İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Asırlardır Ruslara karşı mücadele eden yiğit insanlar coğrafyası ve yine asırlardır İslam’ın vakarını, heybetini, şecaatini çok ağır bedeller ödeyerek muhafaza eden yiğitler… Evet, Çeçenistan coğrafyası ve Çeçenler…
Müslümanların gücünü, kuvvetini kaybettiği modern zamanlarda kısıtlı imkanlar dahilinde dünya çapında eylemler yapan ve mücadeleler veren o nurlu İslam milleti… 18. yüzyılda Şeyh Şamil Hazretlerinin meşalesini tutuşturup kendinden sonrakilere bıraktığı bağımsızlık ateşinin yandığı coğrafya, İslam ve Şeriat bağlılığıyla bildiğimiz mücahitler yatağı Çeçenistan bugünlerde Ramazan Kadirov liderliğinde(!) eskiye hasret Anadolu coğrafyası ve Müslüman Türk’le aynı kaderi paylaşmaktadır. Lider olur olmaz şartlarını ortaya koyan Şeyh Şamil Hazretlerinin temel arzusu ve emri düşmana asla teslim olunmamasıdır. Teslim olmayı düşünen, olmak için teklifte bulunanın çok ağır cezalara çarptırılacağı bütün yetkililere bildirilmiştir. 20 küsur yıl savaşlar ve sıkıntılarla geçen imamlığında, Şeyh Şamil Hazretlerinin zihnimize kazınan inancı, dirayeti ve İslam’ın onurunu korumak namına annesine dahi iltimas göstermemesi herkesin malumudur.
20. asırda sürgünlere, açlığa, sefalete göğüs germek zorunda bırakılmış olan Çeçenler 90’lı yılların başında toparlanıp tekrar bağımsızlık mücadelesine başladılar. Hz. Musa’nın firavunun sarayında yetiştikten sonra onunla yaptığı mücadelenin anlatıldığı kıssayı andıran bir minvalde Rusların okullarında okuyup generalliğe kadar yükselen ve daha sonra Ruslarla mücadeleye başlayan Cevher Dudayev, zaten mücadele zemini oluşturmak isteyen Yandarbiyev’i Çeçenistan’a çağırdı. Dudayev, 1990 yılında toplanan halk meclisinde devlet başkanı seçildi ve uzun yıllar sürecek bu mücadelede Çeçenlere yapacağı liderlik de başlamış oldu. Çeçenler Dudayev önderliğinde Sovyetlerin dağılmasından da faydalanarak hızla işe koyuldu. 1992’de Abhazya’ya Dudayev’in emriyle gönderilen, Abhazya’nın Gürcü işgalinden kurtulmasında çok önemli rol üstlenen Şamil Basayev emrindeki birlikler, Ruslar için bardağı taşıran son hamle oldu.
Reis Servet Turgut’un “Şamil Basayev’in botları bile Che Guevara’nın tüm hayatından daha fazla aksiyon zuhura getirmiştir!” diye ifadelendirdiği Şamil Basayev… Yine Reis Servet Turgut’un ifadesiyle ”Cihadın Allah buyruğu olduğuna iman ettikten sonra, buna muhalefet etmek için ürüyen senfonyalara karşı tınsız olan mücahit… İmam Şamil’in cihadını günümüze bağlayan Şehit Şamil!..” dediği Şamil Basayev… Allah’ın rahmeti O’na ve tüm şehitlere olsun.
Dağılmanın tesirinden kurtulmaya çalışan Ruslar için Abhazya’daki hadiseler savaşın fitilini ateşledi. Dudayev’in ve hükümetin siyasi çözüm arayışı Ruslar tarafından öfkeyle karşılandı. Dönemin Çeçen asıllı Rusya Adalet Bakanı Kalmuk Yura –ki bu karar alınınca istifa etmiştir- Moskova tarafının tutumunu bir dostuna şöyle anlatıyordu ”Güvenlik Konseyi, bu savaşın başlatılması yönünde bir karar aldı. Bu kararın dönüşü yok. İç politikada birtakım dengeleri oturtabilmek için Rusya’nın kazanabileceği küçük bir savaşa girmesinde hem fikirler…”
Yakın tarihin en tesirli çatışmaları başladı. Çeçenlerin gösterdiği mukavemet ve müdafaanın eşi ve benzeri yok denecek kadar az. Bir tarafta dünyanın iki süper gücünden biri, diğer tarafta kalbi imanlı, ağzı zikirli Çeçenler… Uçağa, topa, tüfeğe karşı keleş, terörist yaftasına karşı vicdan, küfre karşı iman... Sıcak temaslar, soğuk havalar, yıldırma çabaları, sindirme politikaları vs. başına 10 milyon dolar ödül konulan Şamil Basayev ve patlatılan evi, şehit olan(inşallah) 11 can; karısı, çocukları ve daha nice şehadete ulaşanlar. Müslümanım diyen bazı çevrelerin bile reel politik, konjonktür gibi kelimelerin arkasına sığınarak terörist damgası vurdukları Şamil Basayev zihnimizden kazınması muhal şu sözüyle daha ölümünün üzerinden az bir zaman geçmesine rağmen tarihe not olarak düşüldü: ”Bacısı bir kafir tarafından tecavüze uğramamış, evladı kafir tarafından gırtlağı kesilmemiş bir kişi cihadı anlamaz, hayatı çiçek, böcek dağıtmakla geçer.”. Hem madde hem mana kahramanına rahmet olsun…
