İnsanda aranan en mühim hasletlerden biri de delikanlılıktır. Aslında ilk bakıldığında delikanlılık basit bir iş gibi gelebilir. Ancak delikanlı olmanın bu dünya namına götürüsü de az değildir hani.

Doğruyu evirmeden söyleyebilmek.

Sözüne sadık kalabilmek.

Kendini olduğu gibi arz edebilmek.

Hasılı Mevlâna hazretlerinin buyurduğu üzere; Olduğun gibi görünmek ve göründüğün gibi olabilmek.

Amasız ve fakatsız.

Her zaman ve yerde.

Denklem ne kadar da basit görünüyor değil mi? Ekstra hiçbir zahmete gerek yok. Sadece doğrusuyla yanlışıyla kendin olacaksın. Fakat piyasadaki delikanlı eksikliği bu durumdan şüphe ettiriyor. Yani ya delikanlı olmak kolay değil ya da delikanlı olmak işe gelmiyor.

Tabi ki zorluğundan değil mesele. Veya çok zahmete girileceğinden değil. Bakacak olursanız namaz kılmak da zor değil hani. Peki insan neden namaz kılmaz? Çünkü işe gelmiyor değil mi? İşte o mesele. Delikanlı olmak da zor değil de bu çağda fazla tutmuyor diyelim.

Tilkinin aslanlar gibi yaşayabilmek varken kurnazlığı tercih etmesindeki sır budur. Tilki ekmeğini kurnazlığından yer. Aslan gibi yüz yüze dövüşmekten korkar. Kurnazlığı ile rakibini yener ve ekmeğini bu yolla elde eder. Ve dikkat ediniz kurnazlığını sadece kendinden güçlü rakiplerine karşı kullanmaz. Çünkü kurnazlık onun kanına işlemiştir bir kere. Değil kaplan, bir böceği dahi alt etmek istese bunu kurnazca yapar ve bundan asla haya etmez. Bu refleks böceğe karşı dürüst bir dövüşün zor olmasından mı kaynaklıdır? Tabi ki hayır. Aslan olmaktansa kurnaz davranmak işe geldiğindendir.

Keza çakalın hikayesi… Başkalarının artıklarıyla beslenir de kahramanlık pozları keser hani. Adam gibi dövüşmek onun içinde zor değildir belki çok kere. Ama arsızlık aslanlıktan daha çok işine gelir.

Hayvanlar alemi bir kenara, insanlar alemi daha hareketli son zamanlarda. Herkes tilkilik, çakallık peşinde. Kimse necidir adam gibi söyleyemez olmuş. “Ben işte buyum kardeşim. Bunu şu sebeple severim. Şuna bu sebeple düşmanım.” Diyene rastlamak çok güç. İnsanlar ne olduğuna toplumun ne olduğunu belleyip öyle karar veriyor. Kendileri sahte, dostlukları samimiyetsiz, düşmanlıkları haysiyetsiz enteresan insanlar türedi. Bazısı var ki tilkiyi susuz getirir. Bazısı çakala ders verir.

Buyurun harareti hiç dinmeyen FETÖ mevzuunda kurnaz tilkiyi ve arsız çakalı ayıklayalım:

Arsız çakalımız belli. Kendini Müslümanlardan gösteren, yetmezmiş gibi bir zamanların Türkiye’sinde haşa Müslümanlığı tekeline almış gibi davranıp bir yerlerinden yeni kurallar çıkaran Fettulahçı Terör Örgütü. İşleri: Müslüman olabilmek ve İslam’a hizmet edebilmek aslında hiç de güç değilken, kendini İslam’dan taraf gösterip İslam’a zeval getirmek. Ama bu yeterli değil. Nasıl ki kurulan tuzağa yem düşmedikçe tuzağın başarılı olduğunu iddia edilemez ya hani. İşte o hikâye. Kendini aslandan gösteren çakalın çakallığı ancak onu bahane ederek “Aslanlardan uzak durun.” Tilkiliği gösterilince harbi çakallık olabilir. Mesele Türkiye ise ve çakala tamamlayıcı bir tilki arıyorsanız çok yorulmazsınız. Hemen biri çıkar ve “Biz size demedik mi cemaatlerden uzak durun diye.” Der ve çakalın tuzağını iş görür hale getirir.

Ne kadar da basit ve kalitesiz bir tilkilik değil mi? Güzel yurdumun tilkisi dahi Çin malı.

İddiaları FETÖ’nün darbe girişiminde bulunmasından sebep tüm cemaat ve tarikatların tehlikeli olduğu. Ama işin aslı bu değil gönüldaş. Aslında onların meselesi cemaat ve tarikatlardan öte İslam’ın ta kendisi. Hani nasıl bizim işimiz tüm hadise ve kişilerden uzak şeytan tezgahını gözetleyebilmekse, onların da amacı bahçedeki gülleri yolmaktan ziyade gül suyunun membaını kurutmak. İslam’a bizzat düşmanlık göstermek işe gelmez. Müslüman ocaklarını hedef göstererek İslam’a saldırmak delikanlılıktan uzak olsa da işlerine gelir ve kurnazlıklarını yutturmaya çalışırlar. Tutar mı? Tutmaz!

Efendim FETÖ darbe girişiminde bulunmuş da bu sebeple tüm cemaatlerden uzak durmak gerekliymiş. Tehlikeyi önceden kestirip cemaat ve tarikatları kapatmak lazımmış. Çocuklarımızı onlardan uzak tutmak şartmış.

60 ve 80 darbelerinde ve Türk tarihindeki tüm muhtıralarda Ulusalcı/Kemalist zihniyetin imzası varken hanginiz Ulusalcılardan nefret ettiniz? Kaçınız Kemalistlerden çocuklarınızı uzak tutma gayretine girdiniz?

Denklem yine çok basit. Serdettiğimiz gibi, mesele ne darbe ne FETÖ nede cemaat ve tarikatlar. Asıl mesele İslam düşmanlığı.

Gelmiş olduğumuz noktada mahallelimizden dahi mertlik görmez iken düşmanımızdan delikanlılık beklemek ne kadar gerçekçi bilmiyorum. Ama tekrar tekrar duamız belli:

Arsız çakal ve kurnaz tilkinin adi tuzaklarını sezebilenlerden eyle Ya Rab!

Evlatlarımı ve neslimizi hakiki cemaat ve tarikatlarla beraber eyle!

Tilkilerden çakallardan ve patronları iblisten uzak eyle!