İlim, Fikir, Kültür ve Sanat Dergisi...
0539 924 64 98
editor@seriyyedergisi.org
Namaz, ruhun zaferi, nefsin ise hezimetidir; dinin direği ve İslam’ın temelidir. Adem Peygamber’den başlayan, bütün nebilerin ve resullerin ibadetidir. Tüm ibadetlerin de efendisi ve rehberidir… Suriyeli ilim ve dava adamı Said Havva’nın da dediği üzere; “Nefis temizliğinde en büyük müsebbib, namazdır. Çünkü kulluğun, tevhidin ve şükrün anlamını gönüllere yerleştirir. Namaz kılmak, Allah’a karşı kibirlenip-gururlanmanın kökünü kesmektir.”
Hazreti Resulullah Efendimiz (s.a.v) Miraç’a çıktığında Rabbine hitaben diyor ki: “Ya Rabbi, inanan salihlere de bu mutluluğu lütfet.’’ Cevap: “O halde namaz kılsınlar.’’ Bu mutlak şifa reçetesinden mülhem buyrulmuştur ki ‘’Namaz, müminin miracıdır.’’ Kulun, Allah’a en yakın olduğu an, secde anıdır. Kul, namaz kılabildiği için de namaz kılmalı; secde edebildiği için de şükür secdesi etmelidir… İdrak edebilene ne devlet!
Yarasından kan akarken ve yarı baygın bir haldeyken, ezanı duyunca Rabbinin huzuruna durmak için doğrulan Hazreti Ömer’in “namazı terkedenin vallahi İslam’dan nasibi yoktur!” sözü, namazın ehemmiyetini ne de güzel izah eder…
“Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime
Onsuz ebedi hayat benim olsa istemem!”
-Necip Fazıl Kısakürek
Kainat Efendisi Hazreti Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki:
‘’Beş vakit namaz, bir kimsenin evinin önünden geçen bir akarsuya benzer. (Günde beş defa akarsuda yıkanan) o kimsenin temizlenmemesi mümkün mü?’’
Ve yine Efendimiz(s.a.v.);
"Suyun kiri temizlediği gibi, 5 vakit namaz da günahları temizler”.
Ve Ankebut Suresinde geçiyor ki:
‘’Şüphesiz ki namaz, her türlü çirkinlik ve kötülükten men eder.’’
Mümkün müdür ki, biraz evvel Allah’ın huzurundan gelen ve biraz sonra yine Allah’ın huzuruna çıkacağının şuuruna sahip bir kişi rahatça günah işleyebilsin? Bilir ki, günah, Allah ile arasındaki perdedir… Evliyaullah, bir aksilikle yahut bir belayla karşılaştığı zaman ‘’acaba namazın neresinde kusur ettik, noksanlık gösterdik?’’ diye nefslerini muhasebe çekerlermiş. Çünkü hakkıyla iman etmişler ki; namaz, hayatın ta kendisidir...
Bütün alem küçültülmüş, insan olmuştur ve insan büyütülürse alem olur. Alemde ne varsa insanda vardır. Bunun şuurundaki insan namaza durduğunda, kainatta onun içinde namaza durmuştur. Bütün yaratılmışlar, kabiliyet ve istidatlarınca ibadet etmektedir. Namaz bütün yaratılmışların ibadetlerini içine almaktadır. Namaz mahlukların ibadetini içine aldığı gibi emrolunan ibadetleri de içine alır. Namaz kılan oruçlu mudur? Bir şey yemiyor, içmiyor; yese namaz bozulur. Namaz müddetince oruçludur. Namaz kılan Hac’da mıdır? Yüzünü Kabe’ye dönmüştür, Hac’dadır. Namaz esnasında zekat veriyor mudur? Tüm azalarını ibadete ayırdığı için her azasının zekatını vermektedir...
İmam-ı Gazali Hazretleri buyuruyor ki: ‘’Namazın her hareketinin ve zikrinin bir ruhu vardır. Asıl ruh olmadıkça, namaz cansız cesede benzer’’. Mesela, ilk tekbiri alırken elleri önden, arkaya doğru kaldırarak yapılanı hareket ‘’Ya Rabbi! Sana geldim, senden gayrı her şey geriye’’ demektir. Art arda yapılan iki secde topraktan gelip tekrar toprağa dönüşü ifade eder.
Bilinmelidir ki, namazında huşu içinde olanlar biiznillah kurtulmuştur… Peki namazda huşu makamına nasıl çıkılır?
Cevap, Şahı Nakşibendi Hazretleri’nden; Helal lokma, abdest sırasında gafletten uzak durmak, ilk tekbiri alırken kendini huzurda bilmek, namaz dışında da asla Hakk’ı unutmamak.
Abidlerin çoğu loş ve dar yerlerde ibadet eder. Zira bilirler ki geniş yerde kalp dağınık olur. İbni Ömer Hazretleri namaz kılacağı zaman, gözünün takılıp meşgul olmaması için, kitabını, kılıcını ve yanında olan örtüleri önünden kaldırması bu hakikatten mülhem…
"Namazla ilgili ilk şey ezandır. O halde ezanı duyunca, sana lazım olan şudur: Kalbini namaza bağlamak, ondan gayrı her şeyden el çekip namazın hazırlığına girişmektir. Geçmiş büyükler böyle yapardı. Demirci ezanı duyunca, çekici havaya kaldırmışsa vurmazdı. Ayakkabıcı iğneyi sokmuş ise çıkarmazdı." - İmam-ı Gazali Hazretleri
İnsan unutmamalı ki “kul olmak için yaratıldı”. Ve yine unutmamalı ki Kıyamet Günü ilk hesaba çekileceği amel, namazdır. Müddesir Suresinde de geçtiği üzere;
‘’Sizi cehenneme sokan nedir? -Namaz kılanlardan değildik, yoksulu doyurmazdık, batıla dalanlarla beraber dalardık.’’
Ve Hazreti Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurur ki:
‘’Allah-u Teala’nın bir meleği vardır ki, her namaz vaktinde şöyle nida eder:
-Ey Ademoğlu, (günahlarınızla) tutuşturduğunuz ateşinizi, namaz kılarak söndürün!’’
Şunu idrak etmeliyiz ki, namaz bir seçimdir. Kul o vakit, Rabbi’ni yahut gayrını seçer. ‘’Kul ile küfür arasındaki perde namazdır”. Hatırdan çıkarmamalı ki; emri küçük görmek, amiri küçük görmektir… Böyle bir zulmü işlemekten, Allah, ümmeti muhafaza eylesin...
Son söz, Manzur-u Nazar-I Piran-ı Kiram Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerinden;
‘’Namaz, aman namaz… Nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz kılın.’’