Ak Parti-MHP eliyle hazırlanan seçim yasası ilk görüntüde, oy oranı düşük partileri boğmaya yönelik bir hamle… Yani iktidar bünyesini birer vampir gibi kan maktalarından eme eme zayıflatabilecek küçük ebatlı muhalefet unsurları, bu seçim yasası ile iktidar bünyesi için, gadre değil, şifaya çalışan birer sülük kılınmıştır, ya da kılınmak istenmiştir…

Kılınmıştır, çünkü artık küçük partilerin aldıkları oy, “artık oy”larla kendi lehlerine tamamlanıp milletvekilliğine dönüşmeyecek, dönüşmediği için de aldıkları oy büyük partilerin hesabına yazılacak… Yani yeni sistemde küçük partilerin aldıkları oy, sülüklerin iktidar bünyesinden emdikleri kirli kana tekabül edecek ve onlar kendilerini zorladıkça, iktidar bünyesi güçten düşmek yerine, daha da gençleşecek…

Gelelim hadiseyi, “Kılınmıştır!” olarak değil de, “Kılınmak istenmiştir!” şeklindeki karşılayışımızın sebebine… O da şu ki; Cumhur İttifakı için bir hinlik ve menfaat hamlesi de olsa, bir yönüyle aslında Cumhur İttifakı için pokerde elin açık edilmesi manasına da gelebilecek bu düzenleme, “kendisine Cumhur İttifakı’nın duyduğu ihtiyaç” üzerinden “Cumhur İttifakı’ndaki öz erimeyi” de faş edebilir… Böyle olunca da, evvela bir araya gelen 6 muhalefet partisi, buna karşı bir atraksiyon geliştirebilir, geliştirebilirlerse bu defa aynı 6 parti Cumhur İttifakı için onun kanını emen birer vampire evrilebilir, bu olursa da olacaklar bununla kalmaz, Türk siyaset mağarasının bütün vampirleri de Cumhur İttifak’ına hurrayla yönelir…

Ve bu da ortaya, Cumhur İttifakı için hinlik edeyim derken, kendi eliyle kendi başını yemesi gibi bir durum ortaya çıkarmış olur…

Bunun için yapılabilecek şeyse zor değil; Millet İttifakı’nı oluşturan 6 siyasi parti, başını CHP’nin çektiği muhalefet lokomotifine CHP’nin makinistlik etmesini içine tam sindirir, ardından CHP’den yalnız seçimlere kadar küfrünün kara dumanını öttürmemesini ister, sonra vaziyeti kendi tabanları da sindirsin diye Cumhur İttikakı’nca edilen bu hinlik gösterilir ve bütün bunlardan sonra iş, ülkedeki ekonomik darlığın dalgasına kendi sörf tahtalarını yerleştirmeye ve bu tahta üzerine en terkipli ve kıvamlı bir ittifak kadrosu ile çıkmaya, ya da vatandaşı çıkılacaklarına inandırmaya kalır…

Ve biz o zaman televizyonlarda, büyük bir hüsrana uğramış Cumhur İttifakı’nın, işte bu seçim düzenlemesi yüzünden uğradığı zararı hesaplayan kimselerle karşılaşabiliriz…

Hiçbir köylü, evine kedi girer diye etrafını dikenli çitlerle sarmaz değil mi? Sarmaya başlamışsa, evinin etrafında, eğer evine girerse kendisini boğabilecek büyük bir ayının varlığını da belli etmiş olur… Ak Parti ile MHP’nin kafa kafaya vererek ortaya çıkardıkları seçim düzenlemesinden, çitler çatılırken işleyen çekiçlerin telaş terennüm eden sesleri duyulursa, eylenen işin, köylünün değil de, ayının lehine evrilebilecek yanı da belirir!

Bizden, olması muhtemeller üzerinden, söylemesi!