Bu sayfayı yazdır

Ak Parti'yi Niye mi Eleştiriyoruz?

Yazan: 09 Ağustos 2022 1398

Bize “Ak Parti’yi niye eleştiriyorsunuz?” diyorlar. Gelişi, geldiği yerin fikirsizlik ve partizanlığından da dem vurucu bu sual, ilk el­den bizi bir de “CHP’nin olduğu tarafa yaramak” gibi bir vaziyetle de ithama yelteniyor!

Abe kuzum!

Başın başında kaydedelim, bizim nispet ma­kamımız İslam’dır, eşya ve hadiselerin akışı içe­risinde her hadisenin kıymet hükmünü İslam’ı esas alarak kondurur, lahuti amacımız uğrunda sadece araç olabilecek her şeyi de, kritik ve tenkit parantezi içine alırız!

Ve bu asil yaklaşımımız da, İslam davasına nispeti hâlâ kurulu her kişi ya da her yapı için, dostun kaydettiği acı söz nevinden olur! Ak Parti için de! Hem bu, Ak Parti’nin İslam davasına nis­petinin hâlâ kurulu olup olmadığının da, bariz bir nişanesi olarak iş görür…

Öyle ya; Ak Parti İslam’a tam uysun, sonra da kanun ve tebliğ yoluyla toplumu İslam’a tam uy­dursun diye ettiğimiz ikâzlar, İslam’a tam uymak noktasındaki bir kişi ya da yapıyı zaten rahatsız etmez, rahatsız ederse de, o kişi ya da yapı için İslam’a tam uymak noktasında arızalar olduğun­dan haber verir!

Siz asıl tehlikeyi, Ak Parti’ye nispetini, şah­siyetsiz marabaların ceberut ağalarına dediği veçhile “Ağam! Et de, ettiğini yiyem!” şeklinde kuran kimselere, cenahlara bakın ve bizim, Ak Parti’ye ancak hayat teklif etmiş olacak kritik ve tenkitlerimize nazaran, Ak Parti’ye gelecek ebedî ölümü bu yalaklanma mahfillerinde yoklayın!

Yoklayın ki, misal, Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığında danışmanlık eden bir kimse, yapılacak yeni anayasa muva­cehesinde “Mutlaka laikliğe tam uygun olacak!” diye bir laf ettiğinde “Hadi ordan!” diyenlerin Ak Parti’ye gerçek dost, susanlarınsa potansiyel düşman olduklarını anlayın ve Ak Parti’yi bitire­cek esas yaklaşımın, fikirsiz ve imansız bir itaatle “Ağam! İçindekini ortalığa saç! Saçtığını yiye­lim!” diye gösterilen tavırda meksuf bulunduğu­nu görün!

Gelelim, Ak Parti’yi eleştirilerimizin, İslam düşmanı CHP’ye yaradığı ithamına!

Yahu, CHP ile biz, başlamış bitmiş ve bu se­beple tarafları da netleşmiş savaşlarda, birbirini boğazladıkları tescil bulmuş düşman kutuplarız! Biz Anadolu’ysak CHP, mutlaka istilacı Moğol ordusu, biz Spartaküs isek CHP, büsbütün cebe­rut Roma İmparatorluğu, biz Alpaslan isek CHP, kemâliyle Roman Diyojen, biz kedi isek CHP, eser miktar hırlı bir köpek, biz beyaz isek CHP, kör karanlık bir siyah, ilâahir, hayatta ve tarih­te ne kadar zıtlık var ise her birinde biz ne ka­dar müspet cenahta isek CHP, her birinde tek tek menfi taraftır, CHP’nin menfi tarafta yer aldığı her yerde de biz, tek tek müspet tarafız, ve dahi CHP ile ezelî hukukumuzu biz, CHP’nin tam if­las ve iptal gününe kadar ebedî bir din vazifesi bilmişsiz! Şimdi biz mi, CHP ile aynı saflarda yer alacak, CHP’nin işine yarayacak şekilde Ak Par­ti’yi eleştireceğiz!

