2022 yılı Ekim’indeyiz ve şu sıralar iktidar ile muhalefet, bir yasa vesilesiyle yeni bir hırlaşma ekimindeler… Yasa dediğimiz, iktidara göre “Dezenformasyonla Mücadele Yasası”, muhalefete göreyse “Sansür yasası”… Bu yasa hayat bulsun diye 40 maddeyle Meclis genel kuruluna gelen bir kanun teklifi, anlaşılan odur ki, vatanı bir bütün halinde korumak maksadından çok, iktidar-muhalefet çekişmesinde iktidarı muhalefete karşı korumak maksadına müstenittir… Ama işte; bugünün iktidarının yarının muhalefeti, bugünün muhalefetininse yarının iktidarı olma ihtimali bu yasayı, iktidar namına bugün için ekmek kesecek bıçak, muhalefet namına ise adam kesecek bıçak cürmüne erdirirken, biz, dimağımızı sadece bir tek endişenin ısırığıyla sızlar hissetmekteyiz ki, o da şu:

-Ak Parti eliyle güya “ekmek kessin diye” çıkarılan bu yasanın bıçağı, ya 2023 seçimlerinden sonra iktidara kurulabilecek CHP elinde sadece Müslüman Anadolu halkını kesen bir bıçağa dönerse?

Pek de uzak olmayan bir ihtimal hesabıyla o vakit, Müslüman Anadolu halkını asgarîde sakarlık, azamîde ise sinsi bir ihanet tavrıyla kesen, sizce kim olmuş olur?

Bir daha söyleyin, o vakit, azmış CHP iktidarının zulmüne karşı haykırması gereken Müslümanların dilini, daha arifesinden itibaren kesen kim olmuş olur?

Çoğu zaman var olan bir zulmün haykırıldığı ama ispatı istendiğinde ispat edilemediği de vakiyken, medyada her habere belgeli bir ispat isteyecek, gösteremeyeneyse hapis yolunu gösterecek bu yasadan, her ne kadar onunla muhalefet cenahındaki bin bir suratlı ve bin bir başlı cerahat enformasyonunun durdurulması ve bu yolla da seçimlerin kotarılması murat ediliyor gibi görünse de, bu yasadan aynı zamanda, olası bir iktidar değişikliğinde Müslümanların dilini arife gününden itibaren bağlama kokusu da geliyor mu, gelmiyor mu, geliyorsa eğer bu kokuyu ortalığa salan o vakit söyleyin, kim olmuş olur?