Bu ve bu minvaldeki birçok olayı yaşayan, kahramanlar ve komutanlar çıkaran Çeçenler; yiğitlik, samimilik, müminlik ve şecaat vasıflarıyla tanıdığımız Çeçenler… Bugün içinde hala bu vasıfları taşıyan insanlar olduğunu bildiğimiz Çeçenler... Adını duyunca midemizi bulandıran, öfkemizi kabartan, tüylerimizi diken diken eden Ramazan Kadirov bugün Çeçenistan Cumhurbaşkanı!.. Vaktiyle Putin’in desteğiyle tohumları atılan ve gerçek Çeçenlerin önünü kapatma görevini layığıyla yerine getiren Çeçencikler, sahte Çeçenler, Çeçenimsiler… Babasının Rus Devlet Başkanı tarafından, Çeçenistan Cumhurbaşkanı(!) olarak atanması sanırım Kadirovların halini anlamaya yeter de artar. Evet Suriye’de sadece Suriye’de milyonlarca masum Müslümanın kanı elinde olan, milyonlarcasını göçe mecbur eden Putin, Çeçen Cumhurbaşkanı olarak Ahmet Kadirov’u tanıyor. Kutlamalar esnasında bombalı bir operasyonla diğer tarafa gönderiliyor Ahmet Kadirov ve yerine en güçlü aday olarak Ruslar lehine büyük oğlu Ramazan Kadirov’un getirilmesi kararlaştırılıyor. Alelacele devlet televizyonuna çıkarıldığını eşofmanlı oluşundan anladığımız Ramazan Kadirov’un önüne Rus yasaları çıkıyor ve 30 yaşını doldurması beklenip Rus makamlarının emri doğrultusunda göreve getiriliyor.
Müminlere aciz, kafire şiddetli olarak tanıdığımız Çeçenlerin başına tam zıttı olarak müminlere şiddetli, kafirlere aciz bir köpeğin getirildiğini görüyoruz. Göreve getirildiği ilk andan itibaren işe koyulan Kadirov’un köpeklikleri emperyalist ve zalim Ruslara direnen, boyun eğmeyen mücahitleri ve ailelerini öldürmeye, işkence etmeye, göçe zorlamaya ve hatta yakalayabildiğini Ruslara teslim etmeye kadar varıyor. Adeta ben Çeçenlerin Brütüsüyüm edasıyla hareket ediyor. ”Bizi Putin kurtardı.’’ diyen sonra yetmemiş olsa gerek “Putin bizim ilahımızdır.’’ diyen bir Kadirov’dan bahsediyoruz. Mücahitlerin annelerine dahi en galiz küfürleri eden bir insancık. Yılbaşı, doğum günü gibi kutlamalara milyonlarca dolar verilerek getirtilen dünyaca ünlü artistler, şarkıcılar ve saymakla bitiremeyeceğim Müslüman Çeçen’e aykırı tutum ve davranışlar, söz ve söylemler, eylemler… Halifeliğin kaldırılmasından sonra başta halifenin de içinde yaşadığı Anadolu, Balkanlar, Orta Doğu, Orta Asya ve diğer İslam coğrafyalarının haline örneklerden bir örnek olarak Çeçenistan da maalesef katılmış oldu.
Başına bu tür olaylar gelen her Müslüman topluluk gibi Çeçenlerin de içinde tarihlerinin saffetine, şecaatine hasret müminlerin olduğuna inancımız tam, biliyoruz da. Allah ve Resulüne meftun Türkler Anadolu’da, Boşnaklar Bosna’da, Uygur Türkleri Doğu Türkistan’da, Araplar Orta Doğu’da özlemini duyduğu değerlere hasret içindeler. Üstad Necip Fazıl’ın “Ortalıkta ne kadar hastalıklı varsa tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin İslam’da olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna, İslam alemine ve bütün insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik…” şeklinde ölçülendirdiği inanca sahip gençlerin başta mevzumun konusu Çeçenler olmak üzere bütün İslam aleminde bulunması, oluşması, güçlenmesi duasıyla… Sahte Çeçenler gerçek Çeçenlere perde olsa da bir süredir hakiki manada İslam eri olan Çeçenlerin bir gün meydan yerine atılıp hesapları ters düz edeceğine inançla…. Sırtlanlaştırılmak isteyenlere inat aslan olduğunu bildiğimiz Çeçenlere: Allah var Allah yar…