Bu muhal bir şeydir ama Ak Parti’nin, CHP’yi bir umacı gibi göstererek, kendi aymazlıklarının görmezden gelinme isteği değil muhal, mümkün­dür ve hatta mümkünlükten de epey zamandır carîliğe geçmiştir!

Carî, yani olagelmekte olan!

Evet; bir çekirge yalısı gibi doldukları Ak Par­ti’den itibaren memleket varlıklarını kemirip du­ran bir kadro, çekirge safaları sonlanmasın diye Ak Parti’ye “İçindeki çekirgelerden kurtul!” diye haykıran herkesi, belirttikleri sadayla beraber “CHP’ye yaramak” isimli bir çuvala doldurmak ve boğmak istemektedir! Aslında dert, CHP’ye yaranılması filan değildir, dert, cerrahimden kit­lelerine neşter vurulma ihtimalidir… Bu ihtimal de işte, Müslüman Anadolu halkını, onulmaz gibi duran bir kısır döngü cenderesinde işkenceye sokmuştur!

Ne yani, bu çekirge sürüsünün CHP’ye, CHP’nin de bu çekirge sürüsüne, karşılıklı ve ters bir kontrayla verdikleri hayat öpücükleri arasın­da, fikir ve iman namusunu yele verircesine tost mu olalım, buna rıza mı gösterelim!

Bizden, yani Müslüman Anadolu halkından Ak Parti’nin isteyedurduğu bu rıza tavrı, öyle bir istifra tavrına evrilmiştir ki, fert fert her Anadolu çocuğunun içinde, kendisinden bunu isteyenlerin yüzüne tükürülmek üzere şu sadayı çığırıp dur­maktadır:

-Gelecekse de gelsin ulan! Benden aldığın yetkiyle CHP’yi terbiye etmen gerekirken, beni CHP ile mi terbiye etmeye çalışıyorsun sen!

Dahası; biz asıl Ak Parti’yi, CHP’ye karşı gereken mücadeleyi vermemekle, bu sebeple de gitgide CHP’lileşmekle itham etmekteyiz ki, bu minvalde nispeti İslam davasına kurulu bir fikir örgüsüyle doğruya doğru, yanlışa da yanlış de­yişlerimiz her veçhesiyle asildir, hiçbir dünyalık menfaatle yönlenmeyici vaziyetiyle tam İslamî­dir! Ak Parti’yi, bütün kritik noktalarda can ba­hasına destekleyişlerimiz karşısında, bugüne dek barajlar hak edici işlerimize karşın Ak Parti’nin, elde tuttukları bütün devlet imkânlarıyla bera­ber bir bardak çayını bile içmeme tavrımız ve de içmemiş bulunma muvaffakiyetimiz, gönlünde iman ve muradında İslam’ın tam hâkimiyetini az da olsa taşıyan her mümine çok şey söylese ge­rektir!

Sayın beyler ve hayın çekirgeler!

Biz, Allah’a ve Resulü’ne iman etmişiz!

Allah ve Resulü’nden başka herkesi, hele de mesele Allah ve Resulü’ne aleni zıtlıklar belirten icraatlar ise, dibine kadar eleştiririz! Bağımız, imanî olarak Allah ve Resulü’nedir, gastronomik olarak herhangi bir parti ya da sermaye grubuna değildir!

Havl ve kuvvet, yalnız Allah’tadır, onlarda değildir!

O halde partiye ya da devlete değil, Allah’a yaslanır ve Kemalizm’in vereminden kaçar hal­lerimizi kendi sıtmasına razı oluşlarımıza her çe­virmek istediğinde, kalemimizin en sivri ucunu Ak Parti’ye çeviririz!

Bizi hafife almayın!

Kalemimiz, on dört asırlık bir derinlikle ruh köklerimize bağlıdır ve icabı mucibince muha­tabına bir kılıç gibi en dibinden girip ağzından çıkacak kadar da mahirdir!