Teknolojinin büyük ivmeli gelişimiyle paralel olarak hayatımıza birçok yeni kelime girmeye başladı. Bu giren kelimeler kimi zaman insanlar tarafından benimsenip yaygın olarak kullanılırken kimi zaman ömrü pek uzun olmadan yok olup gitti… Benimsenen bu kelimelerden bir tanesi de var ki, artık o 7’den 70’e herkesin dilinde… Öyle ki herkesin artık gün içinde çok defa kullandığı kelimeler arasına girdi. Son yıllarda duymaya çok alıştığımız bu sözcük ‘TROL’. Ve bu kelimeden türeyen fiil ‘TROLLEMEK’…
Trol kelimesinin kökeni ve günümüzde kullanımı arasında pek fazla bir bağ bulunmuyor. Trol kelimesinin kökeni İskandinav mitolojisindeki hikayelerde geçen büyük, korkunç, aynı zamanda mistik yaratıklardan geliyor. Ek olarak trol kelimesi, teknelerle suyun dibinde sürüklenerek çekilen, huni biçiminde geniş ağızlı balık ağına verilen isim. Günümüzde ise, insanları rahatsız eden, olmayan bir şeyi olmuş gibi gösterip her şeyle alay eden, sosyal medya üzerinden kimliğini saklayarak herkese saldıran, hülasa kötü vasıfları üstünde toplayan kişiye trol, bu eylemede trollemek deniyor.
Bazen trollük insanlar arasında özellikle de gençler arasında komik masum bir şey olarak görülse dahi ne gibi tehlikeler doğurduğunu ne gibi kötü şeylere sebep olduğunu hepimiz biliyoruz. Sosyal medyada çok daha fazla karşılaştığımız bu troller, birçok yalan haberin lokomotifliğini yapmaktan tutunda bilinçli olarak birilerine saldırmaya kadar birçok kötü faaliyet gösteriyorlar.
Trol, kelime dağarcığımızda bu kadar fazla yer edinmişken insanlar için çok fazla kolaylıklar sağladı. Gerçek troller bir yana artık herkes işine gelmeyen kişilere ve düşüncelere trol demeye başladı. Bu şekilde ithaf etmeyle beraber karşı taraftaki kişi veya düşünce, hiç dikkate alınmamaya başlandı. Dinleyip anlamadan kolaya kaçarak koyulan hüküm trol oldu. Misal doğru veya yanlış olduğunu düşündüğünüz bir olayı savunuyorsanız her an birileri tarafından trol ilan edilebilirsiniz. Toplumda bazı şeyler için kamuoyunda öyle bir baskı oluşturuldu ki, onun aksini iddia etmek trollük ilan edildi. Trol yaftası batılı hak gösterme, hakkı batıl gösterme çabasına girenler için çok güzel bir kılıf haline geldi.
Geçtiğimiz aylarda Ayasofya İmamı Mehmet Boynukalın Hoca ve Ebubekir Sifil Hoca sırf hakikati söyledikleri için, hakikate tahammülü olmayan bazı gazeteciler tarafından hadsizliğe uğradı. Daha sonra bu hadsizliği dile getirip Hocaların yalnız olmadığını dile getirmek için twitterda gündem oluşturuldu. Bu sahiplenmeyi kabullenemeyenlerin yapıştırdığı ilk yafta trollük(!) oldu. Bir grup trol, gazetecilere saldırdı denilerek insanların hakikat namına söylediği şeyler hiç dikkate alınmadı.
Yine benzer şekilde Ak Parti içerisinden bazı yöneticiler Ayasofya İmamına haksız bir şekilde konuştuklarında, kendi partilileri tarafından gayet kibar bir şekilde eleştiriye maruz kalmalarına rağmen bu eleştiriyi yapanlara trol(!) yaftası yapıştırdılar. Düşünün ki artık siyasiler kendi seçmenine bile trol demeye başladı. Bu durum nereye gidersek gidelim bu şekilde… İnsanlar artık kabullenmek istemediği, işine gelmeyen her şeye trol demeye başladı. Karşı argüman geliştirilemeyen bir kişi veya düşünce varsa, trol yaftası yapıştırarak itibarsızlaştırmak çok kolay…
Gerçek trol karşı tarafı dinlemeye bile tahammülü olmayan, çok kolay şekilde insanlara trol yaftası yapıştıran kişilerdir. Trol olmamanın yolu hakikat kaygısı çekerek, hakikatı aramaktan geçer. Hakikat kaygısı çekenlere Selam olsun…
