke’ye dönüldü ve Kâbe içinden çevresine kadar 360 put, başlarında “başput Hubel” olmak kaydıyla tepetaklak edildi.
Şimdi bir şey farz edelim; zira İslam’da “muhalfarz” kaydı koyduktan sonra hayal ve muhal farzları hecelemekte bir sakınca yok… Diyelim ki muhalfarz; İslam inkılâbı Allah Resulü’nden hemen sonra inkıtaya uğradı ve 630’da bütün rejimleri putlarıyla beraber yıkılan müşrikler, 632’de İslam idaresini yıktılar ve Mekke idaresine yeniden kondular. Sizce ilk elden yapacakları ilk iş ne olurdu? Tabi ki; tepetaklak edilen 360 put ile beraber başta “başput Hubel” yeniden dikmek ve bir harabede üzerine biriken kuş pisliklerini temizledikten sonra onu yıkamak, yıkamak, yıkamak, cilalamak, cilalamak, cilalamak olurdu. Âlemde ve tarihte hiç kimse Allah Resulü ve Sahabîleri çapında bir inkılâp zuhura getirmemiştir de, günümüzde Ebu Cehilli, Utbe bin Rebia’lı, Ümeyye bin Halef’li şirk düzenine parmak ısırtacak müşrikliği zuhura getiren çok olmuştur… El an günümüzde ve vatanımızda…