Ziya Gökalp İle Anarya Dersleri

Yazan: 16 Ağustos 2021 3946

Tarihe “mütefekkir” olarak not düşülmüş, düzinelerce sahte aydın tiplemelerinden yalnızca biri, Mehmet Ziya, namı diğer Ziya Gökalp…

1 ziya2

Yıllarını ilme ve fikre vermiş nicelerinin adının dahi anılmadığı, manevi mülkün temeline pislemeye çalışanların üç beş kitapla fikir adamı olduğu meşhur zamanların meşhur adamı…

Ziya Gökalp hakkında dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri şudur; o bir mütefekkir değildi. Kendisi bir sistem imal edemediği gibi, yazdıklarıyla da Emile Durkheim’ın fikirlerinin kopyacısı olmaktan ve bu çalıntıları birkaç zehirli krema ile süsleyip Anadolu insanına zerk etmeye hamletmekten öteye gidemedi. Günün sonunda Ziya Gökalp, topyekûn fikri(!) ve mefkûresiyle maarife dayalı birkaç kelam etmekle yahut içtimai planda aklına gelmiş birkaç satır yazmakla kalakaldı. Yazımızda sözde fikir adamı ve filozof Ziya Gökalp’in tarihi olaylar ve değişen yönetim anlayışı rüzgârıyla nasıl seyir değiştirdiğine değinmeye çalışacağız.

Sorulabilir...

İlahiler ve münacatlarla zamane Anadolu insanının gönlünde taht kurmuş, itikadı dahi sıhhatli olmayan, milliyetçilik kisvesi altında en adi ırkçılık faaliyetlerinin fikir babası olmuş bir adamdan bahsedeceksek, neden bu meseleleri irdelemek yerine onun yılların modasına göre değişen kafa yapısını konuşacağız?

Çünkü bizim alelade bir insanda dahi aradığımız en temel vasıflardan biri ilim ve fikir iffetine sahip olmasıdır. Konuşacağımız kişinin öncelikle karakterini müşahede ve tahlilden sonra bu meselelerin üzerine eğilmek daha sıhhatli olacaktır.

Önceleri holiganvari bir hilafet taraftarı olan Ziya Gökalp, halifenin tüm İslam âleminin reisi olduğunun ve her hükümdarın ona tabi olmasının elzem olduğuna “İslam İttihadı” isimli şiirinde şöyle değinmişti:

“Bütün İslam bir devlet, halifedir hakanı,

Her müstakil hükümdar, ona tabi bir handır.

Hem hükümde, hep İslam sultanların sultanı;

Hem fiilde, Türkiye ülkesinde sultandır.”

Hatta “Çocuk Duaları” isimli şiirinde de Osmanlı Hakanı için dua ve methiyeler dizmişti:

“Vatanı kurtar,

Hakanı kurtar,

Her canı kurtar,

Ey Yüce Allah!”

Bir başkası “Asker Duası” adındaki şiirde:

“Elimde tüfenk, gönlümde iman,

Dileğim iki: Din ile vatan...

Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,

Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!

Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!”


Cumhuriyetin ardından sadece bir yıl hayatta kalan Ziya Gökalp bu süreyi boşa harcamamış ve zamanında Hakanın şeksiz şüphesiz destekçisi olmasına rağmen, Mustafa Kemal’e şikayetler dizmiştir:

“Sürümüzde bir kurt çoban kalmasın,

Tepemizde gizli düşman kalmasın,

Düşmanların dostu hakan kalmasın;

Kurtar bizi bu yaldızlı yılandan!”   (Ziya Gökalp, İstid’â)

O zamanlar şairlik ve şaklabanlık ikame işler miydi yoksa şiir ne kadar yağlı olursa o nispette muteber mi oluyordu bilinmez. Yıllanmış kralcılara taş çıkaracak cinsten, bir diğeri:

“O milli dehanın tam Kemal’idir.

Türk’ün hem celali, Hem cemalidir.

Mefkure görünmez, o timsalidir.

Mefkureye çattın, söyle sen niçin?

 

Uyanık bulunun ey Türk gençleri!

İrtica sevemez bu hür rehberi.

Susturun mantıkla, kin güdenleri.

Borcumuz savaşmak ebeden, niçin?”   (Ziya Gökalp, Niçin)

Bunun dışında ölmezden evvel karalamış olduğu bir yazısında, (Halk Fırkası’nın Umdelerinin Tahlil ve Tasnifiyle Siyasi Umdelerin Tefsiri) sarayı ve hanedanı, saltanatı nefsine hasretmekle itham eden Ziya Gökalp, ekinlerinin meyvesini yiyemeden aynı hastanede kalan başka bir hastanın ifadesiyle “Kafasını duvara vura vura ve (haşa) Allah’a küfrederek” 1924 yılında ışıklar içinde uyumaya başlamıştır.1 ziyyaa.1

CHP’lilerin fikir babası olarak kabul ettiği Ziya Gökalp’ten sonra, gözlerimizi şimdiye çevirelim ve tersinden bir dönüşümle evvel zamanlarda İslam düşmanlığını alenen itiraf eden CHP yetkililerinin şimdilerde camilere akın edişinin “Niçin”ini sezelim…

Fazlaca düşünmeye hacet kalmayacağınızı temin ederek, son bir soruyla yazımızı nihayetlendirelim.

Eğer hak tecelli etmeseydi de Ziya Gökalp bugünleri de görseydi. Ortaya nasıl bize tablo çıkardı acaba?

Hangi Ziya? diye soranlara:

Devamı Gelecek…

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi