CHP, bu ülkenin kadim belası iken, nice pisliğin ters manyel bir taktikle, yani bu ülkenin muhafazakâr partileri eliyle icraya sokulması da, CHP kadar kadim bir beladır ve CHP’nin hasrından, müştemilatından,...

Milletimizin, Ensar olmaklığının asıl tezahür ettiği nokta, savaş vesilesiyle Suriyeliler iken, tezgâh altından poşete çaktırmaksızın çürük sebze de dolduran fırlama bir pazarcı gibi millete çaktırmadan Taliban kaçağı Afganistanlıları iteliyorlar, farkında...

Ah şu hamakat katmanı ve CHP merkezli muhalefet ah! Seçimde bir kez daha yedikleri sillenin sebebini bulmak için günlerdir koca koca adamlarını tecemmüm edip kara kara düşünüyor, mutlaka kazanmış olmaları...

Ak Parti’nin, “Türkiye Yüzyılı” denen ve bize göre yüzyılı değil, günü kurtarmak için son anda icat ettiği projesinin detaylarına bakıyoruz da, millete, ülkeyi “Gazi Mustafa Kemal’in işaret istikamette” ilerleteceklerini vaat...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, donunu karıştıran bir meczup tavrıyla sunduğu, seçimi kazanırsa İngiltere’den getireceğin vaat etiği şu 300 milyar dolar var ya hani, hah işte, o para Kılıçdaroğlu seçimi kaybedince gene de...

Ak Parti seçim zaferinin ardından, sakalı şalvarı sarığıyla yaşlıca bir zat, bir otobüsün üzerine çıkıyor ve ne halay, ne horon, ne zeybek, kalçasıyla yelpazeler çizmek suretiyle düpedüz dans ediyor… Mesele...

Kılıçdaroğlu’nun, siyasetteki son kullanma tarihinin geçtiğine en büyük nişane, Fatih Altaylı tarafından kendisine:

“Senin yerinde Merzifon eşeği olsa, o da %48 oy alırdı!”

Denmesi ama neredeyse bunun hiçbir tepkiyle karşılanmamasıdır....

Türkiye’de muhalefetin, nasıl da içlerinde tek bir akıllı adam olmamak belasına maruz kaldığını anlamak için, seçim propagandasında kullandıkları şu “Halil İbrahim Sofrası” imgesine bakmak kâfidir. Hatırlayın, Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı saflarına...