Roma İmparatoru Jul Sezar, Zela Savaşı’ndaki zaferini bildirmek için Roma Senatosu’na yazdığı mektupta “Veni, vidi, vici!” demişti. Yani:

“Geldim, gördüm, yendim!”

Peki ya, bundan azamî bir yıl sonra Müslümanlık hissi, kendine ait bir zaferi değil de, tüm Müslümanlara ait bir hezimeti bildirmek üzere yirmi yıl kesintisiz destek verdiği ve tek başına iktidarda tuttuğu muhatabına:

-Geldiniz, yiyip içip ettiniz ve gittiniz! Elde var sıfır!

Diye bir cümle kullanmak durumunda kalırsa, söyleyin bakalım, muhatabının klasikleşmiş bir başa kakma tabiri olarak şu cümleyi gene kullanabileceğine ihtimal veriyor musunuz?

-Ama başörtüsünü serbest kıldık!

Kullanır mı, kullanır? Ama o gün gelirse belki de kullanmasına gerek kalmaz, çünkü Kemalizm kazığını yok etmek saikiyle gelip de, yirmi yıl boyunca onu sivriltmekten başka bir şey yapmış olmayanlar için en şahsiyetsiz kıvraklık kabiliyeti gene işler ve bu defa da onlar, o kazığa oturtulmak istenenler safında durmazlar, o kazığı yağlayanlar tarafına geçerler ve oradan pişkin pişkin o kazığa oturtulmak istenenlere sırıtıp dururlar…

Allah her devirde, gönlü Müslümanlık hisleriyle memlu, şahsiyeti imanî elvan ile alûde gerçek Müslümanların yardımcısı olsun…