Kısa Kısa Kıstırma

Yazan: 24 Mart 2022 903

● Zekâyı ve irfanı, onları belli bir disiplinle yoran yazılar, kitaplar geliştirir. İnsanlar, kol, kanat, baldır, karın derken, vücutlarındaki kasları geliştirmek için spor salonlarına giderler, ağırlıklar altında gözlerini yuvalarından fırlatırcasına çalışırlar, ıhlarlar, pıhlarlar, bin bir zahmete girip kan revan azmederler ama iş zekâ ve idrakin, fikretme ve kavrama kabiliyetinin gelişmesine gelince, pamuklu şeker yeme sıkletinde kolaylıklar isterler!

Yok öyle üç kuruşa beş pamuklu şeker!

Kafasının ve gönlünün, gram yağsız, şişkin kaslı ve atletik bir vaziyet belirtmesini isteyen, kafasını ve gönlünü bu sahanın ağırlıkları altına sokacak! Sokmayan da, fikirde belirmiş ezelî obezitesiyle, ebediyete intikal edecek!

● Bir mahlûkun kuş olup olmadığını kontrol için ona ilk elden “Uç bakalım!” denir ya hani, böyle bir vaziyette bu mahlûk eğer kuş ise hemen uçar ama ya kuş değilse gene ilk elden mesela ne der? Biz kaydedelim:

-Kuşluk, uçmakla olmaz, sen gözlerimdeki ışıltıya, dillerimdeki cıvıltıya bak!

Ekonomi ve Hazine Bakanı Nurettin Nebati’ye selâm olsun! Bir televizyon programında “Ekonomi bilgini öttür bakalım!” dedikleri bir an, öttürecek bir şeyi olmadığı için “Ekonomi rakam değildir! Gözlerdeki ışıltıdır!” demişti de, bu dediği Ak Parti ekonomi politikalarını hicvin nakarat mısraına dönmüştü… Bugünler, Bakan Nebati’nin ekonomiye dair yaptığı tahminlerin, birkaç hafta geçmeden gene kendisi tarafından revize edildiği ve kamuoyunca “Gözlerimdeki ışıltıya bak!” mısraının en çok duyulduğu günler… Buyurun bakın; umum vatan halkının gözlerinden fer günbegün çekilmekte, Bakan Nebati’nin gözlerindeki ışıltı an be an artmakta… Bugünler, böyle günler!

● Bu ülkede herhangi bir adamın, kafasına huni takıp, bir süpürgenin üzerine uçak diye binmesine ve sonra şehrin en işlek sokaklarında “Dırın dırın!” diye dört dönmesine kanuni mani var mıdır? Yok… Aynen öyle de, bu ülkede herhangi bir kadının kafasına başörtüsü takıp, kendisine İlahiyatçı tilti edinmesine ve sonra, İslam’ın istediği meselesinde “Dırın dırın!” diyerek cıvık cıvık konuşmasına kanuni bir mani var mıdır? O da yok… Yok ki; Diyanet İşleri’nin bile tahammül edemeyip kapı dışına koyduğu bir kadın, “İslam’dan ne kadar uzaksa bize o kadar yakın!” diyalektiğiyle işleyen CHP kafasına pek makbul gelmiş ve “Dırın dırınına” mikrofon tutulmak maksadıyla “İBB İnanç Masası”na çekilmiş, o da bunun karşılığı vermek üzere içki servisli kendi düğününde dırın dırın konuşmuş:

-Hayalimdi, seküler arkadaşlarıma içki servisi yapmak!

İçki kokusundan daha âlâ, İslamî idare hassasının yokluğundan peyda olan ucubelerin, cemiyetimizi kokutan kokusundan, iğreniyorum!

Dergiler

Servet Turgut'un Kaleminden

© 2022 Seriyye Dergisi