Filistin ve İsrail arasında 7 Ekim 2023 tarihinden beri devam eden savaş acımasızca ve insanlık dışı vaziyette bütün hızıyla devam ediyor. Savaş soykırıma çoktan dönüştü. İnsani hassasiyeti olan hiçbir hamle yapılmadı. Bu çirkin vaziyeti örtmek namına yapay yeni yeni tartışmalar türetildi. Bunlardan en revaçta olanı Filistin meselesi üzerinde fert fert beyanatta bulunuyor insanlar. Kimisi ben Türküm Filistin diye bir meselem var diyor kimisi de ben Türküm Filistin diye bir meselem yok diyor. Bu çeşit söylemleri çoğaltabiliriz. Açıklamaları uzatabiliriz. Hatta sayfalarca yazabiliriz. Ben Kürdüm, ben Çerkezim, ben Lazım, ben Arabım… vs.

Şimdi insanlık olarak sınıfta kaldığımız ortadayken. Hastaneler bombalanırken. Sedyelerde bebekler ölüme terk edilirken. Okullar bombalanırken. Ölenlerin çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyorken. Camiler ve kiliseler bombalanıyorken. Siz ne diyorsunuz Allah aşkına! Bu durumda acaba kimliği öne çıkararak benim meselem değil denir mi? Diyebilir misiniz?

Dini, ırkı, ideolojisi ne olursa olsun insanlık ölüyor. İnsanlık öldürülüyor. Eğer böyle temel bir ihlale yorumun kimliğini öne çıkararak “benim meselem değil” dersen. İşte o zaman sana dur denir. Yuh denir. Sen asıl derdini söyle denir. Maksadını aşıyorsun denir.

Eğer bu insanlık suçuna kayıtsız kalıyorsan sen insan değilsindir. Sen insan olmadığından beyanında önemi yoktur.

Bakınız Filistin’in tarihine girmiyorum. Kudüs’ün mukaddesatından söz etmiyorum. İsrail’in işgalci olduğundan bahsetmiyorum. İki ufak parçaya bölünmüş ve yaşanılmaz kılınmış Filistin’den söz etmiyorum. Kim kiminle neden mücadele ediyor değinmiyorum. Sosyolojik olarak irdelemiyorum. Siyonizm konusuna hiç girmedim. Her insan olan bu zulme hayır demeli. Dur demeli.

Dini, dili, ırkı ne olursa olsun. Filistin’de yaşananlar bir insanlık suçudur. Ve bu suça sessiz kalan ben insanım diyemez.

“Filistin diye bir meselesi olmayanlar beklesinler.

Gelecektir onlarında insanlık namına medet umacağı günler.”