Ak Parti, CHP ve Zihniyeti İle Mücadele Ederken Aslında CHP ve Zihniyetine Kurtarıcılık Mı Etmektedir?

Yazan: 11 Nisan 2024 29216

CHP, hilafeti kaldıran, dinimizi, namusumuzu yele veren partidir, parti olmaktan öte, bütün bunları yapan kurucu iradenin ana malzeme taşıyıcı gemisidir. Müslüman Anadolu halkını onunla deniz savaşı yapmakta olan bir İslam donanması olarak temessül edeceksek eğer, Müslümanlığın ana hedefi olarak da bu ana malzeme taşıyıcı geminin batırılması ana hedef gibi görünmektedir… Ama işte bu durum CHP’yi husule getiren üst yapılanmaya da bu şekilde aynen gözükmektedir ki; CHP’yi bu deniz savaşının ortasında en geride, hiçbir top ve güllenin kendisine yetişemeyeceği bir noktaya çekmişlerdir. Böylece İslam donanması ne yaparsa yapsın bu ana malzeme taşıyıcı gemiye ulaşamamakta, sorunu kökten çözücü hasarı ona verdirememektedir. Zira araya, Müslümanlık donanmasındanmış gibi görünen kimselere ait zihniyet ve partilerin gemileri girmiştir, bu suretle Müslümanlık donanmasının bütün hınç atışları bunların güvertesine isabet edip oralarda sönmektedir…

Dahası bu liyakatsiz ve ihanete mahmul gemiler yüzünden bir de İslam donanmasının ana malzeme taşıyıcı gemisine düşman donanmasının top atışları da yetişir olmuştur!

İşte; Müslüman Anadolu halkının desteğiyle ortaya çıkan ve çıkış emeli olarak CHP ve zihniyetini yok etmek olan Ak Parti, bu emelini unutuşlarıyla işi donanma içre bir ihanete vardıran geminin ta kendisi olmuştur!

Çeyrek asra varan iktidarıyla Ak Parti, hem yaptıklarıyla Müslüman Anadolu’nun İslamî hıncından CHP’yi sakıt tutup bu hıncı (top atışlarını) kendisine (güvertelerine) çekmekte, hem de İslam donanmasının ana malzeme taşıyıcı gemisi ile temessül edebileceğimiz şeyi, yani Müslüman Anadolu’nun İslam’ı Anadolu’ya tam hâkim kılma davasını delik deşik edip yok olma (batma) tehlikesine maruz bırakmaktadır…

Mesela 26 LGBT derneğin kurulmaktan başka serpilme şartlarına da yol veren CHP midir, Ak Parti midir? Elbette CHP iktidar olsa bütün bir Anadolu’yu tek bir LGBT Derneği haline getirmek isteyecek tıynettedir. Ama işte bunu istediğinde bu gerçekleşecek midir, gerçekleşmesine müsaade edilecek midir? Elbette Müslüman Anadolu buna engel olacak, engel olmaya çalışırken de kendi ruh adalelerinin şiş şiş olarak kalmasını sağlayacaktır. Ama Ak Parti çeyrek asırlık iktidarı boyunca bu sorunu Müslüman Anadolu lehine çözmek yerine, bu hususta 26 baremlik bir gevşeklik göstererek Müslüman Anadolu mekanizmasının cıvatalarını sessiz sedasız, içinden söküp durmuştur…

Hani CHP, namusumuzu yele vermiştir de, an itibariyle 56 genelevin işlemesine müsaade eden, Ayşe, Fatma isimli binlerce kadının fuhuş ticaretinden vergi tahsil edip bunu bütçeye koyan ve bu işi çeyrek asırlık tek başına iktidar devresi boyunca sürdüren Ak Parti, anlı şanlı bir din-namus mücadelesi mi yapmıştır?

Ak Parti’nin “Yaptığını CHP olsa yapmaz!” öfkesiyle anılabilecek böyle sayısız icraatı vardır!

Ama her defasında ve her seçim arifesinde “CHP gelse anamızı bacımızı! Hiç bari Ak Parti…..” şeklindeki bir acziyet ifadesi ve artık çığırından çıkmış bir ehven-i şer tesellisiyle Ak Parti gene hiçbir şey olmamış gibi tam destek alıp işbaşında kalmakta, böyle olunca da yeni iktidar dönemi başına “Demek her işi doğru yaptım! Demek her işi doğru yaptığımı düşünüyorlar!” gibi öldürücü bir kafa yapısıyla başlamaktadır…

Bu öldürücü kafa yapısının Müslüman Anadolu’ya verdiği hasarı, Ak Parti ile İslam davasının gördüğü hasarın ölçümünden ölçmek mümkündür. Elbette bunu da, böyle bir davaya sahip olanlar yapabilir. Bu davaya hakikatiyle sahip olmayan ama hinterlandında havasını çok atıp mamasını çok yiyen kişi ve zümrelerden çıkan azami ses ise şu paçozlukta kalır:

“Bugün cihat günüdür! Söyletmen yiğitler, oy verin! Din tehlikededir, Ak Parti’ye oy vermemek İslamî mesuliyettir! Haydin, ya Allah, sandığa!”

Oysa İslamîliğin kırk gereğinden dördünü bile yerine getirmeyen, üstelik gayr-i İslamîliğin kırk gereğinden asgari yirmisini yerine getiren bir partiye destek ancak kerhen ve destek verirken de hatalarını hususen dile getirmek suretiyle olmalıdır. Ama işe bakın ki; Ak Parti, kerhen destek verilme hususiyetlerini bile yele vermişken, kimisi menfaatinden, kimisi mantalite sarsaklığından, kimisi de menfi tarafın –CHP- gelecek olması ürkekliğinden hâla kalkıp seçim arifelerini cihat arifeleri gibi lanse etmekte, bu da evvela koruma hassasiyetinde oldukları İslam davasına sekte vurmaktadır. Zira CHP, yerine göre varlığımızın tartışmasız düşmanı olarak bizi diri ve iri tutacakken, Ak Parti, varlığımızın güya dostu olarak bizi içimizden çözmektedir, içinden çıkardıkları irinli başlara “Bize ayetle gelmeyin, onla rekabet etme şansımız yok!” dedirtebilmekte, bunu dedikten sonra da diyenleri başının tacı olarak tutabilmektedir. Yani anlayacağınız, biz her sorunun üzerine ayetlerle-hadislerle gitmek ve hepsine bu yolla çözüm getirmek emelindeyken, CHP ve AK Parti, Türkiye’de meselelere bu şekil yaklaşılmasından ürkmektedir. İlkine ait zihniyet her devir İslam düşmanlığının görünüşüdür, ikinciye ait zihniyet ise “Bu devirde şu şu olmaz!” şeklinde husule gelen gizli bir İslam düşmanlığının hortlağıdır!

İslam’ın her devir, her devre dair bir hâkimiyet iddia ve vakıasının olduğuna iman ediyorsanız eğer, bu hadiseye de bu çift veçheden bakmak zorundasınız. Yoksa kafanıza ve gönlünüze, CHP’nin ya da Ak Parti’nin fark etmez, Çengelköy İlçe Başkanının kafa ve gönül çapından öteye bir İslamî hülya sığdıramaz, bu manada bir Çengelköy hıyarından daha fazla tabii bir hilkat belirtemez, ismi tayindir, ihaledir, referans notudur, hamiline karttır, yüksek mevkilerde tanıdığı olma fantezisidir fark etmez, suni bir hilkat garibesi olarak nefsanî bir mamanın peşinde ömür tüketip durursunuz!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi